24 Nisan 2024 Çarşamba
İstanbul 25°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

MHP’de fire ne kadar?

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

Bahçeli’nin tavrı MHP’yi iyice germiş durumda. Her gün yeni bir kriz yaşanıyor. MHP’lilerle MHP’deki fireyi konuştum. Farklı rakamlar verilse de tahminler “Evet”cileri ürküten cinsten.

Bahçeli’ye yakın MHP’liler bile yüzde 50’lerden söz ediyor.

FİRE ‘HAYIR’ DEĞİL ‘EVET’

Geçen günlerde Afyonlu MHP’lilerle karşılaştım. Doğal olarak bölgedeki MHP’lilerin halk oylamasındaki tavrını sordum.

“Bizim bölgede yüzde 10-20 fire olur” dediler.

Sohbete devam ettim. Sohbet ilerledikçe bir gariplik olduğunu sezdim. Derken iş anlaşıldı. “Hayır” yüzde 80-90, “Evet” 10-20 civarında.

MHP’de artık “fire” deyince kastedilen, “Hayır” değil, “Evet”.

BAHÇELİ YALNIZ

MHP’de “Hayır”cılar atakta. Partide istifaların arkası kesilmiyor. Bahçeli ve ekibi savunmada. Bahçeli’nin etrafı daralıyor. Yalnızlaşıyor.

Ankara’ya gelen MHP’liler eskiden mutlaka önce genel merkeze uğrardı. Şimdi genel merkeze değil, muhaliflerin karargahına uğruyorlar.

Diğer bir deyişle Bahçeli’yi pas geçiyorlar.

***

HANGİ BİNALİ!

Başbakan Binali Yıldırım. Başbakan olduğunda kendisiydi. Muhalefete bile sempatik geliyordu.

İşadamları, sendikacılar, demokratik kitle örgütlerinin yöneticileri, esnaflar... AKP’lisi, CHP’lisi, MHP’lisi... umutlanmıştı.

“Toplumda gerilimi düşürecek” beklentisi öne çıkmıştı.

Ama giderek bir haller oldu. İlk günlerdeki Binali Yıldırım’dan eser kalmadı. “Hayır”cılarla PKK, FETÖ ve IŞİD’i aynı kefeye koyması bardağı taşırdı.

İyice başkasına benzedi.

İnsan kendisi olmayınca zor oluyor, keşke kendisi kalsaydı.

AVM Mİ, AYM Mİ?

Başbakan Yıldırım CHP’nin anayasa değişikliği ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’ne gitme girişimini eleştirdi. “Millet AVM’ye gidiyor, CHP AYM’ye gidiyor” dedi.

Bu söz çok hoşuna gitmiş olacak ki birkaç toplantıda tekrarladı. Bir ülkenin başbakanı vatandaşlara sorunların çözümü için mahkemeleri göstermesi gerekirken, AKP tam tersini yapıyor. Garip!

ANAYASA MAHKEMESİ’NE YAZIK OLDU

Anayasa Mahkemesi vatandaşın güveneceği en üst kurumdu. Eskiden Anayasa Mahkemesi dendi mi akan sular dururdu. Ama son yıllarda itibarı hızla aşağı indi. En son KHK’larla ilgili verdiği karar son darbe oldu.

Kurumun daha önce verdiği kararlar bile hiçe sayılarak, OHAL döneminde OHAL kapsamında olmayan kararnamelere yol verildi.

AYM’YE GİTMEYİN’

TBMM’de 339 oyla kabul edilen anayasa değişikliği açıkça anayasaya aykırı. Duayen hukukçular bu konuda görüş birliği içinde. Oylamasından içeriğine kadar tartışmalı.

CHP değişikliği Anayasa Mahkemesine götürmek istedi. Farklı gerekçelerle tepkiler geldi. En çok da “Anayasa Mahkemesi’nin durumu belli. Oradan hukuki bir karar çıkmaz. Boşuna zaman kaybetmeyin” dendi.

Anayasa Mahkemesi hızla irtifa kaybediyor. Halk oylamasında “Evet” çıkarsa Anayasa Mahkemesi’nin adil karar vereceğini düşünenlerin sayısı daha da düşecek.

Ne diyelim; “AVM ile Anayasa Mahkemesini yan yana getirenler” düşünsün!

ANKETLERİN PARASI KİMDEN?

“Evet”çiler gelişmeleri değerlendirirken sık sık anket yaptırıldıklarını söylüyorlar. “Günlük anketler”den söz ediyorlar. Günlük yaptırılan anketlere göre politika belirlendiğini vurguluyorlar.

“Su akarken küpünü doldurmaya çalışan” şirketler sıraya girmiş durumda.

Malum siyasi partilerin harcamalarını Anayasa Mahkemesi denetliyor. Gelen bilgilere göre, AKP’nin harcamaları içinde ciddi bir anket parası yok. Durum böyle olunca insan ister istemez merak ediyor. Bu anketlerin parasını kim ödüyor?

Sakın bütçeden devlet işleri için aktarılan “örtülü ödenek” kullanılıyor olmasın.Ya da çeşitli kalemlerden çıkma yapılmasın.

Burnumuza gelen pis kokular var da!