19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Darbe üretim üssü: NATO

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Türkiye, Amerikan merkezli kuşatmadan kurtulabilmek için Şanghay İşbirliği Örgütü’ne (ŞİÖ) girmekten söz edince, Y-CHP’liler bastılar çığlığı: “Ölürüz de izin vermeyiz!”

Başka bir kürsüden Prof. Yalçın Küçüktehdit etti: “Şanghay’a girerseniz darbe olur!”

Fakir fukaranın 500 milyon dolardan fazla parasını faizsiz kazanç yalanı ile toplayıp Amerika’ya kaçan tarikatçılardan Mücahit Ören 15 Temmuz’dan üç gün önce oradan tehdit ediyor: “Birkaç güne kadar Türkiye’de bizim dediğimiz olacak!”

2010’da Baykal’a FETÖ’nün kurduğu tuzağın videosunu, aşırı dinci görüntülü Fethullahçı Akit’çiler yayımlıyor. Bu gizli Amerikancı ekip, darbe tehdidi yapan Işıkçı İhlasçı Mücahit Ören’e arka çıkıyor.

15 Temmuz sonrasında darbeci askerler tutuklanırken ABD İstihbarat Müdürü James Clapper ne demişti: “Türkiye’deki muhataplarımız tutuklanıyor!”

Dün de NATO Avrupa Ortak Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Curtis Scaparrotti şöyle buyurmuş: “Türkiye’nin Brüksel’deki (NATO’daki) subaylarını görevden uzaklaştırması İttifak’a zarar veriyor!”

Sadece bu veriler ışığında baksanız bile Türkiye’deki darbelerin NATO tarafından kotarıldığını, asıl yardımcılarının da tarikatçı kesim olduğunu anlarsınız.

Biraz derine inince de inanç hürriyyeti adı altında gerici yapıları canlandırmanın darbeciler tarafından planlandığını görürsünüz.

BATICILIK, NATO’CULUK DEĞİL

Bugün dünyada adı konulmamış bir “Atlantik-Pasifik Savaşı”yaşanıyor.

Bu savaşta Batı dünyası daha saldırgan hale getirdiği NATO’yu kullanıyor. Rusya’yı kuşatmak için Doğu Avrupa’ya yapılan askeri yığınağı hatırlayın. Beşiktaşlı taraftarlara Kiev’deki saldırının Türkiye’nin NATO denetiminden çıkmaya kalkışmasıyla bağlantılı olduğunu anlayın.

Amerikan merkezli sömürgeciliğe karşı ikinci bir güç ortaya çıkıyor: Şanghay İşbirliği Örgütü...

Uluslararası sermayenin istediği gibi sömürdüğü Türkiye... Sadece son 14 yılda faiz olarak NATO’cu kampa 700 milyar dolar civarında para ödemişiz.

Bu cendereden çıkmaya kalkıştığınızda Atlantikçilerin medyadaki ve siyasetteki adamları bağırıyor: Türkiye rotasından sapıyor.

Bu işin başını çeken Y-CHP de Batıcılık adına NATO’culuk yapıyor.

Batıcılık o değil. Batıcılık, İngiliz ekonomi-politiği, Alman felsefesi ve Fransız eylemciliğinden can alarak milli bir devlet kurmaktır. Bunun kurulması için de aklı ve bilimi temel alan bir eğitim yapmaktır. İmam hatipler için AKP ile yarışan bu CHP Türkiye’yi darbelerden koruyabilir mi?

ÇAĞDAŞ UYGARLIK

Büyük Atatürk, Y-CHP’lilerin Batıcılık dediği işin çağdaş uygarlık olduğunun altını çizdi. Çağdaş uygarlığı Batı’daki felsefeden ve Sovyetler Birliği’ndeki eylemcilikten aldı.

Onun en yakın müttefiki Sovyetler birliği, özelinde ise Rusya oldu. Cumhuriyet’in onuncu yıl kutlamalarında baş konukları Sovyet Harbiye Komiseri Mareşal K. E. Voroşilov ile Kızılordu Suvari Umumi Genel müfettişi Buduy yeni başta olmak üzere Sovyetler’in temsilcileriydi.

Türkiye, 1945’ten sonra kendisini Amerika’ya teslim etti. ABD bunu iyi kullanıp devlet yönetiminin göbeğine yerleşti. Bugün NATO’cu Gladyo dediğimiz örgüt, Amerikan istihbarat ve eylem örgütüdür. Bu örgüt, ikide bir darbe yaptırarak Türkiye’yi hep ABD’ye bağlı tuttu.

Peki söyleyin: 93 yıllık Cumhuriyet tarihinde Rusya Türkiye’de bir darbe yaptırdı mı veya bir darbeye katkıda bulundu mu?

Asıl soru şu: Bu kadar peşinde koştuğumuz Amerika, acaba 93 yıl içinde Türkiye’ye bir çivi çaktı mı?

Cevap pek açık bir “Hayır!”

Peki düşman gördüğümüz Rusya ne yaptı?

Daha Atatürk zamanından başlamak üzere ülkemizdeki büyük fabrikaların hemen hemen tümünü onlar kurdular. Bez fabrikasından petrokimyaya, demir çelikten alüminyuma kadar aklınıza ne gelirse, Ruslar bizi ayağa kaldıracak sanayi yatırımlarımızı yarattılar.

Hem de bunun çok büyük kısmını bizim tarım ürünlerimizin karşılığında yaptılar...

Şimdi aklı ve insafı olanlar durup bir düşünsünler: Türklerin dostu Ruslar mıdır yoksa Amerikalılar mı?

Batıcılık adına NATO’culuk veya kölelik yapanlar biraz utanmazlar mı?