‘Tayyip, hapishane koğuşunun başkanı olacak!’

İfade aynen şöyle:

-“(Ey Tayyip Erdoğan) Hala başkanlık peşindesin... Evet bir gün başkan olacaksın ama bu, işlediğin suçların cezasını çekeceğin (cezaevinin) koğuş başkanlığı olacak.”

Bu mesajın sahibi MHP Afyon milletvekili Mehmet Parsak’dır.

Ama heyhat Devlet Bahçeli’nin çok çok yakın adamı olan o Parsak şimdi kendini inkar ederek Tayyip’in başkanlığı için Meclis kürsüsünden fedailik yapıyor.

Söyleyin bunun rasyonel ve tutarlı bir açıklaması olabilir mi?

Öyle ya bu mesaj sonrasında ne oldu veya ne değişti de hapse layık görülen Tayyip Erdoğan şimdi bizzat MHP’lilerin oyu ile alayı vala ile devletin tepesine ışınlanıyor?

Yahu bu Tayyip Erdoğan değil midir ülkücüler için ırkçı, kafatasçı ve kandan beslenen şaytani vampirler diyen?

Bu Tayyip Erdoğan değil midir Devlet Bahçeli’ye ağzından salyalar akıyor diyen?

Bu Tayyip Erdoğan değil midir Türk milliyetçiliğini ayaklar altına alan?

Öyle ise ne oldu da bu Tayyip Erdoğan’a teslim oldunuz?

YAVAŞ MANSUR YAVAŞ!

Ben böyle tuhaf birini hiç görmedim.

Kendini Tanrı’nın Ankaralılara ve hatta millete armağanı gibi görüyor.

Zerre risk almadan ve mücadele etmeden sürekli perde gerisinden dikiz yaparak fırsat kolluyor.

Vatan-millet-bayrak ve devlet için üç paralık bir mücadelesini duyan olmadı.

Dahası, memleketi Beypazarı’nın yüzde 65’i kendine Ankara Büyükşehir adaylığında oy bile vermedi yani çevresinde bile sevilmiyor.

Ne Tayyip’i eleştiriyor, ne de belediye başkanlığı yarışı sürecinde destek aldığı Fetullah’a tek laf ediyor!

Öyle iken kendini Hızır Aleyhisselam gibi mi görüyor bilmem, koltuğun kokusunu aldı mı ortaya fırlıyor ki dün yine bunu yaptı yani kolları sıvamaktan söz etti!

Git başka arsalarda oyna Mansur gölge etme. Yok senin Bahçeli’den farkın!

AL KIBRIS’I AZAT ET BENİ!

Güya ABD’ye kükrüyor!

İncirlik’i kapatırım diyor!

AB’ye laf çakıyor!

Rusya’ya göz kırpıp, Şangay Beşlisi diyor.

Öyle iken Kıbrıs için hala masada müzakere yapıyor, niye acaba?

Yahu artık o ABD ile AB, Türk’e hiç hayırlı rüya görür mü?

Öyle iken bu müzakere neyin nesi?

Söylemedi demeyin!

Hesapları Kıbrıs’ı rüşvet diye verip affedilmektir. Bunların derdi yavru veya anavatan değil, koltuktur, ikbaldır, Atatürk’ten rövanştır haberiniz ola!

İFLASLARA OHAL ÖRTÜSÜ!

Bilgilerim kesin!

Yüzlerce şirket batık durumda!

Bazıları bu ay sonundan itibaren maaşları ödeyemeyecek!

Öyle iken var olan ekonomik çöküş kamuoyundan saklanıyor niye mi?

Birincisi OHAL sebebiyle iflas müracaatları askıda!

İkincisi başkanlık referandumu var diye gizliyorlar.

Krizin sebebi dövizin patlaması!

Korkulan ise bu patlamanın bankacılık sektörüne yansıması.

İşsiz kalacak olanlar aldıkları araç, konut ve tüketici kredileri ödeyemezse, vay bankalarımızla Türkiye’nin haline!

BİR KİŞİYE ESİR DÜŞMEK!

Asker, polis, MİT yani bütün devlet ona endeksli!

Yürütme, yasama ve yargı onun gözünün içine bakıyor!

Faiz, dolar ve enfasyon oranlarını o belirliyor.

Dış politikadan iç siyasete tek patron o!

Eğitimden sağlığa, futboldan kupon arazilere kadar her şey ondan soruluyor.

Haber kanallarında konuşacak olanları bile o belirliyor!

Söyleyin bu tablonun okuması korkuya esir düşmek mi yoksa alternatifi yok deyip mecburen onu kabullenmek mi?