Esad düşmanlığı üzerinden “hayır”ı savunacağını sanmak!

CHP’nin, Anayasa değişikliği ve Başkanlık Sistemi gündeme geldiğinden bu yana işlediği bir tema var:

“Eğer Başkanlık Sistemi’ne ‘Evet’ dersek, Esad’ın Suriyesi, Saddam’ın Irak’ı gibi oluruz.”

Saddam’ın hataları olabilir ama sonuçta emperyalist işgalcilere boyun eğmedi ve Vatanı için kahramanca ölüme gitti.

Böyle bir kişiliği, olumsuz bir durumun örneği olarak almak her şeyden önce yakışıksızdır.

1.Körfez Savaşı'nın üzerinden koca bir 10 yıl geçti. Yaşı 35’in altında olanlar öncesini hatırlamazlar bile. Onun için Saddam’ı bir yana bırakıp Esad üzerinde duralım.

TÜRKİYE İÇİN SAVAŞAN ESAD!

Suriye Devlet Başkanı, tam 6 yıldır ülkesini hedef alan emperyalist saldırıya karşı kahramanca direniyor. Suriye savaşının, ABD’nin bölgemizde yürüttüğü hegemonya savaşında bir dönüm noktası olduğunu söyleyebiliriz.

Irak’tan sonra Suriye’nin düşürülmesi ABD’nin bölge stratejisinde kilit önemdeydi. Böylece Irak’ın kuzeyinde fiilen temelleri atılmış olan 2. İsrail, Suriye’nin kuzeyinden Akdeniz’e ulaştırılmış olacaktı.

Sonraki hedefin ise neresi olacağını tahmin etmek için strateji uzmanı olmak gerekmiyor.

Esad liderliğindeki Suriye, deyim yerindeyse direnerek Türkiye’yi kurtardı. Hem de Fırat Kalkanı harekâtına kadar Türkiye’yi yönetenlerin izledikleri politikaya rağmen…

Durum böyleyken, Esad’ı hedef alan açıklamalar, Türkiye’yi de hedef alan emperyalistin cephesinden yapılan açıklamalar olmaktadır.

SURİYELİLERİN SIĞINDIĞI REJİM

Beşar Esad’a saldıranların göz ardı ettikleri bir diğer gerçek şudur:

Suriye tam altı yıldır, Dünyanın 84 ülkesinden Suriye’ye sokulan 80 bin teröristin saldırıları sonucu yakılıp yıkıldı. 6- 7 milyon kadar Suriyeli mülteci durumuna düştü.

Burada dikkat çekici olan nokta şudur: Mültecilerin hemen hemen hepsi teröristlerin hakim olduğu şehir, kasaba ve köylerden kaçtılar.

Suriye devletinin hakim olduğu yerlerden göç olmadı. Tam tersine Suriyeliler teröristlerin işgal ettiği yerlerden, devletin hakim olduğu alanlara sığınıyorlar.

Yani Esad rejimi Suriyeliler için sığınılacak bir melcedir. Suriye nüfusunun yüzde 80’i bugün Esad yönetiminin kontrolünde olan topraklarda yaşıyor.

Bu açıdan da Esad’ın liderlik ettiği rejimi, Başkanlık Sistemi’ne olumsuz örnek olarak vermek gerçeklerle örtüşmüyor.

TÜRKİYE’NİN ÇIKARI

Esad yönetimini olumsuz örnek olarak göstermek, geldiğimiz aşamada Türkiye’nin acil çıkarları ile de çelişmektedir.

Esad’ı hala hedef alan ABD emperyalizmidir ve onun kullandığı araçlar olan PYD (PKK) ile IŞİD benzeri terör örgütleridir.

Söz konusu güçler Türkiye’nin de düşmanlarıdır ve Türkiye bugün bu güçlerle fiili savaş halindedir.

Gelinen aşamada Türkiye’nin yürüttüğü savaşı başarıyla sonuçlandırması, en başta Suriye devleti ile yani Esad yönetimi ile işbirliği yapmasına bağlıdır.

Türkiye’nin ihtiyacı böyleyken, zaman zaman iktidar cephesinden gelen Esad düşmanı açıklamalar ile Başkanlık Sistemi dayatmasına karşı mücadele ederken olumsuz örnek olarak Emperyalizme karşı savaşan Esad yönetimini vermek özünde aynıdır ve büyük yanlıştır.