16 Nisan 2024 Salı
İstanbul 26°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Esad’la hemen masaya oturun

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

| Avrupa Birliği Türkiye’ye hasım mı, hasım!...

| ABD, Türkiye’nin kuyusunu kazıyor mu, kazıyor!

Bunların hedefi ne?

Türkiye’nin de içinde olduğu Ortadoğu ülkelerini parçalayıp Kürdistan dahil yeni devletçikler imal etmek...

O zaman Türkiye ne yapacak?

Hedef ülkeler olan İran, Irak ve Suriye ile işbirliği-güçbirliği yapacak...

Bugüne kadar AKP ne yaptı?

Partinin lideri Erdoğan, BOP Eşbaşkanlığı adı altında bu parçalamaya komuta etti.

Arap Baharı denilen yıkım süreci de böyle başlatıldı.

Bu saldırı Suriye’de duvara tosladı.

2011’den itibaren AKP ve Erdoğan bütün gücüyle Suriye hükümetiyle mücadele ettiler.

Ama başaramadılar.

Geçmişi bir kenara koyma vakti geldi geçiyor bile...

Erdoğan bir yandan PKK/PYD ile bir yandan FETÖ ve IŞİD ile mücadele yürütecek, öbür yandan da bu örgütlerin yaşadığı Suriye ve Irak hükümetleri ile kavga edecek?...

Arkadaş, Müslüman Kardeşler üstünden dünya lideri olacaktı ya...

Esed çelme taktı...

İşte bunu bir türlü hazmedemiyor...

Ama şimdi kozlar Esat’ın elinde. Suriye uçağının El Bab’taki birliğimizi vurması bu yüzden.

Hem de Rus uçağını vuruşumuzun yıldönümünde...

Erdoğan’a önerim; artık Sünni mezhep başkomutanı havalarını bırakıp Beşşar Esad ile masaya oturmasıdır.

Bir buçuk yıl önce yazdım, tekrar ediyorum:

-Siz Esad’ı gönderemezsiniz. Eğer aklınızı bu işe kilitlerseniz, bir de bakmışsınız ki siz gitmişsiniz Esad Şam’dan size el sallıyor!...

Hemen, hemen masaya...

Umarım ki bu kez de Esad reddetmez...

FAİZ TOKATI

Her şeyi bilen Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen gün bankacılardan faizlerin indirilmesini istedi.

Cevap kocaman bir tokat oldu: Eli altındaki Merkez Bankası dün faizleri 50 baz puan yukarı çekti.

Ama bu artış, doların dişinin kovuğunu bile doldurmadı.

İşadamları feryat ediyor:

-Çok kötü, çok kötü!

Arkadaş, “Ey dolar!” diye bağırınca doların korkudan damdan düşer gibi düşeceğini sanıyor...

Ey benim vatandaşım:

Dünyanın gelişmiş ülkelerinde, siyasetçinin yaptığı hataların faturasını yine siyasetçi öder. Biz de ise siyasetçinin hatalarının faturasını sen ödüyorsun, sen...

Hem de: “Biraz daha, biraz daha!” diyerek.

LOZAN’LA UĞRAŞMA!

Halkı koyun kendisini çoban ilan eden arkadaş, ikide bir Lozan’a dokunduruyor.

AKP iktidarı da Atatürk adı geçen kurumları bir sebep icat ederek teker teker kapatıyor.

Hedef: Koyun bir toplum yaratmak. Bunun için de Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası tapusu olan Lozan’a saldırıp duruyorlar. Bunu yapanların akıl hocalarından Rum fesli Kadir Mısıroğlu Kurtuluş Savaşı’mız için ne demişti: “Keşke Yunan galip gelseydi!”

İşte Lozan karşıtları bunlar...

Peki Lozan nedir?

Gelin, onu ünlü bir karikatür ile anlatalım:

Bu karikatür, Lozan Ant-laşması’ndan dört gün sonra Fransız dergisi L’Ilustration’da çıktı. Derso-Kelin’in çizdikleri karikatürde görülen delegeler soldan sağa doğru şunlar: Grew (ABD), Dimandi (Romanya), Montagna (İtalya), Sir H. Rumboldt (İngiltere), İsmet İnönü (Türkiye Cumhuriyeti), General Pelie (Fransa), Venizelos (Yunanistan), Oçiai (Japonya), Fereira (Portekiz).

Karikatüre yeniden bakın. Lozan’daki devlet temsilcilerinin tümü, Türk delege İsmet İnönü’ye bakmaktadır. O masanın yıldızıdır; büyük bir özgüven ve gurur içinde kalemi almış, imza atmaya hazırlanmaktadır. Karikatürist onu zafer kazanmış bir lider havasında çizmiştir.

İşte o antlaşmayı anlatan gerçek görüntü budur...

Lozan’a laf atan hiçbir siyasetçinin böyle bir onura ulaşması mümkün değildir...

Onlara önerim; bu karikatürü büyüttürüp çerçeveleterek makam odalarına asmalarıdır. Sıkıştıklarında İsmet Paşa’ya bakarak nasıl davranmaları gerektiğini hatırlarlar.