25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ya Kılıçdaroğlu ya Yargıtay yalan söylüyor

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Y-CHP’nin başındaki zatın, Adana’da adını anarak alkışlattığı

FETÖ’cü gazeteciler ne diyordu?

-Ergenekon Terör Örgütü var. Bu örgüt darbe yapıp hükümeti devirecekti.

Bu yalan ve iftiraya dayanan

FETÖ’cülerin denetimindeki 13. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklara idama eş cezalar verdi.

Dava sonunda Yargıtay’a gitti. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, mahkemenin haksız, belgesiz, hukuk dışı karar verdiğini tespit etti ve cezaları bozdu.

Hem de “Ergenekon diye bir terör örgütü yoktur!” diyerek.

Kılıçdaroğlu; işte bu kumpasta propaganda elemanı olarak çalışanları gazeteci gibi göstererek onlara arka çıktı. Peki kim yalan söylüyor?

Kılıçdaroğlu mu Yargıtay mı?

Yetmedi. Kılıçdaroğlu’nun “gazetecisi” Ahmet Altan, eline CIA’nın verdiği Taraf’ta manşeti patlattı:

-Ordu darbe yapmak için Fatih Camii’ni bombalatacaktı.

Hemen Balyoz davası açıldı.

Ayrıntıları biliyorsunuz...

Sonunda Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi darbe yapacaklar diye suçlananları beraat ettirdi.

Ve böylece Kılıçdaroğlu’nu da onun özel görevli gazetecilerini açıkça yalanladı.

Bekleyin, Büyük Atatürk yakında Y-CHP’lileri de çarpacaktır.

***

Twetter’da takipçilerimden Arzu isimli kullanıcı FETÖ’cülerin alkışlatılmasıyla ilgili olarak geçen gün şöyle yazmıştı: “Zekeriya Öz’ü söylemedi ordaydı halbuki”

O CHP’LİLERE TEŞEKKÜR

Baskın Oran adlı sözde prof. 2004 yılında, Tayyip Erdoğan’a “Türk demeyelim, Türkiyeli diyelim!” içerikli rapor hazırlamıştı. Kendisine CHP’den Veli Ağbaba cevap vermiş ve demişki: “Yıllarca AKP adına, kendi deyimiyle Mayın Eşşekliği yapmış, kullanışlı aptallığından gurur duyan birinin kalkıp CHP’ye söz söylemesi akıl ve izan alır şey değil.”

Haklısın Veli kardeşim.

Yine, mareşal rütbeli Atatürk resmini yeniden yerine takan CHP Grup Başkanvekilleri Levent Gök ve Özgür Özel ile diğer duyarlı milletvekillerine teşekkür ediyorum.

Bir teşekkürüm de Kripto FETÖ’cüleri alkışlatan bu sözde genel başkana karşı çıkan CHP’li milletvekillerine...

Direnin arkadaşlar... Bu işgalciler gidecek orada sizler kalacaksınız.

Bu gazeteciler itirafçı olmalı

FETÖ ana davasını yürüten savcılara çağrım var. Bu örgütün gerçek anlamda çökertilebilmesi için, onun Türkiye’yi nasıl kontrol eder hale geldiğini bulmanız gerekiyor.

FETÖ’nün bu iş için kullandığı en önemli silahı medya idi. Bunların bir bölümü tutuklandı ama önemli bir bölümü de dışarıda sanki FETÖ karşıtıymış gibi atıp tutuyorlar.

Savcılar, hiç değilse şu isimleri çağırıp onların bağlantılarını öğrenmeli... FETÖ’nün medyayı nasıl yönlendirdiğini bunlardan öğrenmeli.

O isimlerden bazılarını hatırlayalım:

| Şamil Tayyar.

| Nagehan Alçı.

| Rasim Ozan Kütahyalı.

| Aydın Engin.

| Mahmut Övür.

| Avni Özgürel.

| Ahmet Taşgetiren.

| Ali Bayramoğlu.

| İsmet Berkan.

| Oral çalışlar.

| Mehmet Barlas-Cemil Barlas.

| Erman Toroğlu.

| Erman Şener.

| Serhat Ulueren.

(Liste çok uzayacağı için buraya Sabah, Star, Akşam, Yeni Şafak, Türkiye, Akit gibi gazetelerde çalışan kriptoları eklemedik.)

Ayrıca:

Ayhan Şahenk, Ethem Sancak, Aydın Doğan,Turgay Ciner, Ömer Faruk Kalyoncu, Erdoğan Demirören gibi patronlara da bunca Fethullahçı gazeteciyi neden çalıştırdıkları, halen Kripto FETÖ’cü gazetecilerden niçin kopamadıkları da sorulmalı...

CEVAP VERİLEMEYEN SORU

Bir okurum dedi ki: “Nazlı Ilıcak, FETÖ’cülükten hapiste. İyi de yıllarca onunla birlikte aynı masada FETÖ operasyonlarına arka çıkan, hatta Hrant Dink cinayetinden bile Emin Çölaşan’ı sorumlu tutarak tutuklanmasını isteyen Nagehan Alçı’ya niye dokunulmuyor? Ayhan Şahenk, Erdoğan Demirören, Aydın Doğan ne buldu bu isimde?

Hem de bu isim, FETÖ’nün bankasından milyonlarca lira sözüm ona kredi alarak villa sahibi olduğu ortada iken...”

Vallahi bu soruya ancak FETÖ davalarına bakan savcılar cevap verebilir...