25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 21°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Vah Trabzon vah!

Metin Tükenmez

Metin Tükenmez

Eski Yazar

A+ A-

Bu satırların yazarı üç büyüklerin en zor dönemlerine bire bir tanık olmuştur. Fenerbahçe’nin gol averajı ile Rizespor’u geçerek kümede kaldığı, Beşiktaş ve Galatasaray’ın son maçlarında puan alarak o günkü düzenlemeye göre 2. Lig’e düşmekten kurtulduğu günleri gördüm. Ne ki Pazartesi akşamı oynanan Antalyaspor karşılaşmasında Trabzonspor gibi futbol oynamaktan yoksun, çaresizlik içerisinde kıvranıp işi kuraldışı oynamaya değin vardıran bir büyük takıma pek az rastladım.

Bir büyük takım son yıllarda hep rakiplerini ve hakemleri suçlayarak nereye varabilir ki? Trabzonspor’un ligde bulunduğu süre ölçü alındığında Türkiye’nin en başarılı takımı olduğu biliniyor. Peki, bu başarılar, müzedeki onca kupa bu hakemlerle kazanılmadı mı? Ne oldu da her şey tersine döndü? Her türlü nimetten kendi için yararlanmayı düşünen, her türlü külfeti başkalarının üzerine atan futbolcu anlayışıyla bu kadar olur ancak...

Bir maç oynuyorsunuz 8 oyuncunuz sarı kart görüyor. Bazıları hakemin yanlış kararları yüzünden 2. sarı ya da direkt kırmızı kart görmekten kurtuluyor. Alanda futbol adına ortaya konulan hiçbir şey yok, her pozisyonda hakeme karşı gelme var, maç içerisinde sayısız faul yapılmış. Bunlar Trabzonsporlu futbolcuların çaresizliğinin en somut göstergesi. Antalyaspor karşılaşmasına baktığımızda Trabzonspor’da forma giyecek oyuncu sayısı iki ya da üçü geçmez. Belki yönetim hocaya sahip çıkıp genç kadroyu geleceğe yatırım olarak görüyor. Bu doğrudur da. Ancak bu oyuncular biraz aşama yaparlarsa vay Trabzonspor’un maçlarını yönetecek hakemlere...

Avni Aker’de oynanan son karşılaşma olan Antalyaspor maçında da Trabzonspor yandaşları diken üstünde oyunu izlediler. Futbolcuların hakemlerle girdikleri her söz dalaşında onlar patlamaya hazır duruma geldiler. Acaba Türkiye’de seyircisi yüzünden Trabzonspor’dan daha çok ceza alan takım var mı? Sahada mücadele edenler bu durumun ayırdına nasıl varamazlar? Bu cezalarda hep hakem mi hatalı? Futbolcuların davranışlarının hiç mi payı yok? Futbol alanında başıboş kalmış bir tutum ve davranışla her pozisyonda bir yerlere saldırmaya hazır oyuncularla nasıl büyük takım olunur? Bu büyük takımın başında bulunan hoca futbolcularını nasıl bu denli başıboş bırakabilir?

O davranışların altında oyunun hakkını verememenin psikolojisi yatmaktadır. Sözüm ona tribünlere oynayarak kendi kusurlarının üstünü örtecekler. Peki, kaleci Onur Kıvrak’ın maç içerisindeki davranışlarına ve maçtan sonraki konuşmalarına ne demeli? Geçen yıl Fenerbahçe maçından sonra formasını çıkartıp saha kenarına koyan, bu davranışı ile bir daha Trabzonspor’da forma giymeyeceğini ima eden Onur, maç bittikten sonra yayıncı kuruluşun ekranlarından yandaşlara övgüler yağdırıyordu. Onur Kıvrak’ı kaleci ve insan olarak beğenirim ancak bu denli ikiyüzlülük de, olmaz!