Koalisyon: İstedikleri buydu, ama..!

İstenen buydu. Yeni anayasanın yapılması, açılımın sürdürülmesi, Türkiye’nin Ankara’dan demokratik yoldan(!) bölünmesi… için en uygun formül AKP-CHP koalisyonuydu. Hele bir de ekonominin başına Kemal Derviş atandı mı iş tamamdı. 

Kurulacak “Büyük Koalisyon”la Erdoğan da Saray’a kapatılacaktı. Bir taşla çok sayıda kuşun vurulması planlanmıştı. 

ERDOĞAN’IN HAMLESİ 

Plan esas olarak yürürlükte. Ama birtakım sorunlar var. ABD’ye yakın kaynaklara bakılırsa istenmeyen bazı gelişmeler yaşanıyor.  

Erdoğan beklenmedik bir hamle yaparak Davutoğlu’nu ve Kılıçdaroğlu’nu ikinci plana itti. Kendisini ve Deniz Baykal’ı öne çıkardı. Koalisyon görüşmelerinin başına geçti. Kılıçdaroğlu ekibi önce Baykal’a tepki gösterse de seçimden yenik çıktığı için yapabileceği fazla bir şey yok. Yeni durumu kabullenmek zorunda kaldı. 

AKP’DE ERDOĞAN GÜÇLENDİ 

Erdoğan’ı saraya hapsedip yola Davutoğlu ile devam etmek isteyenler boşa çıktı. Erdoğan AKP içinde gücünü arttırdı. Saray’a hapsolmadı, tam tersine Davutoğlu’nu odaya hapsetti. Uluslararası güçlerle pazarlıkta konumunu güçlendirdi.  

KEMAL DERVİŞ 

Kemal Derviş konusunda da sorun var. Erdoğan’ın istemediği açıkça dillendiriliyor. Derviş üzerinden “uluslararası kumpas” kurulabileceği endişesi sürüyor.  

CHP kanadından konuştuğum kişiler de Derviş’e soğuk. “Bu seçim sonuçlarıyla Kılıçdaroğlu da partiye kabul ettiremez” deniliyor. Kılıçdaroğlu’nun seçim öncesi söylediği, “Derviş ekonominin başına geçecek” vaadi de şimdilik zor. 

ABD YENİ HAMLE YAPAR MI? 

Şu andaki manzara böyle. Ana planda önemli bir sapma olmasa da gelişmeler ABD’nin tam istediği gibi değil. ABD bu durumu düzeltmek(!) için harekete geçebilir. Yeni hamleler yapabilir.  

Erdoğan’da açık çok. Şimdiden, PKK’ya destek için Telabyat’a giren ABD Özel Kuvvetlerinin, AKP ve Erdoğan’ı sıkıntıya sokacak yeni malzemeler ele geçirdiği konuşuluyor. Bu bilgilerin tam da koalisyon pazarlıkları yapılan bir dönemde “kritik raporlara” da girmiş olması anlamlı. 

Belli ki yeni tehditler gündeme gelecek! 

İNGİLİZLER DEVREDE 

Şu aralar İngiltere Ortadoğu’da ABD ile birlikte çalışıyor. Londra, Ortadoğu için fazla mesaide. İngiliz istihbaratı ABD’ye “danışmanlık”(!) yapıyor. Ortadoğu hesaplarında Türkiye’de kurulacak hükümet de kritik önemde. 

Bu nedenle Türkiye’de bütün elemanların alarmda olduğu konuşuluyor. Gül’ün sahneye çıkışına, Bahçeli’nin tavrına, İngiliz Büyükelçisinin Kılıçdaroğlu ziyaretine… dikkat çekiliyor. 

KIRILMA OLUR MU? 

Ankara hareketli. Başta ABD olmak üzere birçok Batılı ülkenin büyükelçilik elemanları kulislerde. Hesap dışına çıkılmaması için çaba gösteriliyor. 

Ancak kriz büyük. Ekonomik gidişat da Türkiye’nin iç güvenliği de sınırlarımız da tehlikede. Türkiye’nin toprak bütünlüğü tartışılıyor. ABD-İsrail koridorunun engellenmesi masada. Suriye ile temas gündemde. Kartların yeniden karıldığı, safların yeniden belirlendiği bir döneme girildiği konusunda herkes hemfikir.  

AKP’de eski hava yok. Tehlikenin farkında olanların sayısı hızla artıyor. “Eskiye takılıp kalmayalım, gerilimi düşürelim, politikalarımızı gözden geçirelim” sesleri şimdi daha çok duyuluyor.  

Erdoğan’ın tavrında da bazı değişiklikler gözleniyor. 

HER AN HER ŞEY OLABİLİR 

Demirel, “Siyasette 24 saat çok uzun zamandır” demişti. Sanki bu günler için söylenmiş gibi. AKP-CHP koalisyonu için takvim işliyor. Ama gözüken iki AKP-CHP koalisyonu var. ABD ve İngiltere kendi AKP-CHP koalisyonu için bastırıyor. 

“Türkiye’yi Türklere bırakmak istemeyen” güçler bütün elemanları ile sahada. Herkes elindeki bütün kozları masaya koymuş bulunuyor. Önümüzdeki günler ne gösterir bilinmez. Ama her an her şeyin olabileceği bir döneme girilmiş durumda. 

Pazarlıklar, tehditler, şantajlar… bütün hızıyla sürüyor. Bakalım önümüzdeki günler ne gösterecek..!