‘Koku alındı, AKP gidici!’

Bir iktidarın gidici olduğunun ilk işareti bürokrasiden gelir. Eğer bürokratlar kurumlardan bilgi, belge sızdırmaya başlamışsa iktidarın sonu yaklaşıyor demektir.

AKP 12 yılda bürokrasiyi hallaç pamuğuna çevirdi. Bütün müsteşarları, genel müdürleri, yardımcıları, daire başkanlarını, ... değiştirdi. Buna rağmen piyasada yolsuzluk ve usulsüzlük dosyaları çoğaldı. Bir yılı aşkın bir süredir böyle bir durum var. “Kritik dosyaları ortada bırakmayın” talimatı etkili olmadı. Her yer belge, bilgi dolu.

SAF DEĞİŞTİRMELER ARTTI

AKP iktidara geleli beri hükümetin değirmenine su taşıyanlarda hareketlenme var. “Tarafsız” görüntüsü altında AKP’den yana taraf tutan sendikalar, demokratik kitle örgütleri, toplumda sözüne itibar edildiği düşünülen kanat önderleri(!) hükümete karşı seslerini yükseltmeye başladılar.

Saf değiştirenlerin sayısı hızla artıyor. Sık sık “O da mı bunları söyledi?” ifadeleri duyuluyor.

KOKUYU ALMIŞLAR

Demirel döneminin etkili siyasetçilerinden eski bir bakana bu gelişmeleri nasıl yorumladığını sordum. “Bu yaştan sonra polemiğe girmem doğru olmaz. O nedenle ismimi karıştırma” diye bir ön giriş yaptıktan sonra, “Kokuyu almışlar. Kokuyu almasalar bunlar olmaz. Memur iktidarın düşeceğini hissetmese devletin arşivinden dışarıya dosya çıkarmaz” dedi.

Demokratik kitle örgütlerinin, sendikaların iktidara sertleşmesini de “Bunlar böyledir. İktidarın yıkılacağını görür görmez harekete geçerler. İktidar yıkıldıktan sonra da ‘Ben yıktım’ diye ortalığa çıkarlar. Galiba bu iş bitiyor” şeklinde yorumladı.

AKP’NİN İÇİ

Sonra da “AKP’nin iktidardan gideceği parti içi gelişmelerden de belli. Herkes birbirinin ayağını çelmeliyor. Bana Adalet Partisi’nin 1977, DYP’nin 2002 seçimleri öncesindeki durumunu hatırlatıyor. Yalnız arada bir fark var. 1977’de muhalefet çok diriydi. 2002’de de uluslararası güçler Irak işgali öncesinde AKP’yi devreye sokmuştu ve yeni bir heyecan yaratmışlardı. Şimdi muhalefet uyuyor. Tabanını da uyutuyor. Heyecan yaratamıyor” diye devam etti.

***

ERDOĞAN, DAVUTOĞLU, BEDELLİ

Tayyip Erdoğan Cezayir’e giderken Esenboğa Havaalanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bedelli askerlik konusundaki soruya, “Birileri çıkıp zaman zaman bu işi kaşıyorlar. Bunlar doğru yaklaşım tarzı değil. Burada TSK’nın kanaatini bir kenara koymak da mümkün değil. Sırtımızda ağır bir küfe var” dedi.

Erdoğan sitem etti. Ama bu konuyu kaşıyan AKP’den başkası değildi. En çok kaşıyan da Erdoğan’ın Önce AKP Genel Başkan Yardımcılığına, sonra da Başbakan Yardımcılığına uygun gördüğü Numan Kurtulmuş.

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz kararı Davutoğlu’nun vereceğini söyledi. Davutoğlu daha birkaç gün önce Avustralya’da yaptığı açıklamada beklenti olduğunu, yakında karar vereceklerini bildirdi. Bu açıklaması gazetelere, “Davutoğlu bedelli askerlik bekleyenleri umutlandırdı” başlıklarıyla yansıdı.

Bu arada bir nokta dikkatlerden kaçmadı. Erdoğan, Davutoğlu’nu bir kez daha ortada bıraktı.

***

AÇILIM VE SEÇİMLER

AKP, PKK/HDP ile yeniden masaya oturdu. Orta Anadolu, Karadeniz, Ege, Trakya bölgesi milletvekillerinin ağzını bıçak açmıyor. En çok da Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’a kızıyorlar. “Yeni açılım”dan onu sorumlu tutuyorlar. “Sokağa nasıl çıkacağız, köylere nasıl gideceğiz. Artık inandırıcılığımızı yitirdik” diyorlar.

PKK’lılar, HDP’liler konuştukça halkın kendilerine küfrettiğini söyleyenler var. Eskiden Erdoğan denge sağlardı, şimdi Davutoğlu’nu kimsenin dinlemediğini ifade ediyorlar. Herkes birbirine aynı şeyi soruyor:

“Seçimlerde ne yapacağız?”

Politikayı bırakmayı düşünenler bile var!