Büyük başarı (!)

Geçtiğimiz hafta Beşiktaş, bu hafta Kayseri katliamlarını yaşadık. Ne kadar acı. 14 fidanımız daha kırıldı. Olabilecek koca bir yaşamları, bir anda son buldu. Çarşı iznine çıkan evlatlarımızı devlet koruyamadı. Beşiktaş’ta polisimizi, halkımızı koruyamadı. BÜYÜK BAŞARI(!). Tarafsız bir gözlemle, son 10 yıldan bu yana uygulanan politikalar, iktidarın aldığı yanlış kararlar, bu günlere gelmemizde önemli unsurdur. Daha önce kurulan hükümetlerin de bu konuda payı vardır.

1970 li yıllarda, MİT tarafından izlenmeye alınan Fetullah Gülen, en büyük atılımını, ortağı olduğu AKP iktidarı döneminde yapmıştır. 2004 yılında ise çok tehlikeli olduğu, mutlaka önlem alınması gerekliliği MGK raporlarında yer almıştır. Yaklaşık 45 yıldır izlenen ve 12 yıl önce çok tehlikeli olduğu bilinen grup, 15 Temmuz da darbe yapmaya kalkmıştır. İki taraf için BÜYÜK BAŞARI(!). Gülen, bilinmesine karşın örgütlenmiş, gelişmiş, yayılmış, güçlenmiş, ekonomik olarak büyük bir kapitale egemen olmuştur. Hiçbir zarara uğramadan 45 yıl yaşamıştır. BÜYÜK BAŞARI(!). MİT büyük bir özenle, 15 Temmuz akşamına dek izlemiş, ancak FETÖ darbe yapmaya kalkmıştır. MİT açısından, BÜYÜK BAŞARI(!). AKP iktidarı, bunları13-14 sene idare etmişte, 15 Temmuzda darbeyi önlenmişmiş. BÜYÜK BAŞARI(!).

İktidardaki yöneticiler, ülkemizi bu günlere getirmiştir. Onların başarı öyküleri sonucu bir sürü terör örgütleri türemiştir. BOP projesinin ürünleri olan ABD ve bizim ortak yavrularımız İŞHİD, YPG/PTD, TAK,….gibi örgütler yeni doğmuş, PKK gibi var olanlar da güçlerine güç katmışlardır. Türkiye, bunların taktik geliştirdikleri bir ülke durumuna gelmiştir. BÜYÜK BAŞARI(!). BOP projesinin temel hedeflerinden bir tanesi, bağımsız bir Kürt devleti (veya federasyon) kurulmasıdır. Kürt devleti kurulabilmesi için bu projenin karşısında olan ulusalcı güçler temizlenmeliydi. Ergonokon, bu sürecin bir parçasıdır ve TSK içinde bu temizlik yapılmıştır. Artık, Kürt devleti kurulması karşısında herhangi bir güç kalmamıştır (öyle sanıyorlar). BÜYÜK BAŞARI(!). İktidarın bu hedefe emin adımlarla yürüdüğünün göstergesi, iç düzenin korunmasında önemli katkısı olan Jandarma Genel Komutanlığının, iç işleri bakanlığına bağlanmasıdır.

RTE’nin çok istediği, başkanlık pazarlığının kimlerle yapıldığı ve ne getirip, götüreceğini, pazarlığı yapanların dışında kimse bilemez. Bu pazarlığın bir parçası olan D. Bahçeli de resimde yerini almıştır. D. Bahçelinin HDP ile aynı çizgiye gelmesi veya getirilmesi bizleri şaşırtmayacaktır.

Terörle yaşayan ülkelerde tek bir adet terör örgütü vardır. Amaç bellidir. O amaca yönelik bir adet örgüt olur. İngilterede, (İRA), İspanyada (BASC) durum böyledir. Eee… bizde durum nasıl? Amaçları farklı bir sürü örgüt. Neden bir sürü örgüt? Çünkü tek bir hedef yok. Kürt devletin kurulması, Türkiye’nin parçalanması belki de birbirilerinden bağımsız federasyonların kurulması, federasyonlardan bir veya birkaçının bağnaz, İslamcı cumhuriyetlerden (İslamcı örgütler de kendi içlerinde anlaşamıyorlar) oluşması, amaçlardan bir kısmıdır. Bu nedenle, çok sayıda terör örgütümüz oluşmuştur. Bir ülkeyi, bu duruma getirmek, gerçekten, BÜYÜK BAŞARI(!).

Bu güne gelmemizde önemli sorumluluğu olan R.T. Erdoğan çıkmış “Milli seferberlik” çağrısında bulunuyor. Zamanında her türlü milliyetçiliği (asıl kasıt, Türk milletini oluşturan, ideolojidir) ayaklarının altına aldığını belirten cumhurbaşkanımız söylüyor. Nereden… nereye. Kurtuluş savaşının temel ögelerinden biri olan Türk milleti ideolojisi, bir zaman ayaklar altına alınırken, 15 Temmuz sürecinde ona sığınılıyor (bu gün değil). Uluslararası düzeyde ise kısa sürede, birbirilerine tam tersi olabilecek tutarsız söylemleri ve davranışları nedeniyle tümüyle saygınlığını yitirmiş bir kişilik. Bir diğer lider ise dik durmak, eğilmemekten söz ediyor. Eğilmek ne demekse? Ona sormak gerek, ne zaman Türk milleti eğildi? Osmanlı devleti, Türkiye Cumhuriyetine evrildikten sonra ne zaman eğildi? Bir diğer lider farklı mı? Kendine güveni olmayan, ne yapacağı belirsiz. Ne zaman, AKP+RTE’nin hangi tekerleğinin yedeği olacağına karar verememiş bir diğer parti lideri. Bizi bunlar mı yönetecek? Bunlar mı yönetmeli?

Kısmetsiz, şansız, ne durumda olduğunu fark etmeyen vatandaşlarım, ne zaman bunları fark edeceksiniz, silkinip sırtınızdan atacaksınız?