19 Mart 2024 Salı
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bursa DT'den 'Karıncalar'

Hayati Asılyazıcı

Hayati Asılyazıcı

Eski Yazar

John Steinbeck (1902 - 1968), gerçekçilik akımının en önemli ABD'li yazarlarından biridir. Ülkemizde daha çok 'Fareler ve İnsanlar', 'Gazap Üzümleri' adlı romanları ile bilinen yazar, işçilik yaptığı yıllarda edindiği izlenimlerden faydalanarak işçileri, yaşam koşullarını, ilişkilerini romanlarında ve öykülerinde gerçekçi olarak yer vermiştir.
Fareler ve İnsanlar; 1952 yılında oyunlaştırılarak Muhsin Ertuğrul tarafından İstanbul Şehir Tiyatroları 'Küçük Sahne'sinde ilk defa izleyiciye sunuldu. Sahnelendiği dönemde büyük ilgi uyandıran oyun, uzun süre afişte kalmıştır. Steinbeck ülkemizde ne kadar iyi biliniyor olsa da, Boris Vian (1920 - 1959) da 'İmparatorluk Kuranlar Yahut Şümürz', 'Generallerin Beş Çayı' ve 'Karıncalar' adlı oyunları ile sahnelerimizde sıklıkla yer alan önemli bir Fransız yazardır.

İKİ ÖYKÜNÜN HARMANI

Bursa Devlet Tiyatrosu'nda, Halil Akarsu'nun sahneye koyduğu 'Karıncalar' adlı oyun, ilginç bir ikilemden oluşuyor. Ülkü Tamer'in J. Steinbeck'ten çevirdiği 'Bir Savaş Vardı' öyküsü ile Işıl Y. Yüce'nin B. Vian'dan çevirdiği 'Karıncalar' öyküsü Gökhan Aktemur tarafından birleştirilerek oyunlaştırıldı. Her iki metin iyi bir örgüyle oyunlaştırılmış ve yine tüm görkemiyle sahneye konulmuş. Halil Akarsu'nun çok iyi oyunculuklarını daha önce izlemiştim. Yönetmen olarak böylesine bir çıkışı yakalaması beni şaşırtmadı.
Savaşın, 'İkinci Dünya Savaşı' olduğunu yadırgamadan anımsıyoruz. Efektler ve sahneye koyucusunun kullandığı yöntemlerle, izleyici kendisini bir anda savaşın içinde buluyor, izlerken savaşı yeniden yaşamaya başlıyorsunuz. Oyun, ülkeleri kana bulayan, milyonlarca insanın ölmesine yol açan bir savaşı, bir saatlik zaman içinde görsel ve işitsel algılarımızı birleştirerek adeta soluksuz izlememizi sağlayarak amacına ulaşıyor.
Etkileyici, çarpıcı ve temposu dehşet verici yüksek oyunda, olağanüstü bir yorum yakalayan Kamil Korunan, gerçekten inanılması güç bir düzey tutturuyor. Korunan, sanat yaşamının yeni bir aşamasında hem kendini yeniliyor hem de tek kişilik oyunu izleyiciye başarıyla sunuyor.

HER AŞAMASINDA BAŞARI

Korunan'a sahnede Cansu Yılmaz, M. Salih Salcan ve Ali Bircan Teke eşlik ediyor ve savaşın içinde, hayatta kalmanın simgeleri oluyorlar. Savaşın bütün güçlüklerine karşı yaşamda kalmasın savaşın içinde olağanüstü büyük bir eylem olduğunu gösteriyorlar. Bu görselliğin öne çıkmasının yönetmen Halil Karasu'nun önemli bir başarısı olduğu belirtmeliyim. Oyunun dekor ve kostüm tasarımı başarılı bir şekilde Özge Akarsu tarafından gerçekleştirildi. Ali Karaman'ın ışık tasarımı da oyuna olumlu katkıda bulunuyor. Besteci Burçak Çöllü'nün müzikleri etkileyici ve oyunun içeriğini çözümleyiciydi. Dicle Doğan'ın devinimi nitelikli biçimde kullandığı koreografisi, Korunan'ın ve arka plandaki üçlünün temposuna çok boyutlu katkı sağlıyor.
Karıncalar, mutlaka görülmesi gereken bir oyun...