25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 22°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Tahran'da Suri-İrani güvenlik zirvesi

Mehmet Yuva

Mehmet Yuva

Gazete Yazarı

A+ A-
Suriye’nin etkili şahsiyetlerini taşıyan özel uçak Cuma akşamı Şam Uluslararası havalimanından Tahran’a hareket etti. Kurt diplomat Suriye Dış İşleri ve Göçmenler Bakanı Velid Muallim başkanlığındaki Suriye heyetine Milli Güvenlik Ofisi Başkanı eski Suriye Genel istihbarat Şefi General Ali Memluk ve siyasi-askeri temsilciler katılıyor.
Tahran’a ulaşan heyet, İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevat Zarif ve İran Ulusal Güvenlik Yüksek Meclisi Genel Sekreteri Ali Şemhani başkanlığındaki İranlı siyasi-askeri temsilcilerin katıldığı iki toplantı yaptı. En önemli gündem maddesi Kazakistan’ın yeni başkenti Astana’da, Rusya, Türkiye ve İran garantörlüğünde planlanan, Suriye hükümeti ve muhalefet temsilcileri arasında yapılacak görüşmeler esnasında ortaya konulacak pozisyonun belirlenmesi. İkili özel görüşmelerde ele alınan konuların başında Halep sonrası Suriye vardı. Silahlı muhalefet tarafından kontrol edilen Halep-İdlib bölgesine yakın çevre kasaba ve köylere yönelik askeri operasyonların hangi zaman diliminde vuku bulacağı konusu masadaydı.

OPERASYONLAR ERTELENECEK Mİ?
Suriye ordusu ve müttefiklerinin İdlib kenti ve özellikle Türkiye hududuna yakın mesafede olan çevre kasabalarına kapsamlı askeri operasyonların bir müddet erteleneceği yönünde emareler var. Bu bölge havadan yapılacak nokta operasyonlarla checkup edilecek. Silahlı örgütlerin bu bölgeyi kullanıp başka yerlere yönelik saldırılarını engelleyen askeri önlemler alınacak. El-Nusra ve onunla irtibatını kesmeyen örgütler bu kararın dışında tutulacak.
İdlib vilayetinin genel kaderi Suriye hükümeti ve muhalefet arasında vuku bulacak olan Astana görüşmelerinin sonucuna ve Suriye-Türkiye ilişkilerinde hâsıl olacak yeni gelişmelere göre şekillenecek. Olası operasyonların Türkiye’ye ciddi bir göç dalgası yaratacağı aşikâr. Ayrıca bu vilayette El-Nusra dışında hüküm süren irili ufaklı onlarca silahlı örgütün Türkiye ile çok farklı münasebetleri var. Bu örgütlere yönelik gerçekleşecek bir askeri operasyon Türkiye’yi zorda bırakabilir ve silahlı örgütler nezdinde mahcup edebilir.
SURİYE ORDUSU EL BAB'DA CEPHE AÇABİLİR

Ankara-Şam hattında doğrudan görüşmeler vuku bulursa, TSK’ya havadan destek vermeye başlayan Rusya hava operasyonları yanı sıra, Suriye Silahlı Kuvvetleri (SSK) El-Bab’da IŞİD’e karşı yeni bir cephe açabilir. Bu olasılık SSK ile TSK arasında olması elzem olan askeri koordinasyon için mihenk taşı olabilir. Bu sebeplerden mütevellit hassas dengelerin gözetileceği bu aşamada, Halep tahkimi tamamlandıktan sonra Halep-Lazkiye ama özellikle Hama kırsalında tam kontrolün sağlanması için çalışmalar belirgin olacak. İkinci kanat operasyon hattı antik kent Tedmor'dan (Palmira) Irak hududunda bulunan Deyr El-Zor vilayeti arasında kalan bölgenin IŞİD’ten temizlenmesi ve Rakka’nın Irak ile olan bağlantısının kesilmesi askeri seçenek olarak gündemde tutuluyor.
Tahran zirvesinde daha önce Moskova’da yapılan Rus, Türk ve İran dışişleri bakanlarının dosyasında yer alan konular Suriye tarafı ile etraflıca paylaşıldı. Bu hafta sonu Bağdat’ı ziyarete edecek olan Başbakan Binali Yıldırım’ın Başbakan İbadi ve Iraklı yetkililerle yapacağı görüşme esnasında masaya yatırılacak konular hakkında Suriye tarafına bilgi verildi. Nitekim Irak ve Türkiye arasında yaşanan siyasi-askeri kriz sonrasında zuhur eden yumuşamada İran etkisi yadsınamaz.
Tahran’da vuku bulan siyasi-güvenlik toplantısı ardından yapılan resmi açıklama da her iki ülkenin altını çizdiği en önemli husus, Suriye’nin üniter, egemen ve bağımsız bir devlet olması, Şam hükümetinin Suriye’nin her karış toprağı üstünde tek hâkim sulta kalması, Suriye halkının kaderini hiçbir dış müdahale olmadan bağımsız belirleme hakkının teslim edilmesidir.
BÖLGESEL İŞBİRLİĞİ

Moskova, Tahran ve Ankara kampına Bağdat’ın dâhil olması bölgesel işbirliği için ciddi bir gelişme. Ancak bu cephenin omurgasını teşkil eden Ankara-Şam birlikteliğinin halen olmaması kayda değer bir eksiklik. Nitekim bölgenin dostu olmayan kuvvetlerin hedefinde olan Ankara ve Şam taşeron terör saldırılarından aynı anda nasibini alıyor.
Yılbaşı gecesi herkes İstanbul’daki malum diskoteğe yapılan menfur terör saldırısına odaklıyken, Suriye’nin kıyı kenti Tartus aynı gün iki intihar saldırısına maruz kaldı. Suriye’nin en “huzurlu” liman kenti Tartus’ta yılbaşı kutlamaların yapıldığı kalabalık mekânları hedef alan iki canlı bomba sivil polisler tarafından fark edildi. Yakalanacaklarını anlayan canlı bombalar kendilerini o anda patlattı. Olayda iki polis hayatını kaybetti ama daha korkunç bir facia önlendi.
Terör eylemleri Bağdat’ta her gün can alıyor. Moskova ve Tahran’ı da hedefe koymuş. Taşeron terör örgütleri ve onları koruyan küresel güçlere karşı sonuç alıcı mücadelenin yolu bölgesel devletlerin ama özellikle Ankara ve Şam’ın ortak iradesi ve mücadelesi ile mümkündür. Gerisi laf-ı güzaf ve TV’lerde ahkâm kesmektir.