25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 23°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kim bunlar? Gül kim? Erdoğan kim?

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

Türkiye’de gerçekten garip şeyler oluyor. Son 10 yılda bütün devlet kurumları çökertildi. Devlet diye bir şey kalmadı. PKK Güneydoğu’da kafasına göre takılıyor. Evler silah deposu olmuş durumda. Silahlı PKK’lılar şehirlerde dolaşıyor. 30 Mart sonrasına hazırlıklar yapılıyor. Kimsenin umurunda değil. Bölgede fiili durum var, “Ne oluyor?” diyen yok!

Ankara’da durum farklı mı?

Peki Güneydoğu böyle de Ankara farklı mı?

Ankara’da da durum aynı. Yasa falan dinleyen yok. “MİT yasası” diye bir teklif TBMM’ye sunuldu. Yasa dışı işlere yasal kılıf hazırlanıyor. Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı İsmail Hakkı Pekin “kontrolsüz güç yaratılıyor” uyarısı yapıyor. Ama Erdoğan’ın gözü dönmüş. İktidarı kaybetmemek için “Yola devam” diyor.

’Korkunç narkoz planı’

“Türkiye” gazetesi bir haber yaptı ortalık karıştı. Yapılan açıklamalar “Bu kadarına da pes” dedirten cinsten. Gazetenin, “Korkunç narkoz planı” başlıklı haberine göre, “Oslo’daki Hükümet- PKK görüşmelerini” soruşturan savcı MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı ifadeye çağırmış. Fidan Başbakanı aramış ulaşamamış. Sonra Cumhurbaşkanı Gül’le görüşmüş. Gül, “İfadeni ver, bir problem çıkacağını sanmıyorum” demiş. Arkasından Başbakan Erdoğan devreye girmiş. “Kesinlikle gitmeyeceksin” demiş.

Fidan Cumhurbaşkanını dinleseymiş tutuklanacakmış. Başbakanı dinlemiş paçayı kurtarmış.

Gül: ‘Ben de gitme dedim’

Başbakan Erdoğan Fidan’a “Savcıya ifade vermeye gitme” dediğini saklamıyor. Gül ise gazetenin haberinden sonra basın danışmanı Ahmet Sever aracılığıyla Türkiye gazetesini yalanladı. Sever, Gül’ün Fidan’a, “İfade vermeye git” demediğini, tam aksine, “ifade vermeye gitmemesini” kesin bir dille aktardığını söyledi.

Manzara bu!

Gül de, Erdoğan da suç işliyor

Önce inanamadım. Birileri birilerine “Eşek şakası” yapıyor diye düşündüm. Ama yanılmışım. Haber doğru çıktı.

Recep Tayyip Erdoğan kim? Ülkenin Başbakanlık koltuğunda oturan kişi!

Abdullah Gül kim? Ülkenin Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan kişi!

Devletin savcısı Fidan’ı ifadeye çağırıyor. İkisi de “Sakın ifade vermeye gitme” diye talimat veriyor. Ceza yasasına göre açıkça suç işliyorlar.

Bu nasıl bir iş? Kim bunlar? Anayasaya, yasalara en önce uyması gereken kişiler, yasaları çiğnemekte birbirleriyle yarışıyorlar.

Komutanlar okyanustan, dağlarından gelmişti

Aynı Başbakan Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’a “İfade vermeye gitme” demedi. Dağda PKK ile savaşan komutanlara, “İşinize bakın, terörle mücadeleye devam edin” uyarısı yapmadı. Hint Okyanusunda görev yapan komutanlara da sahip çıkmadı.

Onlar ilk fırsatta savcıya ifadeye gittiler. Zorunluluktan birkaç gün geç ifadeye gidenler “Erdoğan medyası” tarafından linç edildiler.

Ortada “kumpas” vardı. Ama Fidan’a gösterilen hassasiyet başkasına gösterilmedi. Gül de Erdoğan da “kumpas”a itiraz etmedi. Hâlâ da bu konuda kıllarını kıpırdatmıyorlar. “Sahte delillerden”, “ayarlanmış yargıdan”, “suçsuz insanların hapiste yattığından” söz eden Başbakan “kumpasa devam” yasalarının altına imza atıyor.

“Balık baştan kokar” durumu var.