Türkiye-Suriye görüşmelerinde çeviklik ve kararlılık gereği

İki hafta önce Rusya’dan gelen Aleksander Dugin, Lebedev ve Andrei Harçenko heyeti ile 8 Kasım 2016 akşamı Ankara’da görüşüyorduk.

LEBEDEV’İN UYARISI

Putin’in yönettiği Birleşik Rusya Partisi’nin önderlerinden Lebedev, önemli bir bilgi verdi. Önümüzdeki günlerde Suriye’nin kuzeyinde bazı tertiplerin sahneye konacağına ilişkin haberler aldıklarını belirtti. “Yine bir uçak düşürülebilir, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı bazı saldırılar hazırlanıyor” diye uyarıda bulundu.

Biz de bu tür tertiplerden çok, Rusya’nın PKK/PYD’yi desteklediği yönündeki haberlerin Türkiye kamuoyu yapacağı olumsuz etkilere dikkat çektik.

NAZİK ORTAMDA İSTENMEYEN OLAYLAR

Türkiye’nin Rusya ve Suriye ile ilişkilerini onardığı ve geliştirdiği bir ortamda, sürecin ciddiyetinin farkında olan herkesin kulakları kirişteydi. Ve istenmeyen olay oldu. Hem de Rus uçağının düşürülmesinin yıldönümünde. Aklımıza hemen Lebedev’in o uyarısı geldi.

Ancak tezgâhlanan olay bu kez beklenen etkiyi yapmadı. Çünkü arkada 24 Kasım 2015 tecrübesi var. Artık taraflar soğukkanlı ve parmaklar ABD’ye ve aletlerine işaret ediyor.

HABERLER AYDİNLİK.COM.TR’DE

Suriye’deki gelişmeleri Türkiye-Suriye görüşmelerinde çeviklik ve kararlılık gereği aydinlik.com.tr’ den izliyorum. Saati saatine yeni haberler veriyor. En önemlisi, kışkırtmaya karşı dikkatli ve sorumluluk bilinci yüksek kaynaklara ulaşarak gelişmeleri duyuruyor. Türkiye, Rusya ve Suriye resmî kaynakları, bu tertibi tezgâhlayanların adresini araştırıyorlar. Bu konularda aydinlik.com.tr’nin Genel Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım’la da görüşüyor ve taze bilgiler alıyorum.

SURİYE: ‘BİZ BOMBALAMADIK’

Suriye Hava Kuvvetleri’nden yüksek rütbeli bir yetkili, Beşar Esat yönetimine yakın güvenilir haber sitelerinden biri olan Al Masdar News’e açıklamalarda bulundu: “23 Kasım’da El Bab yakınlarında Türk Ordusu’na herhangi bir Suriye ya da Rusya uçağı tarafından bombalı saldırı yapılmadı, bunun dışındaki bütün raporlar yalandır.”

Suriye Devlet Televizyonu sunucusu Baaha Khair de Aydınlık’a “Suriye Ordusu’nun Türk Ordusuna kesinlikle saldırı düzenlemediğinden emin olduğunu belirtti ve yapılan haberlerin Suriye ordusunu hedef haline getirmek için üretildiğini” söyledi.

Baaha Khair, “Suriye Ordusu ile Türk Ordusu arasında yaşanacak çatışmaların ABD destekli olacağına ve omurgasını PYD’nin oluşturduğu Demokratik Suriye Güçleri’nin işine yarayacağına” dikkat çekti. Khair bu yöndeki yalan haberleri Amerikan yandaşlarının yaymaya çalıştığını dile getirdi. Suriyeli muhabir, “çatışmanın Türkiye destekli ÖSO ile ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri arasında başladığını, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin çatışmaya müdahele etmesi sonucu ABD destekli grupların üç Türk askerini şehit ettiğini” öne sürdü.

Khair ayrıca Lazkiye’de pazar gününden beri köylerin yakıldığını, bu yangınları kimin çıkarttığının bilinmediğini söyledi. Yerel kaynaklar ise, köyleri yakanların PKK/PYD’nin ağırlığındaki Suriye Demokratik Güçleri olduğunu’ belirtiyorlar. Çünkü bu güçler “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye ile işbirliği yapması halinde Türkiye’den İdlib ve Halep’e giden yolların kapanacağını” biliyorlar.

Fars Haber Ajansı, önceki günkü bülteninde, Lazikiye yöresinde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye kuvvetlerini top atışlarıyla bombaladığına yer verdi.

TÜRKİYE: ‘ABD’Yİ SEVİNDİRMEYELİM’

Aydınlık’ın çalışkan muhabirlerinden Masum Gök’ün verdiği habere göre, Ankara’daki güvenlik kaynaklarının değerlendirmesi şöyle: “Bu saldırının Suriye Devletinin emir komuta düzeni içinde yapıldığını düşünmüyoruz. Bu saldırıyı Suriye Devleti içinde Ankara-Şam ilişkilerinin düzelmesini hiç istemeyen kesimler yapmış olabilir. Nasıl FETÖ’cü pilotlar Türkiye-Rusya ilişkilerini bozmak için Rus jetlerini düşürdülerse ve Ankara-Moskova ilişkileri dibe vurduysa, El Bab’daki olayda da Türkiye-Suriye ilişkilerinin geri dönüşü olmayan bir yola sokulması amaçlandı. O yüzden iki saldırı da birbirine çok benziyor. Suriye Devletinden bu saldırıyı sahiplenen resmî bir açıklama yapılmaması da bu ihtimali güçlendiriyor. Biz Fırat Kalkanı Harekâtı ile ABD’nin bölgedeki planlarını altüst ettik. El Bab’da yaşanan olaya sağduyulu yaklaşmayıp, savaş söylemlerine girersek, bu en çok ABD’nin işine yarar. Bizim Suriye’ye savaş ilanımıza en çok ABD ve PKK sevinir. O yüzden söylemlerimizde ve hareketlerimizde çok dikkatli olmalıyız. Bu ve buna benzer olayların bir daha yaşanmaması için Şam ve Ankara’nın acilen doğrudan ilişki kurması zorunluluğu bir kez daha ortaya çıktı” diye konuştu.

SURİYE İLE HEMEN DİPLOMATİK İLİŞKİ

Türkiye Dışişleri Bakanlığı heyetlerinin şu sıra iki kez Şam’a gidip geldiğini biliyoruz. ABD’nin telaşı da burdan geliyor.

Artık kararlı olmanın ve sonuç almanın zamanıdır. Bu görüşme sürecini uzatmanın maliyetlerini görüyoruz.

Evet, köklü çözüm Suriye ile işbirliğindedir. Bunun için Beşar Esad yönetimi ile derhal diplomatik ilişki kurulması, artık yakıcı ihtiyaçtır.

Türkiye-Suriye dostluğu, her iki ülke için zorunludur. Vatanseverlik ve devlet aklı bunu gerektiriyor.