24 Nisan 2024 Çarşamba
İstanbul 25°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

AKP-Devlet Bahçeli-Ahmet Türk üçgeni

Rafet Ballı

Rafet Ballı

Gazete Yazarı

A+ A-
Mecburen referandumu konuşacağız.
Tayyip Erdoğan sıkıntılı.
Körfez'e giderken açıkladı.
"Şu anda sağlıklı bir anket döneminde değiliz. Anketler gelmiyor desek yalan olur. Asıl anketlerin bize akışı araziye çıkışla birlikte yoğunlaşacaktır. Ben halkımızın henüz cumhurbaşkanlığı sistemini anlama konumuna geldiğine ihtimal vermiyorum" (12.2.2017).
Erdoğan anket aynasında gördüklerinden mutsuz
Demek ki: Anketlerde "evet"ler önde değil.
Yoksa "halkımız henüz anlamadı" demezdi.
* * *
Erdoğan cenahı üç alanda zaaflı.
AKP'deki kararsızlar.
MHP'nin "hayır"cıları.
Önemli bir kısmı zaten HDP'den kopmuş seçmen tabanı.
* * *
Bugün HDP'ye oy vermiş seçmen üzerinde duralım.
İki tecrübeyle başlayalım.
İlki: 2010 Anayasa referandumu.
Hatırlansın: AKP'nin yargıyı kontrol etme hamlesiydi.
AKP açık ara kazanmıştı (%58-%42).
İkincisi: 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimi.
Erdoğan kıl payı seçildi.
(T. Erdoğan % 51.8, E.İhsanoğlu %38.4, S.Demirtaş %9.8).
* * *
Hatırlansın: İkisinde de Erdoğan'ı kazandıran HDP olmuştu.
2010'da: Boykot dediler.
2014'te: Aday çıkardılar.
* * *
2017 referandumu... Anlaşılıyor ki, bıçak sırtı sonuçlanacak.
Belki: Yüzde 1 ya da 2 farkla.
AKP de farkında: Kürt kökenli seçmenin tercihi kritik.
* * *
Farklı kaynaklarla konuştum: Bölgeden, Ankara'dan, İstanbul'dan.
Öğrendiğim: AKP, iki operasyonu birden yürütüyor.
İlki: "İstihbarat" üzerinden.
Hedef kitle: "Evet"e uzak duranlar.
Öncelikli amaç: Mümkün olanı yapmak.
Yani: "Hayır"ı "boykot"a çevirmek.
* * *
Böylece:
Görüntüde: AKP'ye "evet" denmemiş olacak.
Gerçekte ise: AKP'nin kazanması sağlanacak.
Malum: HDP'ye oy verenler hâlâ "hayır" havuzunda hesaplanıyor.
* * *
İkinci operasyon: Siyasi.
Devlet Bahçeli-Ahmet Türk üzerinden uygulanmakta.
Projenin sahibi: AKP liderliği.
* * *
Önce olgulara bakalım.
17.11.2016: İçişleri Bakanlığı Ahmet Türk'ü görevden aldı.
Mardin Büyük Şehir Belediye Başkanı.
Demokratik Bölgeler Partisi'nden. DBP, HDP'nin ikizi.
21.11.2016: Türk gözaltına alındı.
24.11.2016: Tutuklandı. Suçlama: Terör örgütü üyeliği. Para aktarma.
* * *
Tepkilere bakalım.
AKP: Görevden alan irade.
Bahçeli cenahı: Ses yok.
* * *
Sonra... Anayasa değişikliği süreci başladı.
Başkanlık teklifinin Meclis'ten geçeceği anlaşıldı.
Ufukta referandum vardı artık.
Bahçeli birden "vicdan" frekansına geçti.
"74 yaşındaki Ahmet Türk, rahatsızlığı nedeniyle insani boyut gözönünde bulundurularak tedavisine fırsat verecek şekilde tutuksuz yargılanmalı" (12.1.2017).
Konuyu kendisi açtı gazetecilere. Kimse sormamıştı.
Sonuç: Türk tahliye edildi. Adli tıbbın aksi raporuna rağmen (3.2.2017).
Yaratılmak istenen algı: Bahçeli önünü açmış, Ahmet Bey serbest bırakılmıştı.
* * *
Türk, Bahçeli'yi karşılıksız bırakmadı elbette.
Kendi rolünü oynadı: "Sayın Bahçeli, vicdani bir sorumluluğu yerine getirdi."
"Kendisine teşekkür etmek istiyorum. İmkanım olursa kendisini ziyaret edeceğiz. " (5.2.2017).
Bahçeli de Türk'ü fazla bekletmedi:
" Böyle bir randevu talebi gelmedi. Olursa niye randevu vermeyelim?" (10.2.2017).
Görüntü cilalı: Vicdan, sağduyu, geniş görüşlülük, devlet aklı...
* * *
Keşke sebep bunlar olsaydı.
Öğrendiklerim bir senaryoyu işaret ediyor.
Özetleyelim.
Bir: AKP'nin beklentisiyle sıkıntısı birbirine bağlı.
Beklentisi: HDP'ye oy vermiş seçmeni "hayır"dan vazgeçirmek.
Hiç olmazsa "boykot" dedirtmek.
* * *
Sıkıntısı: Anayasa değişikliği AKP-Bahçeli ittifakıyla geçti.
Referanduma da öyle gidiliyor.
Tamam: İttifak, muhafazakâr MHP'lileri "evet"e çekiyor.
Fakat: HDP bağlantılı seçmende ise tam tersi. Tepki nedeni.
* * *
AKP'nin bulduğu çare: Devlet Bahçeli'ye makyaj yapmak.
Ahmet Türk'ün tahliyesi üzerinden.
Her şey önceden hazırlandı.
AKP penaltıyı kendisi yaratmıştı.
Topa vurması için Bahçeli çağırıldı.
Kaleci de yoktu nasıl olsa.
Sonuç. Gol!
* * *
Etkisi oldu mu? Henüz değil.
Fakat senaryo tamamlanmadı.
Sıradaki sahne: Kameralar önünde Bahçeli-Türk buluşması.
Kampanya asıl o gün yükseltilecek.
* * *
PKK/HDP olaya nasıl bakıyor?
Biliyorlar: "İş"in merkezinde değiller.
(Not: Ahmet Türk zaten hiç "merkez"i temsil etmedi.)
Bakıyorlar: "Açılım"ın canlandırılması için vesile olabilir mi?
İhtimal güçlü değil.
Fakat "yedek"te olmasında sakınca görmüyorlar.
* * *
Ahmet Türk de bunun işaretini verdi:
Bir: "Herkesin yeniden düşünmeye ihtiyacı var. Biz de eksik ve yanlışlarımızı ortaya koymalıyız."
İki: "Diyalogdan başka bir seçenek yok. Umut ediyorum ki kısa bir süre içinde ortak bir akıl ortaya çıkar, silahlar tamamıyla Türkiye’nin gündeminde çıkar" (5.2.2017).
* * *
Zaten: "Açılım korosu" da hazır bekliyor.
Yeni CIA Başkanı Mike Pompeo Ankara'ya geldi ya.
Açılım görevlilerinden Cevat Öneş ekrana çıkarıldı hemen. MİT eski Müsteşar Yardımcısı.
Çağrısını yaptı: Türkiye tekrar açılama dönmeliydi (9.2.2017).
Görüntü: ABD bayrağıyla "açılım bayrağı" Ankara'da aynı anda hareketleniyor.
Son not: Güneydoğu'da referandum notlarını ayrıca yazacağım.