20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İstihbarat-örgütler terör ilişkisi

İsmail Hakkı Pekin

İsmail Hakkı Pekin

Eski Yazar

A+ A-

İstihbarat örgütleri mevcut zaaflardan istifade ederek kendileri için kullanışlı terör örgütlerinin önünü açarlar. Onları içerdeki adamlarıyla kontrol ederler. Terör örgütlerinin liderleri ve yönetim kademesini kendi amaçlarına hizmet edecek şekilde hareket edecek kişilerden oluştururlar. Kendi amaçlarına hizmet etmeyen ya da kendi başına buyruk hareket eden liderleri ortadan kaldırırlar. Terör örgütleri nasıl kurulur, nasıl istihbarat örgütlerine hizmet eder hale gelirler ya da getirilirler? Bunları hem ülkemizdeki hem de dünyadaki diğer örgütleri açısından ele alıp inceleyelim. Belki öncelikle PKK’dan başlamanın uygun olacağını değerlendiriyorum.

PKK’NIN KURULUŞU

PKK terör örgütü resmen 1978 yılında kurulmasına rağmen ondan önce de Apocular adıyla doğuda ve güneydoğuda faaliyet göstermekteydi. Bu örgütün palazlanması MİT’in doğu ve güneydoğudaki diğer sol ve etnik yapıyı kaşıyan örgütleri kontrol etmek hatta ortadan kaldırmak için göz yumması ile olmuştur. Abdullah Öcalan ve kurucu ekip içersinde MİT’in adamı olan kimler vardı şu anda şehir efsanesi halini aldı. Başlangıçta Abdullah Öcalan ve birkaç kişi hatta daha sonraki dönemlerde de yönetici pozisyondaki bazı kişi veya kişilerin MİT’e çalıştıkları bir gerçek. Nitekim önce Apocular sonra PKK doğu ve güneydoğuda bütün sol örgütleri temizlediler. Sonra da bölgede hakimiyet kurmak için aşiretler liderleri ve bölgenin önde gelenlerini baskı altına aldılar ve bazen de infaz ettiler.

PKK MİT’İN KONTROLÜNDEN ÇIKIYOR

PKK’nın bölgedeki sol örgütleri temizlemesi ve tek başına kaldığında da tahmin edilmeyen bir güce ulaşması MİT’i korkuttu. Ama iş işten geçmişti artık. 12 Eylül 1980 darbesiyle PKK yurtdışına çıktı. Suriye’ye yerleşen PKK bu dönemde El Muhaberat’ın kontrolüne girdi. Soğuk savaş devam ediyordu Türkiye’nin PKK vasıtasıyla zayıflatılması hem Sovyetler Birliği’nin hem de Hatay dolayısıyla Suriye’nin işine geliyordu. Aynı zamanda İran da muhaliflere kucak açan Türkiye’ye karşı PKK’yı kullanmakta gecikmedi. Tabii bütün bunlar o ülkelerin istihbarat örgütleri vasıtasıyla yürütülüyordu. PKK’ya bu seferde Barzani ve Talabani kucak açtı. Kime karşı Türkiye’ye karşı. Bu arada Saddam Hüseyin’in de Irak’ın kuzeyinde Barzani’nin faaliyetlerini kontrol etme ve kısıtlaması gerekiyordu. O da PKK’yı kullanmaya başladı.

CIA’NIN DEVREYE GİRMESİ

PKK ve Irak’taki Kürt hareketi uzun süredir İsrail’in gündemindeydi. İsrail’in güvenliği için bölge ülkelerinin başta Irak ve Suriye olmak üzere küçük devletçiklere bölünmesi gerekiyordu. Bu plan 1983 yılında hazırlanmıştı. Irak ve Suriye’nin parçalanması için en uygun unsur Kürt hareketiydi. Tabii aynı şekilde Türkiye’nin zayıflatılması için de PKK’nın kontrolü gerekiyordu. ABD’nin PKK’yı kontrol etme ve kullanma süreci başlıyordu. Arka planda İsrail ve İngiltere vardı. Böylece Türkiye enerjisini PKK’ya harcayacak ne bölgesiyle ne de Orta Asya ülkeleri ile ilgilenecekti. Ayrıca bölgede ikinci bir İsrail’in yaratılması için uygun ortam hazırlayacaktı. 1991 yılında ABD’nin birinci örfez harekatı ile birlikte PKK tamamen CIA’nın kontrolüne girdi. Hem yeni taktikler hem eğitim hem de yeni ve modern silahlar açısından önemli bir güce ulaştı. ABD ve İsrail istihbarat örgütlerine İngiliz ve Fransız istihbarat örgütleri de katıldı.