24 Nisan 2024 Çarşamba
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

2 hırsız belediye başkanı!..

Mehmet Faraç

Mehmet Faraç

Eski Yazar

A+ A-

Ortalığa saçılan dosyalardan, bitmeyen ihbarlardan ve yoğun şikayetlerden gına geldi ama yanlış tahmin ettiniz!..

Makamında, kendisini sevgilisiyle yakaladığı için odacısını tokatlayan, komşu ilçenin meclis üyesini “kasa” olarak kullanan, esnafı ve işadamlarını haraca bağlayan, imar vurgunculuğuyla kendi meclis üyelerini sosyal medyada birbirine düşüren İstanbul’un Avrupa yakasındaki hırsız belediye başkanını anlatmıyoruz!..

Allah kerimdir, sıra o pervasız ve sinsi rüşvetçiye de gelecektir elbette!.. Çünkü “şişko” vurguncu selefini bile aratan çapkın başkan için de “ateş’ olmayan yerden duman çıkmaz” deniliyor artık!..

Partililerinin danışman-hemşeri örgütlenmesinin skandallarına, ilçe sakinlerinin de imar rezaletlerine isyan ettiği başkanın icraatlarını duyanların aklı duruyor!.. Belki çok kişi de “Allah’ım, aklımı koru “diyerek en yakındaki akıl hastanesine (!) koşuyor!!!

“Plaza” vurguncusu; belediyeyi babasının, zenginlemiş karısının, “delege” kayınpederinin ve Sıvas katliamı yandaşlarının çiftliğine çeviren, cumhuriyet düşmanı PKK yandaşlarını danışman yaparak konferanslarda konuşturan, vurgunculuğu günlerce manşetlerden inmeyen Anadolu yakasındaki hırsızlar pirinin gözden uzak tutulan adliye dosyaları da unutuldu sanmayın...

Hiç kuşkunuz olmasın göreceksiniz ki, o dosyaları ne tavernalarda başkanlarla “göbek” atan hemşeri “müfettiş”ler örtebilecek ne de kayışdağına yağan karlar!..


MİT’İN KIRDIĞI KASALAR!..

Şimdilik asıl konu, Yeniçağ’dan Ahmet Takan’ın yazdığı ve sansasyon yaratan dolar milyarderi iki belediye başkanı?..

Takan, Ankara’da bir belediye başkanı ve oğluyla İstanbul’daki bir belediye başkanının MİT merkezinde sorgulanarak yurtdışındaki 1 milyar doları aşkın paralarını Türkiye’ye getirmeye “ikna” edildiklerini yazmış...

Yani bu vurguncu başkanlar, “FETÖ bağlantıları” önlerine konulunca, dolarları yurda getirmekte hiç ikilememişler!

Bu karanlık para kaynağının, dolar kurunun düşürülmesinde kullanıldığını da öne süren Takan, büyük bir skandalı kaynaklarına güvenerek, doğrulatarak yazmış ama can alıcı soruyu herhalde sonraya bırakmış!..

O başkanları herkes tahmin ediyor da biz yine de soralım; Kim bu dolar milyarderi becerikli başkanlar?.. Başkanlık maaşıyla bu kadar serveti nasıl yapabildiler?..

Ya da “meşhur” başkanlar o kadar parayı nasıl çalabildiler, yurtdışına nasıl çıkardılar?.. Sınır ötesinde daha kaç milyar dolarları var acaba bunların?..

MİT, kirli kasaların bazılarını güzelce dağıtmış olabilir de, acaba bu çok vahim iddiayı soruşturacak bir cumhuriyet savcısı ya da arkasını kurcalayacak bir muhalefet milletvekili var mıdır?..


AKŞENER’İN ‘LİMAN’I!..

