25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 24°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Trump’ın tweetleri

Gönül Kenter

Gönül Kenter

Eski Yazar

A+ A-

Münih Güvenlik Konferansı’nda Başkan Yardımcısı Michael Pence’in, ABD’nin Transatlantik İttifak’ın devamı konusunda “kararlılık” ve NATO’ya karşı “yükümlülükleri” yerine getireceğini bildirmesinden sonra Atlantikçi siyasiler şimdilik nefes almış görünse de, Avrupa başkentleri ve Trump yönetimi arasında “derin güvensizlik” devam ediyor. Trump’ın AB’ye yönelik politikaları kestirilemediği gibi, eski İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt’in Alman die Welt gazetesindeki demecine bakılırsa, ABD Başkanı’nın NATO için verdiği güvenceleri bir tweetle silip atmayacağından kimse emin değil.

Başkan Yardımcısı Pence ve Savunma Bakanı Mattis’in Münih’te müttefikliğin devamıyla ilgili telkinlerine rağmen, Berlin odaklı Avrupa, Trump’ın çıkışları nedeniyle alarma geçmiş bulunuyor. Avrupa, güvenliği için bütçesinden daha fazla pay ayırmanın dışında başka adımlar atmak, kendi ayakları üstünde durmak zorunda olduğunun farkında. Güvenlik dışında lider Merkel’in önümüzdeki sürecin yol haritası niteliğinde üstünde durduğu iki nokta dikkat çekiyor; Avrupa’da iç cepheyi sıklaştırmak, Trump’ın “Amerika first” dayatmasına karşılık, “multilateral” yani karşılıklı ilişkileri öne çıkaran küresel siyaseti güçlendirmek. Avrasyacılar, Merkel Avrupa’sının yönünün nihai olarak Rusya ve Çin’e döndüğü görüşündeler.

Münih Güvenlik Konferansı ardından yapılan değerlendirmeler Amerika’nın yeni yönetimi ve Avrupa arasında krizin de, rekabetin de büyüyeceği doğrultusunda. Tivitçi Trump’dan gelen sinyaller Avrupa’nın Atlantik güdümünden çıkma çabalarını hızlandırmış görünüyor.

TRUMP ÜÇ VAKTE GİDİCİ

Amerika’nın önde gelen tarihçilerinden Prof. L. Feinman’ın “ABD’nin en kısa 2. Başkanlığı Trump’ın olacak” şeklindeki kehaneti Independent gazetesinde de yer almış. ABD tarihinde en kısa başkanlık William Henry Harrison’un olmuş; 1841 yılında göreve geldikten 31 gün sonra zatürreye yakalanarak ölmüş. 1881’de başa gelen James Garfield ise uğradığı suikastten 79 gün sonra hayatını kaybetmiş. Garfield toplam 199 gün görevde kalmış. Hesaplara göre Trump’ın başkanlığı “en erken 33, en geç 199 gün içinde” bitecek.

Prof. Feinman, Trump’ın başkanlığıyla ilgili “en geç bir kaç hafta içinde bitecek” iddiasını, kötü gidişattan dolayı halkın sokaklara dökülmesine, istifa istenen protestoların her geçen gün artmasına dayandırıyor. Cumhuriyetçi başkanlar konusunda uzmanlaşmış tarihçi Profesör Feinman, History News Network haber sitesinde Trump’ın mizacının başkanlığa “uygun olmadığı” görüşünü yazmış: “Trump’ın uygunsuz davranışları, konuştuğu basit dil ve twitter yorumları pek çok yabancı siyasetçiyi çileden çıkarıyor.”

Başkan’ın “öngörülmez” tavırlarının vehametine de değinen Feinman, Trump’ın pek yakında yerini, Güvenlik Danışmanı Flynn’ın kovulmasındaki “becerilerinden” dolayı, yardımcısı Mike Pence’e bırakabileceğini söylüyor.

BALIK BAŞTAN KOKAR

İlgili yorumları okuduğunuzda gülümsemeden geçemiyorsunuz, beş dakika önce dediğini, beş dakika sonra “Bunu dediğimi iddia edenler, namussuzdur, şerefsizdir” diye inkar eden siyasetçi tipine Türkiye son 14 yılda fazlasıyla vakıf oldu. Washington Post listesini çıkarmış, Trump göreve gelmesinden bu yana tam 133 kere yalan söylemiş. Göçmen politikalarında 24, özgeçmişiyle ilgili 18, iş konusunda 17 kere doğruyu söylememiş.

Trump yalanları su yüzüne çıkaran medyadan çok şikayetçi, yaptırımlar havada uçuşuyor. “Ooo bunda ne var” dediğinizi duyar gibiyim, “ilkesiz siyasetçiler” konusunda dünyada en uç deneyimleri Türkiye ziyadesiyle yaptı. Ama durum süper güç Amerika’nın tepesinde olunca, konu yine farklı. Amerikan tarihinde bu zamana kadar görevinden alınan başkan hiç olmamış.

Richard Nixon 1974’de Watergate skandalı nedeniyle görevden alınmasına fırsat vermeden istifa etmiş. Sermayenin seçtirdiği, sistemin başına oturttuğu Başkanlardan istifa etmesi beklenemiyeceğine göre, bakalım Amerika sorunun üstesinden nasıl gelecek.