Yugoslav intikamı

Sayın Erdoğan genelde AB’ye özelde Almanya’ya haklı eleştiri ve suçlamalarda bulunuyor. Üslubunu haşin bulanlar var. Üslubu birçok kesim için ilaç mahiyetinde. Batının salt maddi kaygılarla ördüğü ilişkilerin riyakâr ve tahripkâr sonuçlarını görmeyen gözlere bunu anlatamazsınız. Erdoğan’ın Batıya “One Minute” çekmesi, Batı’nın harami ve ikiyüzlü politikalardan mustarip olan Türk, Arap ve İslam coğrafyası halklarının yanan yüreklerine bir nebze ferah üflüyor.

ÇAĞIN TUÇ YASASI

Bu umudu söylem ve eylemi ile mazlum milletlere ışık olan “Altı Ok” partisinin taşıması beklenirdi. Maalesef akıntıya karşı yüzen ve vahşi ayılar tarafından avlanan somon balığı misali politikalara itimat ettiği için akıntı yönünde kürek çeken Erdoğan’a ulaşamıyorlar. Ezici çoğunluğun yanan yüreklerine merhem olacak, bu yaranın sorumlusu Batı’ya diklenecek, haddini bildirecek, söylem ve eylemde yaşatacak liderler talep ediyor. Bu her çağın tunç yasasıdır. Yaşadığımız çağın ise en elzem talebidir.

Kalabalık bir kitle Erdoğan’ın samimiyetini sorgulayan mürekkep yalamış Bab-ı Ali (Yüksek Kapı) ve Bab-ı Vati (Alçak Kapı) kalemlerin söylediklerini de iplemiyor. Erdoğan’ın Almanya’yı bölücü teröre destek vermekle itham etmesi, en çok eski Yugoslavya’dan arta kalan devletçikleri ama normalde “Türk ve Müslüman düşmanı” olarak tasavvur edilen özellikle Sırpları memnun ediyor. İlginç mi buldunuz?

Hiç de anormal bir durum değil. Yugoslavya’da hatıralarım var. 1979-1987 yılları arasında ülkeyi yakinen görme ve tanıma fırsatım oldu. Yugoslav dostlarım ve Yugoslavya asıllı eşim var. Mareşal Tito ve Partizanların Almanya ve İtalya faşist ordularına karşı bağımsızlık mücadelesi sonucu ortaya çıkan ülke Sovyet Kızıl ordusunun müdahalesi olmadan kurtuluş destanı yazan nadir ülkelerden. Birçok etnik ve mezhep topluluğun kültürünü, dilini, dinini özgürce yaşadığı bir ülkeydi.

YUGOSLAVYA MODELİ

Balkanların en istikrarlı, en bağımsız, en onurlu ve dinler-milletler arası en demokratik federal ülkesi Yugoslavya’yı paramparça eden, ülkede bölücü faaliyetlere destek veren, yalan kampanyalarla itibarsızlaştırma çalışmalarına öncülük eden ülke kimdi? Almanya.

Yalanlarla, beslenen harami ve canilerin yıkım politikalarıyla ve en nihayet başta ABD ve Almanya’nın batının direkt müdahalesi ile paramparça edildi. Müslüman-Hristiyan savaşı yaşanıyor fitnesi ile cennet ülkeyi cehenneme dönüştürdüler. Yugoslavya’nın eyaleti olan Slovenya’nın ayrılması ve bağımsız ülke olması için kim ön ayak oldu? Bağımsızlık ilan eden Slovenya’yı 24 saat içinde kim ilk tanıdı? Hırvatistan’ı bağımsız olmaya teşvik eden hangi ülkeydi? Bağımsızlık ilan eden Hırvatistan’ı 24 saat içinde ilk tanıyan hangi ülkeydi? Almanya.

ALMANYA’NIN KHK’SI

Ha birde Almanya, Erdoğan’ın KHK’larından rahatsızmış. Hadi canım sende desinler. İkinci Dünya savaşında kabul edilen anayasasına binaen yurtdışına asker göndermesi, savaş bölgelerinde askeri operasyonlara katılması yasaklanan Almanya bilin bakalım KHK ile ilk yurtdışı direkt askeri müdahalesini hangi ülkeye karşı yaptı? El-Cevap: Yugoslavya.

Afro-Amerikalı Ron Brown 1992 ABD başkanlık seçimi döneminde Demokrat Parti Genel başkanı idi. Bill Clinton’un Demokrat Partinin başkanlık adayı seçilmesi için bilinen bilinmeyen entrikaları devreye soktu. Ön seçime müdahale etmesi yasak olan Ron Brown, Clinton için seçmenin kararına müdahale etti.

İLAHİ ADALET!

Clinton başkan olunca Brown’u ödüllendirdi. Ticaret bakanı yaptı. Clinton ve Brown Yugoslavya’nın dağılması ve yakılmasında baş aktör oldular. Zerre şer işleyen Ron Brown, 1996’da Avrupa’da turlarken bindiği uçak düştü ve öldü. Nerede tahmin edin? Bingo; Yugoslavya.

İlahi adalet dünyada da tecelli eder inancında değilseniz, her zerre hayrın ve her zerre şerrin bedeli olacağına iman edin.