28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Amaç: PKK'yla tekrar masaya oturtmak

Rafet Ballı

Rafet Ballı

Gazete Yazarı

Konu: Beşiktaş'ta patlatılan iki bomba.

Cevabını tartıştığımız soru: Amaç ne?

* * *

Prensiplerle başlayalım.

Bir: Terör, siyasettir.

İki: Terör, sınır aşan eylemdir.

Üç: Arkasında mutlaka büyük devlet/ler vardır.

Dört: Askeri değil siyasi sonuç peşindedir.

* * *

Terörün amacı iki uçludur.

Ya: Hedef ülkeye yaptığını yaptırmamak.

Ya da: Yapmadığını zorlamak ister.

* * *

Şimdi: Beşiktaş bombalarının künyesine bakalım.

Hedef ülke: Türkiye.

Örgüt: PKK.

Arkasındaki büyük devlet: ABD.

* * *

"Hedef ülke" üzerinden devam edelim.

İşte Türkiye'nin yaptıkları.

Bir: PKK'ya karşı harekat başlattı (24.7.2015).

İki: Rusya ile barıştı. Uçak krizini bitirdi (24.6.2016).

Üç: ABD destekli FETÖ darbesini önledi (15.7.2016).

Dört: TSK, ABD koridoruna müdahale etti (24.8.2016).

* * *

4 adım 4 sonuç verdi.

Bir: Açılım bitti.

İki: Türkiye Batıdan uzaklaşıyor, Avrasya'yla yakınlaşıyor.

Üç: Amerikancı Gladyo toplumdan, devletten tasfiye ediliyor.

Dört: TSK ve ABD ordusu Suriye'de cephe ceheye geldi.

* * *

ABD cenahı Türkiye tablosunu nasıl okuyor?

Ankara'nın yaptıklarına, yapmadıklarına bakıyorlar.

Ürkütücü buldukları kesin. Saklamıyorlar da.

ABD'nin stratejik mecburiyeti belli: Türkiye'yi geri çevirmek.

İki seçenek görüyor önünde.

Bir: Barışçı, siyaset yoluyla.

İki: Silahla.

* * *

Son üç yıllık sürece bakıyoruz. 17-25 Aralık 2013 sonrasına.

ABD önce "barışçı" yolları denedi.

Elindeki tek geçerli formül vardı: AKP-CHP koalisyonu.

Bütün gücüyle abandı.

Fakat: Başaramadı.

* * *

ABD, "silahlı" aşamaya geçti mecburen.

40 yıldır hazırladığı Gladyo'nun düğmesine bastı. 15 Temmuz'da.

Bu da olmadı.

* * *

ABD darbesinin başarısızlığa uğratılması: Türkiye tarihinde bir ilk.

Anlamı: Türkiye'de kuvvet dengesi artık ABD'nin aleyhinde.

Bir tespit: Önümüzdeki süreci bu gerçek belirleyecek.

* * *

Beşiktaş bombaları bir işaret fişeği.

Görünen: ABD bir adım daha attı.

"Silahlı dönemin" yeni aşamasına geçti.

Terör silahını sonuna kadar kullanacak.

* * *

PKK terörüne mecburiyeti ABD'nin zaafı.

Kullanmasa: Başka kuvveti kalmadı.

Kullansa: Türkiye'de daha fazla çevreyi karşısına alacak.

* * *

PKK terörü bu çerçevede anlam kazanıyor.

ABD için kritik mesele: "Fırat Kalkanı" harekatını durdurmak.

Zira: Washington'un stratejik hedefi koridor.

İstediği: Suriye'nin kuzeyindeki üç PKK kantonunu bir an önce birleştirmek.

Kerkük-Musul'dan Akdeniz'e enerji kuşağını tamamlamak.

En büyük engel ise sahada: El Bab'a kadar ilerleyen TSK.

* * *

ABD, Suriye'de TSK'ya karşı silah kullanabilir mi?

Doğrudan zor gözüküyor. Kontrol edilemeyecek sonuçlara yol açacağı için.

Bir taraftan: PKK'ya son model silahlar vermeye hazırlanıyor.

Uçaklara karşı kullanılan Stinger gibi.

* * *

Diğer taraftan dolaylı yolu seçti.

Terörle Türkiye'yi büyük kentlerde vuruyor.

Teröre karşı tepkinin kaos baskısına yol açması için.

Beklediği tablo:

Yönetemeyen bir hükümet.

Yönetilemeyen bir Türkiye.

* * *

"Yönetilemeyen Türkiye" bile ABD'nin ihtiyacını hemen karşılamaz.

Çünkü: Washington'un hazırda iktidar seçeneği yok.

Geriye bir tek ihtimal kalıyor: Mevcut hükümeti kaos tehdidiyle teslimiyete zorlamak.

Tekrar "açılım süreci"ne döndürmek.

* * *

Beşiktaş bombalarından sonra TV'lere bakıyoruz.

Amerikancı liberaller şimdiden kafalarını kaldırdılar.

"Açılım" türküleri söylüyorlar hafiften.

Anladığım kadarıyla formülleri de hazır.

Önerdikleri: Önce ateşkes. Sonra silahlı unsurların Türkiye'den çekilmesi.

İstedikleri: Türkiye'nin Rojava'yı kabul etmesi.

Yani: PKK devletçiğini ve ABD koridorunu tanıması.

* * *

Türkiye'nin Rojava'yı tanıması mümkün mü?

Geçenlerde HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder açıkladı. Meclis oturumunda (10 Aralık 2016).

Ahmet Davutoğlu kendilerine şunları söylemiş:

“Sayın Önder, lütfen, gidin, onlara (Kandil'e) söyleyin, bu, devlet ve güvenlik bürokrasisi için Rojava kırmızı çizgi. Bunu en üst düzeyde ve her kademede beyan ediyorlar."

"Artık ben geldim, git onlara söyle. Rojava, PYD bizim kırmızı çizgimiz değildir."

Doğru olabilir mi?

5 gün oldu. Davutoğlu'ndan tek kelime itiraz gelmedi.

Anlamı: AKP içinde bir damar ABD projesini kabul etmeye hazır.

* * *

Son soru: Erdoğan cenahı ABD projesine teslim olur mu?

Hele Başkanlık rüşveti karşılığında.

Teorik olarak her şey mümkün.

Fakat: Sahada ABD ile Erdoğan arasındaki makas sürekli açılıyor.

Ayrıca bilelim: Bu, bir bölünme projesidir.

Hiçbir kuvvet Türkiye'nin dinamiklerine kabul ettiremez. 3 gün sonra bölüneceği bir projeyi.

Denemeye kalkan olursa, koltuğunda oturamaz.