25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 23°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türkiye kusursuz bir fırtınaya girmek üzere

Evren Devrim Zelyut

Evren Devrim Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Eskiler sonu belli olan bir iş için, perşembenin gelişi çarşambadan belli olur diye boşuna dememiş. Bu sözü haklı çıkaran gelişme, cumayı cumartesine bağlayan gece yaşandı. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye'nin uzun vadeli döviz cinsinden kredi notunu yatırım yapılabilir seviyenin bir basamak altına indirdi. Not görünümünü ise durağanda bıraktı. Bu kararla Moody's Investors Service ve S&P Global Ratings’den sonra Fitch Ratings de Türkiye'yi yatırım yapılabilir seviyenin altında değerlendirmiş oldu.

FİTCH KARARININ OLASI EKONOMİK SONUÇLARI

Bu karar ile oluşacak ekonomik sonuçları tahminlemek için, geçen Eylül ayı sonunda Moody’s’in yaptığı not indiriminin sonuçlarına bakmak yeterli olacaktır, zira Moody’s kararı sonrası yaklaşık 15 milyar dolarlık bir sermaye büyüklüğü Türkiye’yi terk etmişti. Buna bağlı olarak dolar kuru 2,96 TL’den 3,94 TL’ye çıkmış, TL yüzde otuzdan fazla değer kaybetmişti.

Dünya üzerindeki yatırımcılar yukarıda belirttiğimiz kuruluşların raporlarına göre hareket ediyorlar. Türkiye’nin yatırım yapılabilir seviyesindeki son notunu da kaybetmesiyle şunlar olacak:

1-Türkiye’nin geliri giderini karşılamıyor. Bu nedenle Türkiye yurtdışından para bulmak, yani borç almak zorunda. Şimdi bu borcu ancak daha yüksek bir faiz vererek bulabilecek. Bunun doğal sonucu olarak yurtiçinde de faizler artacak.

2-Faizlerin artışı zaten durmuş olan yatırımlara bir darbe daha vuracak. Yatırımların azalması işsizliği tetikleyecek.

3-Türkiye’de yatırımlara bir darbe de, yabancıların yapacağı doğrudan yatırımların azalması ile oluşacak. Yani Türkiye’deki riskler nedeni ile düşen kredi notunu gören yabancılar fabrika kurmak için başka ülkeleri tercih edecekler.

4-Ellerinde Türk tahvilleri (borçlanma senetleri) ve hisse senetleri (Türk fabrikalarına ortaklık belgeleri) olan yatırımcılar bu kâğıtları satmaya başlayacak. Satış sonrası ellerine geçen TL ile gidip dolar alacaklar ve yatırım yapılabilir notu olan ülkelere gidecekler. Gitmek için dolar aldıkça, dolar kuru yükselecek, Merkez Bankamız ya faiz artırarak doları kontrol etmeye çalışacak, ya da siyasi otoritenin korkusundan faiz artırmayacak sadece durup izleyecek, her iki ihtimalde de, Türk üreticileri ya artan faizden, ya da artan dolardan olumsuz etkilenecekler, bir kısmı iflas etmeye başlayacak.

NEDEN BÖYLE OLDU?

15 Temmuz sonrası oluşan “Yenikapı Ruhu” Türkiye’de iktidar ile meclis içinde ve dışında yer alan muhalefeti birleştirmişti. Ancak zaman içinde iktidarın bu ruhu bozan eylemleri, yabancılara not indirimi yapmak için bekledikleri gerekçe olan “Toplumsal Kutuplaşma” konusunu adeta altın tepside sundu.

Dünya üzerinde zaten talep yetersizliğine bağlı sıkıntılı ekonomik bir dönem sürüyorken, ulusal amacın dışarıya karşı birlik mesajları vererek, darbe girişimi sonrası bozulmuş Türkiye algısının düzeltilmesi ve ülkedeki güvenlik konusunun çözülerek ekonomik faaliyetlerin artırılması olması gerekirken, bunun yerine başkanlık sistemi gibi zamanlaması son derece yanlış, toplumu bölen bir projeye girilmesinin maliyeti ne yazık ki çok pahalıya patlayacak.

FİTCH VE S&P KARARLARININ SİYASİ KODLARI

Fitch kararı açıklanmadan iki saat önce S&P de Türkiye’nin not görünümünü durağandan negatife çekti. Bu iki kurumun arka arkaya açıkladıkları kararların tesadüf olduğunu düşünmek en iyi ihtimal ile saflık olur. Anılan kurumların kararlarının, ekonomik görünüm adı altında, Türkiye’ye verilmiş çok kuvvetli siyasi mesajlar olduğunu da kurumların açıklamalarına baktığımızda anlıyoruz.

İki kurumun adeta saldırırcasına aynı anda yaptığı not ve görünüm indirimleri nedeni ile, Batının ve özellikle de ABD’nin gelecek dönem için Türkiye’ye olan bakış açısının şu başlıklar doğrultusunda şekillenmesini bekleyebiliriz:

1-Başkanlık sistemi ile mevcut laik-demokratik eksenden kayacaksınız, böyle bir Türkiye’nin ekonomik olarak bedel ödeyeceğini unutmayın.

2- 15 Temmuz sonrası Yenikapı’da kurduğunuz birlik ruhu bozuldukça bunu her fırsatta aleyhinize kullanmaktan çekinmeyeceğiz.

3-Başta Suriye olmak üzere, ihtilaflı her konuda üzerinize daha sert gideceğiz, açıklarınızı arayacağız.

4-Rusya ve Çin yakınlaşmanızın bedelini size ödeteceğiz.

Türkiye çok ciddi bir saldırı altındadır. Siyasi karar alıcıların, Türk ekonomisinin dengesini daha da bozmak için atılan bu adımların kodlarını idrak ederek, iç siyasi birliği ve ülke güvenliğini sağlamak haricinde başka bir tutuma girmemesi gereklidir. Kusursuz bir fırtına Türkiye’ye yaklaşmaktadır, umarız siyasetçiler bu uyarılarımızı dikkate alırlar…