Modaya uyduk pişman olduk!

Sosyal medyada son dönemlerde yeni ve garip bir akım ortaya çıktı.

Bu yeni trendin adına “Mannequin Challenge” deniyor. “Manken ve meydan okuma” kelimelerinden oluşan bu İnternet akımı bir moda salgınına dönüşmüş vaziyette.

Bu akım, herhangi bir ortamdaki yaşamın aniden donup kalmış gibi hareketsiz bir biçimde poz verilmesinden ibaret.

Biz de acaba -adetimiz olmasa da- bu modaya uyup, ekonominin içinde bulunduğu şartları ve gidişatı bir an için -şu an için- dondurup bakabilir miyiz diye düşündük.

Anı dondurup, ekonominin o esnadaki durumunun resmini çekmeye çalıştık.

Bu görüntüyü de alt alta ve madde madde yazdık.

Ama görüntünün hiç de hoş olmadığını, hatta can sıkıcı ve moral bozucu olduğunu görünce biraz da pişman olduk.

Gelin Türk ekonomisinin “Anı durdurunca” ortaya çıkan “Mannequin Challenge” fotoğrafına birlikte bakalım!

| Sıcak paracı- Spekülatif sermaye hareketlerinde lale devrinin sonu.

| Ağır dış borçlanma- 426 milyar dolar toplam dış borç.

| Artan ithalat-azalan ihracat.

| 12 milyar dolar turizm geliri kaybı.

| 5.5 milyar dolar döviz rezervleri azalışı.

| Gırtlağına kadar borçlu hane halkı -400 milyar TL’yi aşan toplam tüketici kredileri.

| Takside bağlanmış hayatlar. Taksitle ekmek, taksitle tatil, taksitle yaşam. Geleceğimizin takside bağlanması.

| Hızla değer yitiren Türk Lirası. Çift (Dual) parasal yapı ve dolarizasyon.

| ABD ve gelişmiş ekonomilerde yaşanan krizin bu kez Türkiye’ye transferi ve ithali

| Yüzde 70’i tüketime dayalı bir ekonomi

| Özelleştirmeyi amacından saptırıp, geçmişimizi ve varlığımızı harcayan bir sat-kurtul anlayışı

| İleri teknoloji ve Ar-Ge’den uzak üretim ve ithalata dayalı ihracat hamallığı.

| Yüzde 3’ü bile bulamayan düşük büyüme. Kalkınmasız kof büyüme.

| Durgunluk içinde yüksek enflasyon

| Çift haneli çaresiz bırakan işsizlik

| Tüketim yarışından yorulan insanlar

| 9 bin doların bile altına inme olasılığı olan kişi başı milli gelir ve fakirleşme

| Kapanan, iflas ertelemesi talep eden, durma noktasına gelen esnaf ve ticaret.

| Yarı yarıya düşen, kalıcı doğrudan sermaye girişlerindeki azalma

| Kaybolan yatırım iklimi, terörle, laiklik karşıtı adımlarla, hukuk devletinden hızla uzaklaşan bir görüntü

| Her alanda uygar dünyadan negatif yönde ayrışan bir süreç

| İç tasarruflarda gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomiler arasında en düşük (yüzde 13) düzey.

| Gelirler kalıcı olarak artmadığı halde, tüketimi teşvike çalışan nafile sözde önlemler

| Reel sektörün 210 milyar doları bulan net döviz pozisyon açığı

| TL’nin değer kaybı ile reel sektörün tüm karının kur farkı nedeniyle eriyip- gitmesi.

| Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından “yatırım yapılamaz” seviyesine düşürülen kredi notu indirimi

| Emir-komuta ile faiz düşürmeye çalışmak, negatif faize yönelmek

| İngiltere ile 3 saat, Almanya-Fransa ve İspanya ile 2 saatlik zaman farkı yaratarak, dış ticaretin yarısını gerçekleştirdiğiniz Avrupa ile uyumsuzluklar.

| Endüstri 4.0, yapay zeka, robotlaşma, uzay çalışmaları, büyük veri, nano teknoloji ve teknolojinin demokratikleşmesine yönelmek yerine, teolojik-bilimsel olmayan dinci eğitim modeli

| İstihdamda, eğitimde ve/veya yetiştirmede olmayan genç nüfusun oranının OECD ülkelerinde yüzde 15 iken, Türkiye’de yüzde 28’e yükselmesi.

| FED “çeyrek puan” faiz arttırırsa yandık diye ağlaşan, tercüme ekonomistler medyası

| Ekonomik ve politik gidişatın yol açtığı kültürel yozlaşma, cehalet ve niteliksizliğin geldi nokta. Kitap okuma oranı yüzde 1 -Evlilik programı izlenme oranı yüzde 76!

| Akut olmayan ama kronik biçimde seyreden, dipten gelen ve giderek yaygınlaşan ekonomik kriz alametleri.

| Büyüyemeyen, borçlarını çeviremeyen,tıkanan ve durgunluğa sürüklenen bir ekonomi!