Peygamber yaşasaydı o camileri yıktırırdı

Peygamberimiz Hazret-i Muhammet zamanında yaşanmış olan ve Kuran’a da yansıyan çok önemli bir olay vardır. O da bir caminin (mescidin) bizzat Peygamber’in emriyle yıkılması olayıdır. Bu olay İslam tarihinde Mescid-i Dırar Olayı diye bilinir.

Olayın özü şudur: Bir bölük münafık, Müslümanların arasına fitne sokmak için, Kuba Mescidi’nin karşısına, vadinin öbür tarafına başka bir mescid yaparlar. Bunu da sel geliyor, Kuba’ya gidemiyoruz gibi bir gerekçeye dayandırırlar. Bunlar, “İnsanlara iyilikten başka bir şey istemiyoruz!” demekteydiler. Ayrıntılar için Kuran-ı Kerim’deki Tevbe Suresi’nin 107-110. Ayetlerine bakınız.

Lakin, burada dedikodu üreterek, Müslümanlar arasına ikilik sokarak, düşmanın işine gelecek bir hava yaratmışlardı. Tevbe Suresi’nde de bulunan işaret üzerine Hazreti Muhammet adamlarına emretti: “Gidin, şu halkı (devam edenleri) zalim (cahil) ve fitneci olan mescidi yıkın!”

Ve o dedikoducuların camisi yakılıp yıkıldı.

Gelelim bugünkü camilerimize... İyi niyetli kardeşlerimi saygıyla ayırarak söylüyorum: Birçok camide tıpkı Dırar Mescidi’ndeki işler dönüyor. Son örneğini Ümraniye Modoko Mescidi’nde gördük. Buranın imamı, hayır diyecekleri vatan haini ilan etti ve katiller diyerek kötüledi, halkı da bunlara karşı kışkırttı.

Emin olun ki Mescid-i Dırar’da bile bu kadar bölücülük yoktu. Ve emin olun ki Yüce Peygamberimiz bugün yaşasa idi, Müslümanlar arasındaki birliği düşmanlığa çeviren böyle binaları yerle bir ettirirdi.

Biz bu yoldan çıkmış imamları, Hazret-i Muhammed’in yoluna davet ediyoruz. Ve onlara diyoruz ki: O camiler Allah’ın evi mi yoksa siyasetin evi mi? Dininizi dünyalık için satıp da Cehennemlik olmayın.

MEDYADAKİ CEHALET ABİDESİNE CEVAP

Televizyonlarda Yeni Mehmet Baransu havalarında asıp kesen bir tip var: Cem Küçük...

Bu küçük Cem, geçen Cuma akşamı, İhlas Holding’e bağlı TGRT adlı kanalda benim hakkımda atıp tutmuş. Hatta, “Bu yazdıkları cezasız mı kalmalı?” diyerek sokak serserilerini üstüme salmaya çalışmış.

Bak, FETÖ’cü efendisinin tetikçisi!

Beni 12 Eylül darbecileri susturamadı da sen mi susturacaksın? Biz 70 binden fazla fakir Müslüman’ın parasını çarpıp Amerika’ya kaçıran patronların parasını yemiyoruz; emeğimizi yiyoruz.

Bir de kendini Müslüman adam havalarına sokma!

Parasını yediğin İhlasçılar, Peygamberimizin bir numaralı düşmanı olan ve üstüne 3 kez ordu ile saldıran hain Ebu Süfyan’ı ve karısı Hind’i “Hazret!” diyerek yüceltmiyor mu? Onun oğlu zalim Muaviye İslam’daki seçim geleneğini yıkıp saltanatı getirmedi mi? Muaviye’nin askeri konumunda bulunduğunu bilmiyor musun?

FETÖ’CÜ MÜSÜN?

Yoksul Müslümanların 700 milyon doları bulan parasını çarpıp da Amerika’ya kaçmış olan patronun Mücahit Ören, 15 Temmuz’dan iki gün önce buradaki adamı Batuhan Yaşar’a yolladığı mesajda “Ankara’yı ayağa kaldıracağımız gün çok yakın!” demedi mi? Bu, “Darbe yapacağız!” değil de nedir? Dahası var: Bu İhlas Holding’in CEO’su Cahit Paksoy da FETÖ’den tutuklandı. Dahası var: Yazar Sabahattin Önkibar’ın yazdığına göre 1994’te İhlas Holding’in patronu Enver Ören sıkışınca Fethullah Gülen ona bir torba dolusu dolar vererek kurtarıyor. Dahası var: CIA bağlantılı eski Amerikan Büyükelçisi Marc Crossman, bu İhlas Holding’de en üst yönetici olarak görev yaptı. Bu ekip şimdi de seni çalıştırıyor.

GELELİM DEHŞETLİ CEHALETİNE

Bu küçük Cem, benim Cuma günkü Yavuz Sultan Selim ile ilgili yazıma cevap verirken, ne kadar muhteşem bir cahil olduğunu da ortaya koydu. Ben yazımda, 16. Yüzyıl’da yaşamış olan ve Yavuz Sultan Selim tarafından da korunan oğlancı Osmanlı şairi Gazali’den söz ediyorum. Bu cahil ise TGRT’de bana saldırırken döne döne diyor ki: “Gazali gibi İslam âlimine oğlancı diyor. İmam Gazali en büyük İslam âlimidir. Sen bir İslam âlimine nasıl oğlancı dersin. Bu suçlama cezasız mı kalmalı?”

İki Gazali arasında tam 400 senelik bir fark var. Görüyorsunuz okuduğunu anlamaktan bile aciz ve cahil ama televizyonlardan Türkiye’ye yön vermeye kalkışıyor.

Medya’daki bu Vehhabi kafalılara tarihsel bir gerçeği hatırlatıyorum:

Hallac-ı Mansur’u, Fazlullah-ı Hurufi’yi, Seyyid İmadeddin Nesimi’yi, Pir Sultan Abdal’ı astınız, öldürdünüz de neyi değiştirdiniz? Bunların katilleri lanetle anılırken onlar şimdi onur duyduğumuz isimler olarak yaşıyor.

Ya siz? Bilin ki insanlığın geleceğinde sizin gibilere yer yoktur.