Psikolojik tacize (mobbing) maruz kalan işçi ne yapmalı?

| Bir belediyede temizlik işçisi olarak çalışmaktayım. Daha önce belediyenin yönetim kadrosundaki kişilerle birlikte dini içerikli sohbet toplantılarına katılıyordum. 2014 seçimlerinden önce kapı kapı dolaşıp mevcut belediye yönetimi ile ilgili anket yapmamı istediler, bu isteği geri çevirdim ve onlarla sohbetlere gitmeyi kestim. Bu nedenle dinsiz olduğum yönünde hakarete maruz kaldım. Bu durum halen sürmektedir. Psikolojim bozuldu. Ne yapabilirim?

Yıldırma (psikolojik taciz-mobbing), işçinin yıldırılması ve işten ayrılmasının sağlanması için; bu işçinin işveren veya diğer işçi/işçilerce hedef alınarak, sistematik bir biçimde sürdürülen her türlü kötü muamele, tehdit, şiddet, aşağılama gibi davranışlardır.

Bu halde, işçi, sözleşmesini haklı nedenle, derhal (ihbar öneli vermeden) feshedebilir. Fesih sonrası ödenmedi ise kıdem tazminatının ödenmesi için açacağı davanın yanında, kişilik hakkı hukuka aykırı biçimde ihlal edildiğinden maddi ve manevi tazminat davası açabilir.

İşçi, maddi ve manevi tazminat davasını iş sözleşmesini feshetmeksizin de açabilir.

Yıldırma eyleminin nasıl ispatlanacağı da tartışma konusu yapılmıştır. Özellikle işçinin yıldırmaya maruz kaldığını gören işyerindeki diğer çalışanların, açılacak bir davada, işlerini kaybetme korkusu nedeni ile psikolojik tacize maruz kalan çalışma arkadaşlarına yardım etmekte çoğu kez duraksama yaşadığı ve genellikle gördükleri hususlarda tanıklık etmedikleri bilinmektedir. O halde işçi “yıldırma”yı nasıl ispat edecektir?

| Ses kaydı ile ispat mümkün mü?

Yargıtay, kişinin bir daha kanıt elde etme ve yetkili makamlara başvurma imkanının olmadığı ani gelişen durumlarda, örneğin; kendisine karşı işlenmekte olan (cinsel saldırı, hakaret, tehdit, iftira veya şantaj gibi) bir suç söz konusu olduğunda ya da kendisine veya aile birliğine yönelen, onurunu zedeleyen, haksız bir saldırıyı önlemek için, kaybolma olasılığı bulunan kanıtların kaybolmasını engelleyip, yetkili makamlara sunarak güvence altına almak amacıyla, saldırıyı gerçekleştiren tarafın bilgisi ve rızası dışında, konuşma ve haberleşme içeriklerini dinleme, izleme ya da kaydetme eylemlerinin hukuka uygun olduğu görüşündedir. (Yargıtay 12. CD. 2013/26087 E. 2014/10205 K. 28.04.2014 T.) Bu nedenle ses kaydı alınan kişinin konuşma içeriği, özel hayatın gizliliği kapsamında hukuki koruma altında kabul edilen içerikte bir konuşma değilse ve işçinin başka türlü yaşadığı psikolojik tacizi ispatlama olanağı yok ise eylemi gerçekleştiren işveren, işveren vekili veya işçinin ses kaydını almasına imkan tanınmıştır. Bu durumda hukuka aykırı bir delil varlığından söz edilemeyecektir.

* Sorularınızı calismahayati@aydinlikgazete.com adresine gönderebilirsiniz.