19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

El Bab’da koridoru kesmezsek binlerce şehit veririz

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

AKP iktidarı 2011’den beri Suriye politikasında çok büyük hatalar yaptı. PKK ile sürdürülen “açılım” politikası da aynıydı.

İkisi de ABD dayatmasıydı. Bedeli ağır oldu. Hem siyasi, hem ekonomik!

Türkiye Cumhuriyeti Kurtuluş Savaşı ile kurulmuştu. Hamurunda on binlerce şehidin kanı vardı. Bu dayatmalara uzun süre katlanamazdı.

AKP’nin izlediği politikaların sürdürülmesi mümkün değildi. “Mecburiyetler” AKP politikalarını da değiştirdi.

“Açılım” çöpe atıldı. Ahmet Davutoğlu’nun mimarları arasında yer aldığı Suriye politikasının sonu da aynı oldu.

GELİNEN NOKTA

Ayn El Arab’da (Kobani) PYD’ye kalkan olundu. AKP, Barzani’nin peşmergelerini silahlarıyla birlikte Türkiye üzerinden yardıma gönderdi. Ana muhalefet partisi CHP Ayn El Arab’ta (Kobani) PYD’yi kurtarmak için tezkere çıkarılmasını önerdi.

Sanki akıl tutulması yaşanmıştı. İktidar, muhalefet PKK’nın Suriye kolu PYD için seferber olmuştu.

Şimdi bunların hepsi geride kaldı.

Suriye sınırında açılmaya ve Akdeniz’e kadar ulaştırılmaya çalışılan ABD-İsrail Koridoru kesildi.

El Bab’da yaşanan da bu!

EL BAB TÜRKİYE İÇİN

Türkiye bu koridoru kesmezse, ABD’nin 1985 yılından beri gündeme getirdiği, Türkiye, İran, Irak ve Suriye’nin bölünmesini öngören, “Büyük Kürdistan” planı (Üç İsrail) önemli mesafe alacaktı.

Türkiye’nin Cerablus’a, el Bab’a müdahalesi Suriye’nin bölünmesini de önleyecek. Ama ondan önce Türkiye’nin toprak bütünlüğünü sağlayacak. ABD’nin BOP planlarını boşa çıkaracak.

ŞEHİTLER

Bu mücadelede şehitler de veriyoruz. Milletçe büyük acılar duyuyoruz. Ama unutmayalım karşımızdaki düşman IŞİD değil. IŞİD maskeli ABD.

Başından beri “CIA ve MOSSAD’ı çıkarırsanız IŞİD’den geriye fazla bir şey kalmaz” diyorduk. Bu tespitimiz döne döne doğrulanıyor.

BİNLERCE ŞEHİT VERMEMEK İÇİN

Birinci Körfez Savaşı döneminde görev yapmış, PKK ile mücadelede aktif rol üstlenmiş, Irak, İran, Suriye yetkilileriyle sürekli temas halinde olmuş emekli generallerle konuştum. Eski 2. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Edip Başer, eski Harp Akademileri Komutanı emekli Orgeneral Necati Özgen, ...

Fırat Kalkanı Harekatı’nın önemine dikkat çektiler.

Diğer komutanlar da aynı noktada. ABD-İsrail Koridoru kesilmezse Türkiye’nin toprak bütünlüğünün tehlikeye gireceğini söylediler. “Koridor kesilmezse ilerde binlerce şehit veririz. Çocuklarımızın, torunlarımızın can güvenliği için bunun şart” dediler.

Komutanlar bir uyarı daha yaptılar. Vakit geçirmeden Şam yönetimiyle temasa geçilmesini ve koridorun birlikte kesilmesini önerdiler.

SURİYE’DE TÜRKİYE İÇİN VARIZ

Şu aralar, “Suriye’de ne işimiz var” diyenler var. AKP iktidarının geçmişte yaptığı hatalar üzerinden kamuoyu oluşturmaya çalışıyorlar.

Bu tepki 2011 yılında başlatılan Suriye operasyonu döneminde doğruydu. Türkiye’yi yönetenler o günlerde Suriye’nin iç işlerine doğrudan müdahale etti. Hatta “Emevi camisinde bayram namazı kılmaktan” söz edenler bile oldu.

Ama köprülerin altından çok su aktı. Şimdi yeni bir dönemdeyiz. AKP’nin izlediği politikalardan büyük zarar gören Şam yönetimi bile geçmişi bırakıp bugüne bakıyor.

Birkaç kişi hariç, “Türkiye’nin Suriye’de ne işi var?” korosunun geçmişte, “açılım” ve “Esad diktatör” korosundan olması da dikkat çekici!

RUSYA İLE ORTAK HAREKAT

El Bab operasyonunun Rusya ve Şam yönetimi ile koordineli yürütülmesi konusunda görüşler var. Okurlarımdan Suat Hamaratgil de bu noktaya vurgu yapmış. El Bab operasyonu sürerken Rusya’nın da Rakka operasyonunu başlatmasını ve IŞİD’in El Bab’a takviye yapmasının önlenmesini önermiş.

Çok haklı. Şu anda Rusya, Şam yönetimi ve Türkiye arasında belli bir işbirliği var. Ama yetersiz. Bu işbirliğinin ortak operasyona dönüşmesi gerekiyor. Konuştuğumuz güvenlik kaynakları da aynı düşüncede.

Rusya ve Şam yönetimi ile ortak operasyon giderek zorunlu hale geliyor.

Hem Türkiye hem de Suriye için!