28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İntihar eylemlerinin anatomisi

Mehmet Bedri Gültekin

Mehmet Bedri Gültekin

Eski Yazar

Son yıllarda gerek IŞİD benzeri dinci terör örgütleri, gerekse PKK tarafından yaygın olarak gerçekleştirilen intihar eylemleri ile ilgili olarak diğer terör eylemlerinde de güdülen amaçtan bahsedilebilir.

Terör eyleminin amacı, hedef kitlede ve genel olarak halkta korku ve dehşet duygusu yaratarak yıldırmak ve teslim almaktır. Hiç şüphesiz intihar eylemlerinin de böyle bir amacı vardır.

Ama bu açıklama yeterli olmaktan çok uzaktır. İntihar eyleminin ortaya koyduğu gerçek durumu anlatmaz.

YABANCILAŞMANIN DORUĞU

Bilim, intiharın; insanın kendisine yabancılaşmasının doruğu olduğunu söyler. İntihar eylemlerine de bu açıdan bakmak aydınlatıcı olacaktır.

İntihara karar veren kişi kendisine, kendi varlığına düşman olmuştur.

Elbette terör örgütlerinin başvurduğu intihar eylemi bireysel bir olay değildir. Her ne kadar sonuç olarak eylemi bir kişi gerçekleştiriyorsa da, eylem kararını veren örgüttür. Yani bir kolektif söz konusudur.

Eylemin “kolektif” niteliği, söz konusu örgütün, bir parçası olduğu toplumun tümüne yabancılaştığını gösterir.

İntihar eylemi önceden belirlenmiş insanları hedef almaz. Eylemin gerçekleştirildiği yerde bulunan herkes eylemin hedefi olur.

Bütün intihar eylemlerinde gördüğümüz gibi ölenler arasında her meslekten, her yaştan, her dinden-mezhepten, farklı etnik topluluklardan ve her cinsten insanlar bulunabilmektedir. Yani hedef alınan insandır, insanlıktır.

Bu durumun, intihar eylemine karar veren örgütün, tüm insanlığa yabancılaştığının bir kanıtı olduğunu söyleyebiliriz.

Kendisi gibi inanmayan veya kendisi gibi düşünmeyen herkesin ölmesi gerektiğini düşünen, elinden geldiğince bunu hayata geçirmeye çalışan örgüt, gerçekte bütün insanlığın düşmanı olmuştur.

Hatta bu şekilde düşünen örgütün en başta, temsil ettiğini düşündüğü insanların da düşmanı haline geldiğini söyleyebiliriz.

ÇARESİZLİĞİN DIŞA VURUMU

İntihar eylemi bir başka açıdan ele alındığında çaresizliğin dışa vurumudur ve aslında yenilginin itirafıdır.

Bugün intihar eylemlerine yaygın olarak başvuran PKK ve IŞİD örgütlerinin gelmiş bulundukları yer de bu tespiti doğrulamaktadır.

PKK Türkiye’de hendeklere gömüldü. Arkasındaki kamuoyu desteği büyük bir hızla azalıyor. IŞİD ise son bir buçuk yıl içinde kontrol ettiği toprakların yaklaşık üçte birini kaybetti ve yolun sonuna geldi.

OKYANUSTA BOĞULMAKTAN KAÇIŞ

PKK ve IŞİD gibi örgütleri intihar eylemlerine sürükleyen bir başka faktör ise hiçbir şekilde kendilerini kabul etmeyen bir dünyada ve ait olmadıkları bir çağda yaşamalarıdır.

2000’li yıllarda yüzlerce yıl öncesinin ideolojisi, değer yargıları ile hareket eden kişi etrafına baktığı zaman, kendisini kuşatan ve hiçbir şekilde ikna edemeyeceği bir insan okyanusu görmektedir.

Okyanus içinde tutunacak bir dal bulamayan ve boğulmanın kaçınılmaz olduğunu anladıktan sonra “intihar”, söz konusu örgüt açısından, biricik “çıkış yolu” haline gelmektedir.

İntihar bu durumda aynı zamanda bireysel “kurtuluştur.” Kendini patlatan terörist, böylece kendisini kuşatan insan okyanusunda boğulmaktan kaçmış olmaktadır.