20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Katil kim?

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-


Cumhurbaşkanı da, Başbakan da “adalet” vurgusu yapıyor. En son TBMM Başkanı Cemil Çiçek gazetecilerle yaptığı kahvaltıda Anayasanın 138. maddesinin ihlal edildiğini söyledi. “Adalet öldü” dedi.
Çiçek doğruyu söylemedi. Adalet ölmedi. Öldürüldü.
“Son darbe” 12 Eylül 2010 referandumunda vuruldu. Cumhurbaşkanı Gül de, TBMM Başkanı Çiçek de, Başbakan Erdoğan da, “son darbede” rol aldı.
Adalet can çekişirken onlar bayram yaptı. Adalet öldürüldü, onlar “zafer çığlığı” attı. “Yüce Rabbim verdikçe verdi”(!), adalet yok oldu.
***
Cumhuriyetin Cumhurbaşkanına bak!
Rezaleti, Fethullah Gülen’in görüşlerinin yayınlandığı “herkül.org” sitesinden öğreniyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı, Fethullah Gülen’e elçi göndermiş. Ülkenin Başbakanı “paralel devlet kurdular” diyor, Cumhurbaşkanı “Sen ne diyorsun” diye ayağına elçi gönderiyor.
Olay, sitede yayınlanan haberle ortaya çıktı. Haberde şu ifadeler yer aldı:
“Sayın Cumhurbaşkanımızın da tartışmaların büyümemesi ve milletimizin huzuru adına farklı kesimlerle görüşmeler yaptığı, binaenaleyh muhterem Hocamıza da bir elçi gönderip kendi düşüncelerini aktarmak ve buranın mülahazalarını öğrenmek istediği iletildi. 21 Aralık’ta gelip Hocaefendi’yle görüşen ve onun değerlendirmelerini not eden misafirimiz, yazılı bir metinle dönmenin çok daha faydalı olacağını söyleyince, muhterem Hocamız, medyada sözü edilen o mektubu yazıp verdi...”
Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin haline bakın. Başbakan, ABD’nin “enstrümanı” Öcalan ve Kandil’le; Cumhurbaşkanı yargıyı, emniyeti ele geçirdiği Başbakan tarafından itiraf edilen tarikat lideriyle teşrik-i mesaide.
Artık savunacak bir Cumhuriyetin kalmadığının kanıtı...
Ne diyelim, az kaldı..!
***
AKP’de yeni skandallara hazır olun ‘Komisyondan komisyon’ alanlar var
AKP’nin kuruluşunda bulunmuş, ama zaman içinde uzaklaşmış AKP’lilerle yeniden konuşuyoruz. Yolsuzluğun AKP’nin sonunu getireceği görüşündeler. “Biz uyardık dinletemedik” havasındalar. “Bu iş nasıl bu hale geldi” diye soruyorum, başlıyorlar anlatmaya:
“Hükümetin ilk yıllarında küçük küçük başlayan işler zamanla büyüdü. ‘Komisyonlardan komisyon’ alınmaya başlandı. En yukarıdaki her işe el attı. Artık mesainin büyük bölümü bu işlere ayrılır oldu.”
Kâra ortak ‘altın hisseli’ler
AKP’liler açıldıkça açıldı:
“Konut, devlet işlerinin yürütüldüğü mekan olmaktan çıkıp, özel işlerin yürütüldüğü büroya döndü. Toplantılara, ‘Dar ekip’ dışında kimse alınmaz oldu. İstihbarat ülke güvenliği için değil, özel güvenlik için çalışmaya yönlendirildi. Bakanlıklarda belli büyüklükteki yolsuzluk ve rüşvetlere ses çıkarılmaz. Ne zaman ki limit aşıldı, ‘büyük patron’ devrede.
Enerji, petrol işlerine doğrudan el konuldu. Büyük ve yüksek rantlı ihaleler, ‘en yakınlar’ arasında pay edildi. Sadece ‘kâra ortak’, ‘altın hisseli’, ama kayıtlarda olmayan ortaklar ortaya çıktı.
İş o kadar ileri gitti ki bu yeni duruma AKP içinden de itirazlar geldi. Bu itirazlar zaman içinde ‘yüksek sesle’ dillendirilir oldu. ‘Hep bana, rabbena. Bu kadar da olmaz ki!’ dendi.”
Anlatılanlar böyle. AKP’de artık eski birliktelik yok. Parti içindeki ayrışma, “Yolsuzluk gelirlerinin adaletli paylaşılmaması”na(!) bağlanıyor. Önümüzdeki günlerde yeni skandalların ortaya çıkmasına kesin gözüyle bakılıyor.
İzliyoruz...!