23 Nisan 2024 Salı
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

‘Hayır’ için Kılıçdaroğlu istifa etmeli

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Türkiye’yi açık açık yeni tip bir padişahlık rejimine sürükleyecek anayasa değişikliğinin oylanmasında hayırcılar kazanabilir mi?

Kazanabilir...

Şartı nedir?

Cevap: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu o görevden istifa etmelidir.

Bu da nereden çıktı demeyin?

AKP ve MHP yönetimleri, önümüzdeki evet kampanyaları büyük ölçüde ona yüklenerek yürütecek. İki yerden vuracaklar:

- Öncelikle, Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’cülerle ilişkileri öne çıkartılacak. Danışmanının FETÖ’den içeri tıkılması, Fethullahçı İştar Gözaydın’ı CHP’ye kendi kontenjanından sokmaya çalışması ve şu an daha tam bilmediğimiz başka şeyler...

Göreceksiniz ki FETÖ’yü besleyip büyüten, Türkiye’yi ona teslim eden AKP yönetimi, 15 Temmuz’un suçunu bile CHP’ye yıkmaya kalkışacaktır.

- İkinci olarak da CHP ile HDP’yi ve PKK’yı ortak gibi gösteren başka bir kampanya başlatılacak. Örneğin Kılıçdaroğlu’nun geçmişte HDP ile el altından yürüttüğü ortak miting yapma konuları gündeme getirilebilecektir. Demokratik Blok adı altında sözel olarak HDP ile oluşturulan ortaklık, 7 Haziran seçimleri öncesi Kılıçdaroğlu’nun HDP için oy isteme anlamına gelen açıklamaları hatırlanacak. CHP ile HDP’nin bazı demokratik kuruluşları da katarak Bakırköy’de ve IŞİD’in bombaladığı Ankara Gar bölgesindeki mitingler gibi...

CEVAP VEREMEZ

Bunlar biliniyor. Bunlar; meydanlarda bangır bangır anlatılacak.

Üstüne üstlük Kılıçdaroğlu bu suçlamalara doğru dürüst cevap bile veremeyecek. Verir ise FETÖ ve PKK’nın arkasında duran Amerika’yı gücendirmekten çekinecektir. Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu, bizim “Muaviye’den Erdoğan’a Din ve Siyaset” adlı kitabımızda gösterdiğimiz gibi, Büyük Ortadoğu Projesi’nin hayata geçirilmesi için ABD tarafından CHP’nin başına getirilmiştir. Bu komplonun ayrıntılarını daha önce çok yazdım. Devlet Bahçeli de Amerikancı “Ilımlı İslam Projesi” için devşirilerek AKP’nin destekçisi haline sokulmuştur.

Bu yüzden, FETÖ ve PKK’ya açıkça karşı çıkacak biçimde, AKP’nin bu iki terör örgütüne yaptığı katkıları bu Kılıçdaroğlu anlatamaz, anlatmayacaktır. Bugüne kadar anlatmadı da...

Eğer Kılıçdaroğlu bu ülkeyi bir nebze düşünüyor ise genel başkanlıktan ayrılıp kenara çekilmeli. Bunu da “Ben Cumhuriyet için, ülkem için kenara çekiliyorum!” diye açıklayıp Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da kenara çekilme çağrısı yapmalı.

Böyle yaparsa, göreceksiniz ki evetçi propaganda büyük ölçüde çökecek; AKP’li yurttaşlar bile hayır diyecektir.

SOSYAL GENLERİNDE VAR

Türkiye, “başkanlık” konusuyla oyalanıp uyutulurken, toplumun sosyal dokusu da hızla çürüyor. Okullarda özellikle de AKP hükümetlerinin desteklediği vakıfların yurtlarında kalan erkek öğrencilerimize yönelik cinsel tacizler ve tecavüzler aldı başını gitti. Bakın son olarak Haymana’da patlayan livata (erkeğe cinsel tecavüz) işinde mağdur bir erkek çocuk, suçlanan okul müdürü hakkında nasıl ifade vermiş:

“9 ve 10. sınıfta okuduğum zaman zarfında defaten bizlere yönelik cinsel temaslarda bulundu. 1-2 defa kendisi ile aynı yatakta yattık. Korktuğum için hiç kimseye anlatmadım.”

Bu tecavüzcülerin çok büyük bölümünün AKP iktidarını destekleyen Eğitim-Bir-Sen isimli öğretmen sendikasının üyesi olması rastlantı değil. Dindar nesil yetiştirme projesi işte bu livatacı pislik takımına barınma alanları açıyor.

Bu zihniyet, Cumhuriyet’i hep kötülüyor ve kendisini “Osmanlıcı” olarak gösteriyor. Bu özenti boşuna değil. Bu gulamparaların tarihsel izdüşümüne baktığınızda Osmanlı yöneticileri arasında başlayan ve yayılan oğlancılığı görüyorsunuz. Son kitabımız olan “Osmanlıda Oğlancılık”ta bunların Osmanlı sistemi içinde nasıl ortaya çıktığını belgeleri ile ortaya koyduk hatta bugünle bağlantısını da gösterdik.

Eğer 16 Nisan’da hayır der isek işte bu oğlancılara da hayır demiş olacağız. Uyan ey millet; başına nelerin geleceğini iyi gör!