25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 22°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Vahdettin, Kılıçdaroğlu ve Atatürk

Vahdettin, Kılıçdaroğlu ve Atatürk
A+ A-

Bir kişi kalsak bile buna izin vermeyiz... Türkiye’yi, yönünü çevirdiği uygar dünyadan kimse alıkoyamaz!” CHP lideri Kılıçdaroğlu Şangay İşbirliği Örgütü’ne bu sözlerle karşı çıktı. Atatürk, “Tek başına kalsam bile Elmadağı’na çıkar, son kurşunuma kadar emperyalist devletlerle savaşır ve orada şehit olurum!” demişti. 180 derecelik keskin dönüş! Tek başına kaldıklarında Atatürk onlarla silahlı mücadeleyi seçerken, Kılıçdaroğlu onlara koşuyor... Bu ise en kısa yoldan CHP’nin nereden nereye savrulduğunu gösteriyor...

VAHDETTİN’DEN SON MEKTUP!

Mektup San Remo’da yazıldı. Halis Reşat Bey Paris’teki Amerikan Büyükelçiliği’ne teslim etti. ABD ulusal arşivinde kayıt numarası: 86700/1788! Kısaltarak naklediyorum:

“Amerika Cemahir-i Müttefikiye Reisi Coolidge Cenablarına;

Bu süresiz uzaklaşmam, babadan gelen Saltanat ve Hilafet makamından vazgeçtiğim anlamına gelmez! Ankara Meclisi gibi bir isyancı fitnenin alacağı tüm kararların geçersiz olacağını bildiririm. Hilafetin tümüyle kaldırılması, dini, kavmiyeti, vatanı belirsiz küçük bir şer zümresinin kısmen zorla, kısmen bilgisizlik ve gafletle yönlendirdiği beş-altı milyonluk Türk kavminin yetki alanı içinde değildir. Bu ancak tüm İslam dünyasınca atanan uzman kişilerden oluşan bir meclisin toplanması ve tüm din bilginlerinin ortak kararı ile çözümlenecek büyük bir evrensel sorundur.

Bu konuda yüce kişiliğiniz ve Cumhuriyet Hükümetiniz tarafından olanaklar ölçüsünde yapılabilecek yardımları pek değerli sayacağımı açıklamaya gerek yoktur. Bu vesile ile sağlıklı olmanızı yüce haktan niyaz eylerim. 13 Mart 1924, Mehmed Vahideddin”

KILIÇDAROĞLU’NDAN MEKTUP

Kemal Kılıçdaroğlu 21 Haziran 2013 tarihinde Hollanda Başbakanı Mark Rutte’ye bir mektup gönderdi. Kısaltarak aktarıyorum:

“Sayın Başbakan Rutte,

Ülkemizdeki gelişmelere ilişkin hükümetinizin tepkisini anlıyorum. Aynı endişeleri ben de taşıyor ve ortamın sakinleşmesi için her türlü çabayı gösteriyorum. Aynı zamanda, Türk hükümetini, bir hukuk devleti olarak demokratik normlarla uyumlu davranmaya davet ediyorum.

Ancak Türk hükümetine yönelik yapılan eleştiriler ile Türkiye’nin AB üyelik sürecinin farklı hususlar olarak ele alınmasının gerekli olduğunu düşünüyorum. AB’nin Türkiye’ye böyle bir zamandaki mesajı, üyelik müzakerelerinin daha da yavaşlatılması doğrultusunda olmamalıdır. Çünkü bu sadece Türkiye’deki demokrasi ve AB karşıtları ile Avrupa’daki Türkiye karşıtı çevrelerin işine yarayacaktır. Oysa AB, Gezi Parkı eylemcilerine sahip çıkmalı, Türk demokrasisinin güçlenmesine ve farklı hayat tarzlarına saygı gösterilmesine destek olmalıdır.

İşte bundan dolayı, Sayın Başbakan, katılım müzakerelerinde, AB’nin yeni fasıllar açmasına yönelik katkınızı bekliyorum. Hollanda her zaman Batı uygarlığının yüksek değerleri için sürekli bir umut ışığı teşkil etmiştir. Zaman, Türkiye’de demokrasinin yükselişi için gösterilen çabalara destek verme zamanıdır.”

VE ÖLÜMSÜZ ÖNDERİMİZ ATATÜRK

Artık durumu düzeltmek, hayat bulmak, insan olmak için, mutlaka Avrupa’dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa’nın emellerine uygun yürütmek, bütün dersleri Avrupa’dan almak gibi birtakım zihniyetler ortaya çıktı. Oysa hangi istiklal vardır ki yabancıların nasihatlarıyla, yabancıların planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir olay kaydetmemiştir. Tarihte, böyle bir olay yaratmaya kalkışanlar, zehirli sonuçlarla karşılaşmışlardır. İşte Türkiye de, bu yanlış zihniyetle sakat olan bazı yöneticiler yüzünden, her saat, her gün, her yüzyıl, daha çok gerilemiş, daha çok düşmüştür.”

Dünya iki zümreye ayrılır. Birisi Doğu ki, kendi varlığını, insanlığını, bağımsızlığını idrak etmek; bu bilinçle de el ele vermek zorundadır. Diğer bir zümre daha vardır ki, bunlar sırf kendi hırslarını tatmin için çalışmaktadır. Gayeleri insanlığın iyiliğine yönelik olmadığı gibi, aksine zulüm ve baskı olduğu için, onları lanetle anmakta kendimizi haklı görürüz. Arkadaşlar! Bu zümre kudret ve kuvvet konumunda oldukça, bunların mazlumlara merhamet ve şefkat göstermesi mümkün değildir; büyük gaflettir böyle bir şeye inanmak. Bu kuvvetleri ancak maddi ve manevi silahlarından soyutladığımız zamanda öyle bir davranış beklenebilir!

Son Dakika Haberleri