29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 22°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

HALK OYLAMASI SİYASETLERİ - 5 Nisan sonrasında da dünya dönmeye devam edecek

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

Önceki gün uzun uzun anlattık: “Diktatör” gelmiyor, gelemez!

“Tek adam” yönetimi de kurulamaz.

YALNIZ ADAM SORUNLARI ÇÖZEMEZ

“Yalnız Adam” yönetimi kurulabilir, ama o Yalnız Adam, “Tek Adam” olamaz. Bizim için önemli olan şudur: Yalnız Adam milleti birleştiremez, güçlü hükümet kuramaz ve Türkiye’nin terör ve ekonomi sorunlarını çözemez. O nedenle Cumhurbaşkanlığı Sistemine Hayır!

‘DİKTATÖR GELİYOR’ KAMPANYASININ KAYNAĞI

Peki bu “Diktatör geliyor” kampanyası nereden çıktı?

“Diktatör” gelmesi mümkün değil, ama birçokları “geliyor” diye bağırıyor. “Diktatörün” gelmesi için en büyük gayret içinde olanlar bunlar. Türkiye için başka bir program ve görüşleri yok. Gelecek olsa, pek keyiflenecekler. Hayır çıkarsa, boşluğa düşecekler.

Bağırtı dalga dalga Okyanus ötesinden geliyor. Açın Okyanus ötesi gazetelerini, bakın Okyanus ötesindeki sitelere, “diktatör geliyor” bağırtısının merkezi orada.

ABD’NİN NİSAN SONRASINA YATIRIMI

Peki ABD bu “diktatör geliyor” kampanyasını niçin yürütüyor?

Çünkü Türkiye’nin Avrasya’ya yönelişinden telaşa kapıldı. Türkiye, Atlantik sisteminin denetiminden çıkıyor. FETÖ darbesini bunu önlemek için tezgâhladılar ama başaramadılar. Diktatör suçlaması, ABD tarafından kışkırtılıyor ve içerde gözleri Tayyip Erdoğan düşmanlığıyla körleşenler tarafından seslendiriliyor. Diktatör suçlaması, ABD’nin Nisan sonrasına yaptığı yatırımdır.

Türkiye, ABD planını yalnızlaştırılan bir Cumhurbaşkanıyla değil, güçlü bir yönetimle göğüsler. Millî Seferberlik Hükümeti o nedenle hem gereklidir, hem de zorunludur. Hayır oyları, ABD planını bozacaktır.

GÖREVİMİZ MİLLETİ İKNA ETMEK Mİ YOKSA ŞOV YAPMAK MI

Halk Oylaması Nisan ayında yapılacak. 9 Nisan veya 16 Nisan günleri öne çıkıyor. “Diktatör geliyor” kampanyası yürütenler, Nisan ayı sonrası için bu millete ne vaat ediyorlar?

Diktatör suçlaması, terörün bitirilmesini isteyen milletle birleşmiyor. Diktatör suçlaması, ekonomik bunalıma çözüm isteyen milletle de birleşmiyor. O nedenle Cumhurbaşkanlığı Sistemine karşı Hayır kampanyasını “Diktatör” ve “Tek adam” suçlamalarıyla yürütmek başarıya hizmet etmiyor.

Yatıp kalkıp “diktatör geliyor” diye bağıranlar, Hayır oylarını değil, Evet oylarını çoğaltıyorlar. Çünkü AKP’ye ve MHP’ye oy veren, ancak bugün Hayır demeye eğilimli vatansever seçmeni karşıya itiyorlar. O seçmeni hiç kimse “diktatör geliyor” çığlıklarıyla ikna edemez.

“Diktatör geliyor” diye bağıranlar, CHP Kurultayının delegelerine sesleniyorlar, şov yapıyorlar. CHP Kurultayında kaç oy alırlar bizim meselemiz değil, ancak Halk Oylamasında Evetlerin sayısını artıracakları kesindir.

İÇ KAVGA SLOGANI EVET OYLARINI ÇOĞALTIR

Cumhurbaşkanlığı sistemine Hayır deyip de, “diktatör” kampanyasına katılanlar, şunu düşünsün: Evet çıkmasına hizmet ederek “diktatöre” karşı mücadele edilir mi? Bunlar kendi diktatörlerine âşık! Gelmeyen diktatörü getirmek için ne gerekirse onu yapıyorlar. Dahası içlerinde “Diktatör gelsin de, biz de Diktatöre Direniş edebiyatıyla mutlu olalım” diye düşünenler de var.