Meral Akşener geçen hafta Çanakkale’de bir otelde “Milli İrade” konulu bir konuşma yaparken elektrik kesilmişti ya, bu faşizan sansür her kesimin öfkesini çekerken, en olmadık tepkiyi de MHP lideri Devlet Bahçeli vermişti... Twitter’dan şöyle yazmıştı Bahçeli;

“Kimileri kalkıyor ışıksız otellerde gürültü çıkarıp, bitmiş ve tükenmişlikleriyle çaresizliğin ve çamurluğun limanına demir atıyor...”

İhraç etmesine rağmen Bahçeli’nin Akşener’e hıncının devam etmesi doğrusu çok ilginç!.. Meral Akşener, Bahçeli’ye Twitter üzerinden “edep ya hu” diye yanıt vermekle yetinse de gerginlik MHP’yi yaralamaya devam ediyor...

Binlerce kişinin sosyal medyada, Bahçeli’nin Konya’da 30-40 kişinin katıldığı toplantı ile Akşener’in hınca hınç otel mitinginin fotoğraflarını yan yana yayımlaması MHP liderini kızdırmış olabilir ama asıl mesele başka...

Son haftalarda birçok kenti dolaştık... Herkes farkında ki, MHP’den ihraç edilen Akşener’in yurt geneline yaydığı yeni siyasal hareket çok ilginç bir devinim içinde...

Sağcı, solcu her kesimden arayıştaki insanlar, hatta AKP’liler merkez sağdaki boşluğun farkında ve Akşener’in direnişine ilgi gösteriyorlar... Meral Hanım’ın konuştuğu salonlar bu yüzden doluyor olmalı...

Bahçeli, AKP ile referandum ortaklığı yaparak nasıl çok büyük bir siyasal hata yaptıysa, Akşener’in çevresinde büyüyen çemberin yalnızca MHP tabanını değil, açıkta duran ve “seçenek” arayan kesimleri içine almaya başladığının da farkında değil...

Velhasıl sansürlenmesi, ambargoya uğraması ve önünün kesilmesi referandumdan sonra Akşener hareketini “baraj”ları aşan bir nehre dönüştürebilir ki, o zaman ne “liman” kalır ortada ne de iktidara yaslanmış paslı “demir”ler!..


TETİKÇİ AKİTİN KUYRUĞU!..

Türk basınında tetikçiliği, hedef göstermesi ve iğrenç yayınlarıyla mide bulandıran akit adlı bir paçavra yığını var...

AKP iktidarı döneminde resmi ilanlar ve yandaş holdinglerin desteğiyle palazlanan akitin asıl misyonu aydınları, solcuları, devrimcileri, laikleri ve cumhuriyetçileri hedef göstermek...

Gümüşhane Barosu Başkanı Ali Günday, Cumhuriyet gazetesi yazarı Ahmet Taner Kışlalı ve Danıştay üyesi Mustafa Özbilgin akit tarafından hedef gösterildiği için katledildiler...

Peki, akiti bir kez daha bu satırların yazarına saldırtan hangi kuyruk acısıdır acaba?..

Dün bu köşede; şeriatçı terör örgütü Hizbullah’ın legalleşme çabaları sırasında kurulan Hüda-Par’ın, referandumda AKP’yi destekleyeceğini, bu nedenle de iktidar ve yandaşlarının artık “Hayır”cıları PKK, FETÖ ve “terör safında” göstermesinin komedi olacağını yazınca, akit yine zıvanadan çıktı...

Velhasıl ne zaman Hizbullah’ın 2000 yılı öncesindeki katliamlarından söz etsek akitin damarlarındaki “Hizb” harekete geçiveriyor, kuyruğuna basılmışçasına zırvalıyor!..

Akitin yazdığı her şey iftira ve yalan... “Komünist” ve “Kürt” gibi faşist ve ötekileştirici söylemleri bir tarafa ama “PKK’nın hayırcı yoldaşı, PKK’yı aklamak” gibi iğrenç ve ahlaksızca iftiralar ancak “açılım” şakşakçısı, eski Fethullah yoldaşı, Hizbullah aklayıcısı akite yakışıyor...