25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kürdistan'a NATO bekçiliği

Brüksel'deki NATO Zirvesi'nde alınan IŞİD karşıtı koalisyona katılım kararıyla, Türkiye ABD planlarına NATO üzerinden bağlanmak isteniyor.

Kürdistan'a NATO bekçiliği
A+ A-

Fikret AKFIRAT

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Brüksel'de önceki gün yapılan NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Toplantısı'nın ardından düzenlediği basın toplantısında teröre karşı mücadelede İttifak'ın çabalarının artırılmasına yönelik bir eylem planı üzerinde mutabık kaldıklarını söyledi. NATO'nun IŞİD karşıtı koalisyona katılım kararı aldığını bildiren Stoltenberg, bu çerçevede erken uyarı gözlem uçaklarıyla daha fazla uçuş yapılacağını, bu sayede de daha fazla istihbarat paylaşımında bulunacaklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
"NATO'nun uluslararası koalisyonun tam üyesi olmasına karar verdik. Tüm 28 ittifak üyesi halihazırda koalisyonun üyesi. Koalisyonda olmak, NATO'nun muharip rol alacağı anlamına gelmiyor, ancak bizim terörle küresel mücadeleye olan taahhüdümüze ilişkin güçlü bir mesaj gönderiyor. Aynı zamanda NATO'nun, eğitim ve kapasite inşaası dahil siyasi değerlendirmelerde rol almasını sağlayacak."

KARARIN ZAMANLAMASI

NATO'nun resmen IŞİD karşıtı koalisyona katılımı, Türkiye'nin ABD ve Almanya ile İncirlik konusundaki gerginlik yaşadığı dönemde alındı. Türkiye PKK koridorunu önlemeye çalışırken, ABD'nin İncirlik ve Diyarbakır'daki uçak ve askerlerinin desteğiyle PKK'yı tahkim etmesi gündemde en önemli tartışma konusu. Türkiye ABD ile ilişkilerinde İncirlik kozunu masaya koymayı tartışıyor. Bu ortamda, İncirlik ve ihtiyaç duyulabilecek diğer üslerin ABD hedefleri doğrultusunda kullanılmasına olanak sağlayan bir NATO kararı alınıyor.
İkinci önemli nokta, Türkiye'nin Rusya ve İran ile birlikte yürüttüğü bölgesel çözüm planına bu kararın etkileri. Türkiye'nin Rusya ve İran ile yürüttüğü Astana sürecinde önemli ilerlemeler sağlanıyor. Suriye yönetiminin kontrol ettiği bölgelerin sayısı artıyor.

İTTİFAK BOZULMAK İSTENİYOR

Sahadaki saflaşma şöyle: ABD önderliğindeki koalisyon, Suriye'de bir PKK koridoru oluşturmaya çalışıyor. Türkiye ise, -kimi yalpalamalara rağmen- Rusya ve İran ile birlikte Suriye'nin toprak bütünlüğünü sağlama hattında ilerliyor. O nedenle ABD, öncelikle Türkiye ile Rusya ve İran arasındaki ittifakı bozmak istiyor.
Türkiye'nin Sincar ve Karaçok operasyonları ile ABD korumasındaki PKK'yı hedef alması, eşzamanlı olarak Trump yönetiminin PKK'ya ağır silahlar verme kararıyla, Türkiye ile ABD cephe cepheye gelmiş durumda. Erdoğan-Trump görüşmesinden beklenen sonucun çıkmaması sonrasında Türkiye'nin PKK koridoruna karşı ABD'den bağımsız ve ABD'ye rağmen eylemleri konuşuluyor. Brüksel'de alınan kararlar, NATO üyesi olarak Türkiye için de bağlayıcı. NATO, ABD'nin koalisyon hedeflerine uygun bir misyon üstlenmesiyle, bir NATO üyesi olarak Türkiye'yi ABD'nin hedeflerine bağlamak amaçlanıyor.
Hal böyleyken, AKP Hükümeti'nin geçmişten beri NATO'yu Suriye'ye müdahil olmaya çağırması, Türkiye'nin mevcut durumda kendisini zora sokacak bu karara karşı adımlar atmasını önlüyor.

EGE'DEKİ NATO MİSYONU VE KARADENİZ ISRARI

2016 yılında Ahmet Davutoğlu Hükümeti'nin başvurusu üzerine NATO'nun Ege Denizi'nde mülteciler gerekçesiyle başlattığı misyon da Türkiye ile NATO arasında ayrıca bir gerginlik konusuydu. NATO'nun Ege Denizi misyonu, Türkiye'nin kıta sahanlığı ve karasuları konusundaki haklarını zedeleyen bir rol oynamıştı. 2016 yılı sonunda Türkiye bu misyonun bitirilmesini istemişti. NATO'nun IŞİD karşıtı koalisyona katılımının bu konuda da olumsuz yansımaları olabilir. Çeşitli gerekçelerle NATO'nun Ege'de varlığı yeniden gündeme gelebilir.
Yine Türkiye'nin Suriye'de müttefik olduğu Rusya ile ABD arasında NATO'nun Karadeniz'e girmesi konusunda ayrı bir gerginlik devam ediyor. ABD, NATO vasıtasıyla Türkiye'ye bu konuda da basınç uyguluyor. Şubat ayında yapılan Savunma Bakanları toplantısında NATO'nun Karadeniz'deki varlığının artırılması kararı alındı.
Konu, önceki günkü Devlet ve Hükümet başkanları zirvesinde de gündemdeydi. NATO'nun Karadeniz'deki varlığını aşamalı olarak artırması, Montrö anlaşmasını delmek anlamına geliyor. Bu da Türkiye ile Rusya arasında yeni bir gerginliğe neden olma potansiyeli taşıyor.

Son Dakika Haberleri