16 Nisan 2024 Salı
İstanbul 23°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

​Reina katliamı dersleri

​Reina katliamı dersleri
A+ A-

Öncelikle şunu saptayalım: Beşiktaş maçında görev yapan polise, Kayseri’de çarşı iznine giden askerlere yapılan saldırı ile Rus Büyükelçisine suikast ve yılbaşı gecesi Reina’da eğlenen insanlara yapılan saldırı aynıdır. Aynı amaçlıdır. Ve dolaysıyla aynı merkezden verilen emirle gerçekleştirilmiştir.

Katliama ilk “tepki” ABD’den geldi. ABD üstelik sadece Obama’nın yaptığı açıklama ile yetinmedi. Tam dört yetkilisi ayrı ayrı yaptıkları açıklamalarla saldırıyı kınadılar.

Gerçek suçlunun kendini gizleme gayreti…

KAYBEDEN KUVVETİN ÇILGINLIĞI

Ortaköy katliamını açıklayan en önemli veri, Suriye sahasında yaşanan gelişmelerdir.

Türkiye El Bab’da ABD’nin “elverişli araç”ını köşeye sıkıştırmıştır ve devreden çıkarmaktadır.

Sıra diğer “elverişli araç”tadır. Hükümet ve Genelkurmay El Bab’dan sonra Münbiç’e yürüneceğini açıkladılar.

Daha da önemli gelişme Türkiye, Rusya, İran ve Suriye anlaştı. Halep kurtuldu. Türkiye ve Rusya El Bab’da ortak askeri operasyona başladı.

Moskova’daki Dışişleri Bakanları toplantısı ise ABD açısından bölgede yolun sonu anlamına gelmektedir.

İşte burada kaybetmekte olan kuvvetin çılgınlığı ile karşı karşıyayız. Elde bulunan terör güçleri harekete geçirilmiştir. Amaç, terörle iç çatışmayı tetiklemektir.

IRAK ÖRNEĞİ

Bu noktada komşumuz Irak’ta 2004 ve 2005 yılında yaşanan gelişmeleri hatırlamakta yarar var:

2003 yılında ABD işgaline giden günlerde Bağdat’ta Şii ve Sünni Iraklılar aynı camilerde beraberce namaz kılarak emperyalizme karşı birlikte savaşacakları mesajını veriyorlardı.

Sonra 2004 yılından başlayarak Şii ve Sünni camilerine yönelik saldırılar gerçekleşti. Bu saldırıların bazılarının, doğrudan doğruya CIA ve MI6 ajanları tarafından kendilerine Sünni ve Şii “militan” süsü verilerek gerçekleştirildiği ortaya çıktı.

Provokasyonlar başarıya ulaştı. Süreç bir müddet sonra gerçekten Sünni Şii savaşına döndü. IŞİD benzeri terör örgütleri bu zeminde ortaya çıktı ve gelişti. Sonuç Irak’ın fiilen üçe bölünmesi oldu.

İşte Türkiye’de uygulanmak istenen plan budur.

'KÖR GÖZÜM PARMAĞINA'

Irak ve Suriye başta olmak üzere son 15 yıl içinde İslam dünyasında yaşananlar Türkiye’nin şansıdır.

Oynanan oyun ve sonuçları görülmüştür. Türkiye, bu oyunu görebilecek ve gerekli tedbirleri alabilecek birikime sahiptir.

Reina katliamı ile amaçlanan laik-anti laik çatışmasını tetiklemektir. Elbette yılbaşına doğru giden günlerde, bazı çevrelerden yılbaşı kutlamalarına karşı yapılan propagandanın, tertipçilerin iştahını kabarttığı anlaşılıyor.

Bir musibet bin nasihatten iyidir. Farklı inanç ve yaşam tarzlarına müsamahasızlık, bizim gibi ülkelerde toplumu ayrıştırmak ve iç çatışmalara sürüklemek isteyen emperyalistlerin ekmeğine yağ sürüyor.

Reina katliamı, bir “kör gözüm parmağına” tertibidir. Türk Milletinin bu oyunu gördüğünü ve gerekli tepkiyi bugünden verdiğini söyleyebiliriz.

NE YAPMAK GEREKİYOR?

Türkiye en önemli tedbiri almıştır. Türkiye, Rusya, İran, Irak ve Suriye arasında işbirliği bölgede terörü sona erdirecek en önemli tedbirdir.

Türkiye bu yola girmiştir ve kararlılıkla sürdürülmelidir.

İkinci önemli tedbir laiklik politikasının vazgeçilmezliğidir. AKP iktidarı laiklik karşıtı uygulamalara derhal son vermelidir. En son Moskova anlaşmasında bölge ülkeleri Suriye’de laikliğe destek vereceklerini açıkladılar. Türkiye de İran’la birlikte bu anlaşmaya imza attı.

Bu gelişme, tarihin büyük dersidir. Farklı inanç ve düşüncelerden insanları ancak laiklik barış içinde bir arada tutabilir.

Üçüncü tedbir AKP’nin Başkanlık Sistemi önerisini geri çekmesidir. İç cepheyi bölen, milleti birbirine düşüren Başkanlık Sistemi önerisi emperyalizmin iç çatışma çıkarma planlarına hizmet etmek olacaktır.

AKP, Başkanlık Sisteminde ısrar ederse, kendi eliyle Türkiye’yi, emperyalistlerin kurduğu tuzağa düşürmüş olacaktır.

Ve nihayet dördüncü tedbir; Büyük zorluklarla karşı karşıya olan Türkiye’nin, bu zorlukların altından milletçe, bir milli seferberlikle kalkabileceği gerçeğinden hareketle AKP, CHP, MHP ve Vatan Partisi’nden oluşan bir Milli Hükümet’in kurulmasıdır.

Türkiye, terör ve ekonomik kriz başta olmak üzere bütün sorunlarını, ancak bir Milli Mutabakat Hükümeti ile çözebileceği bir tarihi eşiktedir.

Son Dakika Haberleri