En önemlisi şudur: Diktatör suçlaması, gerçekçi olmayışının ötesinde, bir iç kavga sloganıdır. O iç kavgaya sürüklenen Türkiye, nerelere gider? Vatan Savaşı iç kavgayla birlikte yürütülür mü? Bunu bilen “Diktatör” kumpanyacıları, Vatan Savaşıyla alay etmeye başladılar. “Diktatör” suçlaması, onları Vatan Savaşı karşıtlığına sürüklüyor. Yazık onlara.

HUZURSUZLUK ORTAMINA HAYIR!

Bugün Hayır diyenler de Evetçi olanlar da Nisan sonrasını düşünmek zorunda. Çünkü Nisan ayından sonra da dünya dönmeye devam edecek. Ve biz Hayırcılar ve Evetçiler olarak, o dünyanın bugün en sorunlu ve en umutlu coğrafyasında yaşıyoruz. O dönen dünya, acaba Türkiyemize hangi gündemi getirecek?

Olay, Nisan ayındaki Halk Oylamasıyla bitmiyor! Bu “diktatör” suçlamasının nefesi Nisanda kesilmeyecek. Evetin çıkma olasılığı zayıf, ama diyelim ki Evetler ağır basacak olursa, asıl o zaman seyredin gümbürtüyü. Bu kez “Diktatör geldi” kampanyalarına tanık olacağız. Evet oyları, diktatör kampanyasının arkasındaki küresel güce, iktidarın meşruluk zemininin kalmadığını ilan etmek için fırsat veriyor. Bakın şimdiden meşruluk tartışmaları başladı. O zaman küresel merkezler, sözümona “diktatörü” devirmek için her girişimi geçerli sayacak ve kışkırtacaklardır. En başta hükümet konumunda olanlar, bu planlara fırsat vermemek durumundalar.

Cumhurbaşkanlığı Sisteminin huzur getirmeyeceği ortadadır.

Huzursuzluk ortamına fırsat tanımayalım!

Huzursuzluk ortamına Hayır!

CUMHURBAŞKANLIĞININ ALTINA DİNAMİT

Cumhurbaşkanlığı Sistemi, Cumhurbaşkanlığının altına konan bir dinamittir. Çünkü milleti birleştiren Cumhurbaşkanı kurumundan vazgeçiliyor, milleti bölen Cumhurbaşkanlığı yaratılıyor. O Cumhurbaşkanının otoritesi de olmaz, saygınlığı da. Böylece iç cephede bölünme planlayanlara gün doğar.

Anayasa değişikliği zaten 2019 yılında yürürlüğe girecek. Cumhurbaşkanlığı kurumu, iki yıl boyunca altına koyduğu dinamitle nasıl görev yapacak?

Cumhurbaşkanlığı Sisteminin iki yıl sonra yürürlüğe girmesi dahi Türkiye’yi bir beklentiler, ikircikler, kararsızlıklar dönemine sokuyor. Peki Türkiye’nin böyle bir tereddütler dönemine tahammülü var mı?

Cumhurbaşkanlığı Sisteminin getireceği bocalama ortamına Hayır!

HAYIR OYLARI TÜRKİYE’Yİ BİRLEŞTİRİR

Türkiye’de iç kavga kışkırtan küresel merkezler, Nisandan sonrasını hesap ediyorlar. O beklentilerin önünü Hayır oyları keser. Bu nedenle Hayır oyları ağır basacaktır.

Hayır çıkınca, Türkiye birleşir ve emperyalistlerin sesi soluğu kesilir. O birleşen Türkiye’nin içinde elbette Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım da bulunuyor. ABD güdümlü PKK, FETÖ ve IŞİD terörüne karşı Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünü savunan herkes, o birliğin içindedir.

Millî seferberlik olursa, Türkiye 2019 yılına kadar meşruiyet tartışmalarına yuvarlanmaz. Tayyip Erdoğan da rahatlar. Hiç olmazsa “diktatör” suçlamasından kurtulur. En önemlisi millet bütün güçleriyle cephesini terör tehdidine ve ekonomik tehdide döner.

Türkiye Hayırda birleşecek,

Hayırlıda birleşecektir