20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Erdoğan’ı nasıl teslim aldılar?

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-
Cumhurbaşkanı Erdoğan hemen hemen her fırsatta Fethullahçı Terör Örgütü’nün yaptıklarına değinmekte ve az da olsa özeleştiri yapmaktadır.
Ama onlara nasıl teslim olduğunu açıklamamaktadır. Biz bu süreci şöyle özetliyoruz:
*2003’te başbakan olduğunda, ona geldiler, “Devlet içinde bizim sadık adamlarımız var. Onları kritik görevlere getir. Alnı secdeye gelenden zarar gelmez” dediler. Erdoğan bu teklifin üstüne atladı.
*Polis istihbaratını ele geçirdikleri için artık istedikleri gibi haber üretebiliyorlardı. Erdoğan’a ikide bir, “Sana suikast yapacaklar!” haberi uçuruldu; korkutuldu.
*Yetmedi; “Hükümete karşı darbe hazırlığı var. Şunlar şunlar yapacak!” diye sahte belgeler düzenleyip Erdoğan’ın önüne koydular. Onu daha da korkuttular.
* "Senin iktidarın için içerideki tehlike laikler ve ulusalcılardır! Amerika da bunları hiç sevmiyor. Onların etkisizleştirilmesi için her türlü desteği verecek. Sen de gereğini yap” deyip rahatlattılar.
Böylece Ergenekon ve Balyoz operasyonlarını başlattılar.
*Bu dönemde Erdoğan’a, “Amerika bize güveniyor. Ne dersek yaparlar. Orası ile ilişkilerini de düzenleriz. ABD sana dokunmazsa kimse seni yıkamaz” diyerek kendilerince uluslararası güvence verdiler.
Böylece örgüt, Türkiye’nin efendisi haline geldi.
SAMİMİ Mİ?
Cumhurbaşkanı Erdoğan örgütü böyle kötülerken ona karşı mücadelede gerçekten samimi mi davranıyor?
Mücadelenin iki yüzü var:
* FETÖ’nün AKP’ye yönelik operasyonları gündeme gelince çok samimi. Bu konuda hiç ödün vermiyor.
* Gel gör ki konu, FETÖ’nün muhaliflere kurduğu tuzaklar olunca burada birden sessizleşiyor.
Örneğin Ergenekon Davası…
Yargıtay bu davayı kökten reddetti.
Lakin İstanbul’daki yerel mahkeme, yani İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay kararı yokmuş gibi işi uzattıkça uzatıyor.
Bekledi bekledi, “Biz bakamayız, Ankara baksın!” dedi.
Sonra üst mahkemeden “Siz bakacaksınız!” kararı geldi.
Bu kez yerel mahkeme ilk duruşmayı 21 Haziran 2017’ye 6 ay sonrasına attı.
Ne oluyor beyler?
Ergenekon Davası bitmesin diyen bir irade mi var yukarıda?
Bu komplo FETÖ komplosu olduğuna göre hangi güç bu komployu sürdürmeye çabalıyor?
Sayın Cumhurbaşkanı muhtarlara hitap ederken bu konuyu da açıklarsa memnun olacağız.
Öyle ya, Ergenekon’dan 6 sene sonra başlatılan 17-25 Aralık davası hemen halledilmişken bu dava niye halledilmiyor?
***
ÇİN’E TESLİM OLAN TÜRK BEYLERİ
1400 sene öncesini yeniden yaşıyor gibiyiz.
Göktürk Hakanlığı’nın nasıl parçalandığını okuyun; bugünkü Türkiye manzarası ile karşılaşacaksınız.
Devletin içine sızan Çin casusları…
Birbirine düşürülen Türk beyleri…
Çin’in, “Orada sıkıntı içinde yaşamayın. Bize gelin. Altınlar, ipekler, şaraplar sizi bekliyor!” diye propagandaları…
Ve yönettiği halkı mutlu edemeyen beylerin Çin’e yanaşıp oraya bağlanmaları…
Sonra da kendilerinin öldürülüp kalanların esir edilmesi…
“Orhun Yazıtları”nda ne diyor: “Türk budunu Çine’e gittin, gittiğin yerde kanın su gibi aktı, kemiklerin dağlar gibi yığıldı. Has kızların cariye, yiğit oğulların köle oldu.”
Sonra Çin’e teslim olmayan 9 kişi çıktı ortaya. Hakanlığı yeniden kurdular.
Bütün bunların ayrıntılarını TÜRK KİMLİĞİ isimli çalışmamda gösterdim.
Şimdi de Devlet Bahçeli, Çin’e yanaşan o Türk beyleri gibi başka bir limana yanaştı.
Mücadele etmek yerine teslim olmayı seçti.
Ama eminim ki MHP’nin tabanı ona da dersini verecektir.