20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Gül ve Bahçeli'den Tayyip'e sinsi tuzak!

Sabahattin Önkibar

Sabahattin Önkibar

Eski Yazar

A+ A-
Bugün Ankara’dan aykırı bir kulis spekülasyonu aktaracağım.
Buna göre PKK ve FETÖ kalkışmaları ile alaşağı edilemeyen Tayyip Erdoğan’a kurulan yeni emperyal tuzak şuymuş:
Doları patlatıp ekonomik kaos yaratmak ve devleti iflas ettirip toplumu sokağa dökmek.
İşte bunun için Türkiye’nin ortadan ikiye bölünüp siyasi çöküşü tetiklemek ve iç savaş ikliminin tesisi amaçlanmış.
İddiaya göre küresel sermayenin bu projesinin Türkiye ayağında Abdullah Gül varmış.
Abdullah Gül kendine çok bağlı olduğu bilinen Devlet Bahçeli aracılığı ile unutulan Başkanlığı birdenbire gündeme getirterek sosyal kaos ortamının önünü açmış...
Başka bir anlatımla Başkanlık, Türkiye’yi buhrana sokma amacına araç yapılmış!
Bu iddia komplo teorisi olabilir lakin kesin olan şey Bahçeli’nin başkanlığa evet demesinin ardında ama şantaj ama görev bir şeyin mutlaka olduğudur...
NOT: Ahmet Hakan’ın ekonomi ve döviz allamesi diye sunduğu Necmettin Batırel’i 25 yıldır tanırım... Eğitimi olmayan Kapalıçarşı’da kuyumcu kalfasıdır... Akabinde İhlas cemaatı mensubu olduğu için Türkiye gazetesinde çalıştı...
CELAL ADAN, BAHÇEKAPILI'NIN BARINA GİTMEZDİ!
Malum AKP Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı ünlü tiyatrocu eski Marksist Mustafa Alabora’nın ikinci eşiydi.
Dahası, Mustafa ile Ayşe Nur bir dönem beraber Beyoğlu’nda gece kulübü işlettiler.
Öyle ki Ayşe Nur Hanım'ın personeline yardımcı olmak için barmenlik yaptığı bile söyleniyor ki bu takdir edilecek husustur zira çalışmak ibadet gibidir.
Bir okurum aradı ve Celal Adan’ın Ayşenur Hanım'a oyunu göstermesini insanların çok gittiği o bardan gelen eski bir arkadaşlık ya da tanışıklığın vesile olabileceğini söyledi.
Buna milyonda bir ihtimal vermem zira tanıdığım Celal Adan asla barlara-sazlara gitmez... Velev ki gitse bu ayıp bir şey değildir... Konuştuğum Celal Adan, Bahçekapılı ile sadece aynı dönemde siyaset yapmaları sebebiyle genel manada tanıştıklarını ve oyunu ona asla göstermediği söyledi...
MUZAFFER TEKİN'E SUSTU HASTA PKK'LIYA AVUKAT!
Güya insanı mesaj veriyor!
Vay efendim hastaymış!
Vay efendim yaşlı imiş!
Vay efendim tutuksuz yargılanabilirmiş!
Devlet Bahçeli , PKK pardon HDP’li Ahmet Türk için böyle buyurdu!
Biz sadist değiliz!
Elbette yaşlı ve hasta biri sürünsün demeyiz ama Bahçeli’nin yaptığı büyük densizlik!
Öyle çünkü bu Bahçeli değil midir Ergenekon tezgahında suçsuz yere yıllarca zindanda tutulup kanser olan Kıbrıs kahramanı Muzaffer Tekin Albay için tek kelime etmeyen?
Kanser edilen masum kahramana yıllarca susacaksın, hasta numarası yapan yılların PKK’lısı iki hafta hapiste kaldı diye avukatlığına soyunacaksın!
İşte yıllardır anlatmaya çalıştığım Bahçeli budur !
KIBRIS VE DÖVİZ CHP'Yİ İLGİLENDİRMİYOR!
KKTC Rum’a peşkeş çekiliyor, Kemal Kılıçdaroğlu’ndan bir ses geldi mi?
Aynı şekilde dolar 4 bine dayandı Kılıçdaroğlu yine kayıp!
Ama efendim Kemal Bey şimdi başkanlığa muhalefetle meşgul diyerek geçiştiremezsiniz!
Ortada bir vatan mücadelesi varsa bu havada, karada ve denizde olmalı.
Bize sadece kara mücadelesi yeter derseniz topluma güven veremez ve ümit olamazsınız... Dahası, yaşanan onca yıkıma rağmen oy olarak hala AKP’nin yarısının bile altında olursunuz.
Aslında sorun sadece çapsızlık ve yetersizlik değil. Maalesef “Aman ABD ile AB’yi gücendirmeyelim” bakışı Kemal Kılıçdaroğlu’nun hep kafasındadır... Kıbrıs konusundaki suskunluğunu ben buna yoruyorum...