24 Nisan 2024 Çarşamba
İstanbul 25°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Gazetemizde gördüğüm dil yanlışları - 3

Kemal Ateş

Kemal Ateş

Gazete Yazarı

A+ A-

Böyle bir incelemeyi yıllar önce benden Milliyet gazetesi de istemişti; Derya Sazak, Milliyet’te yazmamı da önermişti o günlerde. Türkçem Mahzun Ben Mahzun (İmge Yayınevi, 2005) adlı kitabım basındaki dil yanlışlarıyla ilgili Milliyet’e sunduğum rapora dayanır. Bu kitabımı okuyanlar benim Aydınlık için yazdığım eleştirilerin aslında ne denli genel olduğunu, başka gazeteleri de ilgilendirdiğini göreceklerdir. Okuduğumuz gazetenin dili zorlamamalı bizi, sıkmamalı, kolay okunmalı, her gazete okurunun ortak dileği bu.

GENE ZOR OKUNAN CÜMLELER

Şu satırlar gazetemizdeki bir haberden: “Elektrik panosunun priz ve lambaların yanmasını sağladığı ancak güçlü eşyaları çalıştırmaya yetecek özellikte olmadığı panoda ‘kaçak akım rolesi’ denilen elektrik akımının giriş ve çıkışı arasındaki farkı hesaplayan sistemin bulunmadığı, kaçak akım rolesi olduğunda elektrik akımının girişi ile çıkışı arasında fark varsa sistemi tamamen kapattığı ancak bu durumun binada bulunmadığı anlaşıldı.” (2. 12. 2016, s. 3)

“Olmadığı, bulunmadığı, olduğunda” gibi eylemsilerin art arda, iç içe kullanıldığı yan cümlelerin yazıyı ne denli karışık hale getirdiği görülüyor. Bir haberde teknik konulara böylesine ayrıntılı yer vermek gerekir mi? Bence gerekmez. Binanın elektrik sisteminde yetersizlik ve eksiklik var, bunu yazacaksınız, olsaydı ne olurdu, olmasaydı ne olurdu derken yazı karışıyor. Haberin özü şu: Elektrik panosu ancak priz ve lambalara yetecek özellikte, diğer güçlü elektrikli araçlara yetecek özellikte değil, ayrıca giriş ve çıkış arasında fark olduğunda panoda sistemi kapatacak ‘kaçak akım rölesi’ bulunmadığı anlaşılıyor. Bu haber şöyle yazılırsa daha yalın olur, daha kolay okunur:

“Ancak priz ve lambalara yetecek özellikte olan elektrik panosunun, diğer güçlü elektrikli araçlara yetecek özellikte olmadığı, ayrıca elektrik girişi ve çıkışı arasında fark varsa panoda sistemi kapatacak ‘kaçak akım rölesi’ bulunmadığı anlaşılıyor.”

BELİRTİLİ TAMLAMALARDA OLMASI GEREKEN EKLER

Benim nasıl düzeltsek dediğim haberlerden biri daha:

“AKP’nin MHP’nin tam desteği ile gündeme getirdiği Başkanlık sistemini öngören anayasa değişikliği önerisi Anaya Komisyonundaki görüşmeleri gergin bir ortamda sürüyor. Tepkiler üzerine AKP kanadı, AKP ve MHP’deki fireleri önlemek için esası değiştirmeyecek rötuş ve makyaj düzeyinde değişikliklerle paketi kurtarmaya çalışması dikkati çekti.” (30.12.2016, s.7)

İlk cümledeki uzun tamlama bozuk, karışık. İkinci cümle de bozuk; bu cümlede özne-yüklem uyumsuz, ayrıca uzun tamlama da kusurlu. Belirtili ad tamlamalarında “nın” ve “sı” eklerinden biri eksikse cümle bozuk demektir. “AKP kanadı” değil, “AKP kanadının ... paketi kurtarmaya çalışması” diye tamlamayı “-nın” ekiyle düzeltirsek cümle biraz daha düzgün olur. Şöyle yazılabilir: “AKP ve MHP’deki fireleri önlemek için esası değiştirmeyecek rötuş ve makyaj düzeyinde değişikliklerle AKP kanadının paketi kurtarmaya çalıştığı dikkati çekti/çekiyor.”

Değerli arkadaşlara gene özen özen ve yazdıklarınızı birkaç kez okuyun diyeceğim.