23 Nisan 2024 Salı
İstanbul 23°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Derin devlet:1 Trump:0

Soner Polat

Soner Polat

Eski Yazar

A+ A-

Trump seçildi ama henüz başkan olamadı! Etrafındaki çemberi yarıp dışarı çıkabilecek mi? Çember giderek daralıyor... Ya beyaz bayrak çekecek ya da ABD tarihinde ilk kez derin devlet sorgulanacak! Trump stratejisini açıkladı: “Önce Amerikan halkının refah ve mutluluğu, sonra ABD’nin küresel hegemonyası!” Bu keskin çıkışı nedeniyle seçildi...

TRUMP SAMİMİ Mİ?

Trump derin devlet ile didişirken, İsrail’in bir dediğini iki etmiyor... Atom için nötron ve proton ne ise ABD için derin devlet ve İsrail odur. Organik bir bağ var! İki ihtimal akla geliyor. Ya Hizbullah lideri Nasrallah’ın “ahmak” tanımlamasını ciddi ciddi düşüneceğiz ya da büyük bir strateji arayacağız. Bence Trump seçilmedi! Hillary Clinton kaybetti. Amerikan halkı derin devletin kuklası olan Clinton’ın Üçüncü Dünya Savaşı tetikçiliğini veto etti. Trump’ın yerine Kramp girse yine kazanacaktı!

DERİN DEVLETTEN TAM SAHA PRES!

Derin devlet, “başkan maşkan” dinlemiyor. Sustalı maymuna çevirdikleri Obama’ya, “35 Rus diplomatını istenmeyen adam (persona non grata)” ilan ettirdiler. Ukrayna ordusunu Rus ayrılıkçıların üzerine sürdüler. Denetim altında tuttukları kuruluşlar üst üste sahte raporlar verdi. Amnesty International (Uluslararası Af Örgütü), “Suriye cezaevlerindeki toplu infazları!” gündeme getirdi. Human Rights Watch (İnsan Hakları Kuruluşu), “Suriye’nin sistematik olarak klorin gazı” kullandığını yazıp çiziyor. Atlantic Council ( Atlantik Konseyi) düşünce kuruluşu, “Halep’teki savaş suçlarını!” dünyaya yayıyor...

Tam saha pres uygulayarak Trump’ın savunmasını bunaltan derin devlet, frikikten çatala gönderdiği gol ile üstünlüğü ele geçirdi. Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn’in nefes alışını bile izleyen derin devlet bombayı patlattı: “Flynn Rus Büyükelçi ile normal dışı görüşmeler yaptı!” Telefon görüşmesi yasa dışı olarak sızdırıldı. Mal bulmuş Mağribi gibi Amerikan basınının yüzde 95’i topa girdi. En çok okunan/izlenen medya organlarının sayfalarını/ekranlarını bu haberler süsledi. Olay Balyoz, Ergenekon günlerini anımsatıyordu. Flynn’in bir suçu (!) daha vardı. Emekli Korgeneral, Savunma İstihbarat Başkanlığı’ndan ayrıldıktan sonra El Cezire’ye deprem etkisi yaratan bir demeç vermişti: “Bu politikanın IŞİD’i her yönden güçlendireceğini bir raporla bildirmiştik!” Derin devletin kirli işlerini deşifre eden Flynn zaten hedefteydi.

TRUMP TAVIR ALAMADI!

Derin devlet kirli istihbarat ağlarını kullandı. Amerikan anayasasına aykırı olarak Başkan’a en yakın devlet görevlisini dinledi. Bununla da yetinmeyerek, konuşmayı basına servis etti. Peki, ne oldu? Trump bir yandan Flynn’i överken, diğer yandan onu görevden aldı. Böylece Trump ilk ciddi sınavında sınıfta kaldı. Gerçek bir lider gibi davranamadı! Psikolojik üstünlüğün derin devlete geçmesine dolaylı olarak izin vermiş oldu. Bunun “anayasal bir suç olduğunu, ABD devletini hedef aldığını” söylemeli ve büyük bir soruşturma açtırmalıydı. Ama o basına sızlanmayı yeğledi. Arkadaki kuklacıları görmezden gelerek, kukla gazetecilere saldırdı.

TÜRKİYE’YE NASIL YANSIR?

Bilindiği üzere Trump daha koltuğuna oturmadan derin devlet bir yasa çıkarttı. ABD’nin silahlı muhaliflere (terörist olarak okunmalı!) silah ve teçhizat vermesi yasal bir çerçeveye oturtuldu. Üstelik uçaklara karşı kullanılan stinger gibi kısa menzilli füzeler de bu kapsama alındı. Diğer bir ifade ile derin devlet kirli ve sinsi işlerinin faturasını Amerikan halkının sırtına yükledi. Bu kapsamda desteklenecek ilk silahlı muhalif grubun PYD ve silahlı kanadı YPG olacağı anlaşılıyor. Bu süreç başladı bile!

Irak’ta başlayan ve Suriye’de devam eden terör koridoruna ülkemizde verilen diğer isim, “ABD-İsrail Koridoru!” Bu nesnel olarak doğru bir tanımlama! Çünkü ABD’nin bölgemizdeki faaliyetleri daha çok İsrail’in çıkarlarına hizmet ediyor. Trump ise kendisini bütünüyle İsrail’e bağlamış görünüyor! ABD’nin geleneksel Filistin ve İran politikalarını bile çöpe atmaya hazır! ABD tarihinin en karanlık siyasetçisi Senatör John McCain 20 Şubat günü Ankara’daydı. Teröristlerle çekilen görüntüleri internet sayfalarını süslüyor... Suriye yıkımının baş sorumlusu! Ankara, Trump’a göz kırparak bölgedeki çıkarlarını savunamaz! Sadece İran düşmanlığı üzerinden ABD-İsrail çıkarlarının dolaylı destekçisi olur; kendini yakar!