18 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Padişahım çok yaşa(!)

İhsan Sefa

İhsan Sefa

Site Yazarı

A+ A-

Bilindiği üzere iki partinin liderleri “Yeni Cumhurbaşkanlığı” adı altında Anayasamızda anti demokratik bir değişiklik yapma çabasına girdiler.

Ortaya sunulan değişiklik taslağının ne getirip ne götürdüğünü uzun uzun açıklamalarını zaten hukukçularımız yazıyor anlatıyorlar. Ben özetleyerek başlayacağım:

- TBMM si etkisiz ve de yetkisiz Cumhurbaşkanın iki dudağı arasından çıkanlara yasa onay meclisine dönüşüyor.

- Denetlenebilir hükumet ve başbakanlık makamı kaldırılıyor. Yerine meclis denetiminden uzak Cumhurbaşkanlığı ve onun başkanlığında bir hükumet sistemi oluşturuluyor.

- Meclis denetiminden uzak bir hükumet başkanı yani, cumhurbaşkanı aslında Osmanlı meşrutiyet dönemindeki Padişahtan daha da ötede yetkilerle donatılmış oluyor.

- Bunlar da yetmiyor, cumhurbaşkanı 5 er yıl süreyle arka arkaya 2 defa seçilebildiği gibi diyelim ki 2 nci 5 yılın bitimine 3 ay kala meclisi fesih edip seçimleri yenileyip yeniden 5 yıl daha cumhurbaşkanlığı makamında kalabilecek.

Osmanlı padişahlarının bile pek çoğu bu kadar süre tek adam olarak devletin başında kalamamıştı.

Kamuoyundan olumsuz tepki alan başkanlık sistemine karşı kamufle edilmiş ve adına Cumhurbaşkanlığı siste denilerek ortaya konulan bu değişikliğe gizli bir başkanlık sistemi demek bile az olur.

Dünyada başkanlık sistemi ile yönetilen demokratik ülkelerin hiç birinde bizimkilerin arzuladığı başkan yetkileri yoktur. Onlarda güçlü ve bağımsız bir yargı ile denetim ve sorgulama yetkisi son derece güçlü bir meclis bulunmaktadır.

İstiklal harbini kazanan, ordularımızın komutanı TBMM idi. Meclis kendisinde bulunan komutanlık yetkisini geçici bir süreliğine Mustafa Kemal Paşa’ya vermişti. Yani Meclisin gücü her şeyin üstündeydi.

Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sadece şunu söylemek istiyorum, yaşadığımız dönem en az istiklal harbi kadar önemli ve kritiktir" Buna katılmamak mümkün değil.

Peki; böyle kritik bir dönem yaşanırken, ülke savaşta iken ve meclisimizin çok daha güçlü, birlik beraberlik içinde olması gerekirken meclisin gücünü ortadan kaldıran bu anayasa değişikliği ile kime hizmet edilmiş olur?

15 Temmuzda ABD nin başaramadığının biz kendi elimizle ayağımızla mı başarmaya niyetleniyoruz?

Hala umutluyuz parti baskısıyla bu teklife imza koymasına rağmen vicdanının sesini dinleyerek gizli oylamada " Hayır" oyu verecek AKP li vekiller olduğuna.

Hala umutluyuz MHP içinde vatanseverler olduğuna.

Hala umutluyuz “padişahım çok yaşa “ demeyeceklerine.

Hala umutluyuz cumhuriyetle kazandığımız özgür vatandaşlıktan geriye, tebaya döndürülemeyeceğimize.

Ve hala umutluyuz, 26.dönem vekillerimizin tarihe kara değil, altın harflerle geçeceğine...