28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

AKP farkında mı: Suriye'de 2 kritik hamle

Rafet Ballı

Rafet Ballı

Gazete Yazarı

Türkiye'nin iki gündemi var.
Biri: Asıl ve olması gereken.
Diğeri: AKP iktidarının dayattığı.
* * *
Asıl gündem: Suriye krizi.
Çünkü: Türkiye'nin kaderi yazılıyor.
* * *
AKP'nin gündemi ise: Başkanlık sevdası.
Birilerine ömür boyu iktidar sigortası hazırlanıyor
* * *
Önce: Gerçek gündeme bakalım.
İki haber üst üste geldi.
Biri Washington'dan: Trump emir verdi (25.1.2017).
Suriye'de "güvenli bölge" kurmak için.
* * *
Diğeri Astana'dan yayıldı.
Suriye için bir Anayasa taslağı hazırlanmış.
Bir tür "Özerk" Kürt bölgesi teklif edilmiş
* * *
Ayrıntıları görelim.
Merak ediliyordu. Trump Suriye'de ne yapacak diye.
Yeni Başkan "güvenli bölge" dedi. İlk işaretini vermiş oldu.
İlk algı:
ABD, BM kararı falan aramayacak.
Suriye'de PKK/PYD bölgelerini seçecek.
Buraları askeri korumasına alacak.
Özeti: "Koridor"un adını "güvenli bölge" koymuşlar.
* * *
AKP hükümeti öneriye hemen atlamadı.Temkinliydi. Hatta kuşkulu.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hüseyin Müftüoğlu açıkladı: "Trump'ın çalışmasının neticelerini görmek lazım" (26.1.2017).
Oysa: "Güvenli bölge", AKP'nin en sevdiği Suriye türküsüydü!
* * *
Suriye için anayasa taslağını konuşalım.
Farklı açıklamalara baktım.Bazı mahfillerle konuştum.
Kesin olmayan ortalama sonuç şöyle:
Bir: Hazırlayan Rusya.
İki: Vaktinde Obama Amerika'sı ile istişare edilmiş.
Üç: Astana'da bütün taraflara dağıtılmış.
Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov teyid etti: "Suriyeli taraflara sunulan bir teklif" (26.1.2017).
* * *
Dört: Taslak, "Moskova bildirisi"nin gerisinde.
Hani Rusya, Türkiye ve İran'ın imzaladığı bildiri (20.12.2016).
Moskova'da "üniter" Suriye vurgulanmıştı.
"Arap Cumhuriyeti" karakterinin altı çizilmişti.
Şimdi: Kürt milliyetçilerinin temel talebi karşılanmış. Taslakta "Arap" sıfatı kaldırılmış.
Zaten: Kültürel de olsa "otonomi" önerilmiş.
Rus Dışişleri kategorik reddetti. Özerk bölge yok diye.
* * *
Fakat Rusya bir adım daha attı.
"Anayasa" girişimini tamamlayacı şekilde.
Malum: Astana sonrası Suriye muhalifleri Moskova'ya davet edildi.
Ortaya çıktı ki: PYD de çağırılmış.
Hem de en üst düzeyde: PYD Eşbaşkanı Asya Abdullah ve Kobani Kantonu Başkanı Enver Müslim.
Fakat takvim sıkışık olduğu için gidememişler.
Örgüt, Fransa temsilcisi Xalid İsa'yı göndermiş.
PYD temsilcisi İsa'nın açıklamaları önemli.
Diyor ki: " Kürtler için Kültürel Otonomi adı altında bir gündemleri var."
Yeterli bulmamışlar (27.1.2017).
Ama bir esnetme olduğu söylenebilir.
* * *
Anladığım kadarıyla: Türkiye askeri kaynakları kaygılı.
Uluslararası pazarlıklarla ilgili ellerinde bazı bilgiler var. Fakat yetersiz.
Dışişleri'nden "akış" yok.
"Devletin çalıştırılması" lazım.
Oysa: "İstişare mekanizmaları" işletilmiyor.
İktidarın gündemi ise: Başkanlık.
* * *
İran cenahına baktım.
Kesin konuşmaktan kaçınıyorlar.
Sanki "ha-vet" pozisyonundalar.
Gerçek tutum mu: Belirsiz.
Türkiye'yi bir şeylere mi zorlamak istiyorlar: Belki.
* * *
AKP iktidarı ne yapmalı?
Bir: Rusya'yla barışmak doğru hamleydi.
Fakat tamamlayıcı adımlar çok gecikti.
Suriye ile açık koordinasyon...
İran'la gerçek bir işbirliği...
Mısır'la barışma...
Irak'la dostluk...
Hepsi yarım.
Oysa: Kesin, kararlı adımlara ihtiyaç büyük.
* * *
İki: Suriye ile açık koordinasyon en hayati olanı.
Çıkarlarımızın en çok örtüştüğü ülke.
Biraz abartarak kaydedeyim: Neredeyse yüzde yüz.
İki taraf için de: "Bilanço" zamanı değil.
Bugün doğru olan: "Geleceğe" bakmak.
* * *
Üç: ÖSO (Özgür Suriye Ordusu) adımı fena değildi.
Ama: Onları Amerikan cephesinden kopardığı yönüyle.
Nitekim ilk olumlu sonuç da görüldü:
Türkiye işbirliği yaptı. Bazı ÖSO milislerini çekti.
Şam'ın kurtarılması hızlandı.
* * *
Dört: Fakat işin bir de "öbür yüzü" var.
AKP başka hevesleri bırakmış değil.
Rüyası: ÖSO'cular üzerinden Suriye hükümetinde söz sahibi olmak.
Alem sersem değil, kör değil. Farkındalar. Görüyorlar.
Sen başkasının evine elini uzatırsan...
Onlar da karşılık veriyor. PKK/PYD'yi ellerinin altında "hazır" tutuyorlar.
Yani: ÖSO hesaplarına karşı PYD kartı.
* * *
Beş: Çare bellidir.Yapılmayanı yapmak. Hem de hemen.
Yani: Açıklık. Samimiyet. Dürüstlük.
Böylece: Karşıdan da aynısını talep edebilirsin.
Başka türlü "güven" inşa edilmez. Sonuç alınamaz.
* * *
Altı: Rusya küresel bir aktör.
Küresel aktörlerin ilgi alanları geniştir.
Çıkarları çeşitlidir ve bizden farklıdır.
Bugün dostuz. Sürdürmeliyiz de.
Fakat bütün yumurtaları tek sepete koyamayız.
Rusya'yla dostluğumuzu dengelemeliyiz. Öncelikle Suriye ve İran'la.
Yakından biliyorum. Konuşuyoruz. Onların talepleri de böyle.
Diyorlar ki: "Önce bölge ülkeleri olarak kendi aramızda bütünleşelim. Dostlarımızla da, hasımlarımızla müzakereleri birlikte yürütelim."
Son söz 1: "Güvenli bölge"ye de... Özerklik pazarlıklarına da önce bölgesel ittifak.
Son söz 2: Suriye anayasasını bırakalım Suriye halkı kendisi yapsın. Dışarıdan kimse karışmasın.