İki yıllık karasızlığa ve kargaşalığa HAYIR!

Meclis üzerinde durmadı.

Kamuoyunda tartışılmıyor.

Televizyon programcılarının bile haberleri yok.

Getirilen Anayasa değişikliğinin en çok kaygı uyandırması gereken özelliği, yürürlük tarihidir. Başkanlık Sistemine ilişkin hükümler, önümüzde birlikte yapılacak ilk TBMM ve Cumhurbaşkanlığı seçimi gününden sonra uygulanacaktır. Normal seçim iki yıl sonra, başka deyişle 2019 yılında. Bu durumda önümüzdeki iki yıl mevcut parlamenter sistem devam edecek.

O zaman bu telaş ne?

Bu acele nedir?

İKİ YIL SONRASI İÇİN 60 GÜN SAVAŞLARI

Türkiye’nin üzerine bombalar atılıyor. Türk Ordusu sınır ötesinde savaşıyor. Polis bombaların üzerine atılıyor. Geçim derdi gelmiş kapıya dayanmış. Ve Türkiye bütün bu yakıcı sorunları bir kenara bırakıp iki yıl sonra yürürlüğe girecek Anayasa değişikliği için, 60 gün savaşları başlatılıyor.

İki yıl sabredip öncelikle güncel sorunlarımızı çözmek için birleşsek, çalışsak, mücadele etsek, daha mantıklı değil mi?

Bugün 60 gün sürecek bir Evet-Hayır kamplaşması içine girmenin ne âlemi var?

Gün, ülke içinde Evet-Hayır mücadelesi günü değildir.

Gün, Vatan Savaşını kazanmak ve Ekonomik Zorlukları göğüslemek için birleşme günüdür.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da, birlik ihtiyacını vurgulayarak, Millî Seferberlik çağrısında bulunmuştu. Oysa referandum süreci teröre karşı ve ekonomik zorlukları aşmak için birleşmeyi değil anlaşmazlıkları gündeme getirmektedir.

BİZANS’IN YEŞİLLER MAVİLER KAVGASI

Önümüzdeki iki yılı düşününüz.

Evet oyları kazansa bile, mevcut hükümet sistemi iki yıl daha uygulanacak, yeni gelen Cumhurbaşkanlığı Sistemi ancak iki yıl sonra yürürlüğe girecek. Böylece ülkemizde iki yıllık kararsızlıklar, tereddütler ve kargaşalıklar döneminin kapısı açılmaktadır.

Bizans’ın meşhur Yeşiller-Maviler kavgası vardır. Latinler surlara dayanmış, Bizans kendi içinde çarpışıyor.

Türkiye üzerine atılan bombaları, içine düştüğü geçim sorununu bırakıp Evet-Hayır kavgalarına girecek. Üstelik iki yıl sonra uygulanacak bir düzenleme için.

TÜRKİYE’NİN YETKİ BUNALAMINA TAHAMMÜLÜ YOK

O iki yılda devlet organlarının ve hükümetin durumunu düşününüz. Önümüze bir sürü yetki anlaşmazlığı, yönetim çatışması, meşruluk kavgası vb çıkacak. Türkiye’nin işi gücü yok, bunlarla uğraşacak.

Oysa Türkiye’nin yetki çatışmaları ve otorite bunalımları yaşamaya tahammülü yoktur. Yapılan Anayasa değişikliği, içeriği yanında, ayrıca bu nedenle de Türkiye’nin bugün yakıcı olan güçlü yönetim ihtiyacına cevap vermiyor.

KÜRESEL GÜÇLERİN NİSAN SONRASI PLANLARINI BOZMAK İÇİN

Dahası bu Anayasa değişikliği, Türkiye’yi hedef alan güçlerin Nisan sonrası planlarına da yanıt veremiyor.

Bu Anayasa değişikliği, hükümet bunalımı yaratmak için Türkiye’nin üzerine bombalarla gelen küresel güçlere fırsat vermekten başka bir işe yaramıyor. En az iki yıl için görünen manzara budur. O nedenle önümüzdeki iki yılın millî birlik ve millî kararlılık ihtiyacını dikkate almak gerekmiyor mu?

Bütün nedenler bir yana sırf bu iki yıllık kararsızlık, ikircik ve kargaşalığa Hayır demek durumundayız,

Türkiye Hayırda birleşecektir.