20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yalan haber düğmesi

Şule Perinçek

Şule Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-
Dünyada ekonomi ve sistem krize girip tıkandığında hangi çareler bulunmuş?
Geriye dönüp baktığımızda şunları görüyoruz.
Ya savaşlar çıkararak, Kore gibi, Vietnam gibi... aşılmaya çalışılmış.
Ya da ekonomiye birdenbire reklam sektörü girmiş. Bütün gücüyle tüketimi şişirmeye. İkinci Dünya Savaşından sonraki yıllar.
Onun yetmediği durumda kredi kartları gündeme girmiş. Olmayan parayı harcatıp çarkları döndürmeye çalışmış.
Küreselleşme de çarelerden biriydi.
Şimdi de acaba “sosyal medya” mı acaba diye ciddi ciddi düşünüyorum.
Tarih ilginç. Türkiye’de internet erişimi 2000’li yılların başından itibaren hızla arttı.
Yazılı ve görsel basının internetten okuyucu ve izleyici kitlesi oluştu.
Bir de yaşantımıza yalan haber düğmesi girdi.
At ortaya bir tweet, dönsün dolaşsın anında sana geri dönsün... sen bile inan...
Öyle ki... artık darbelerde bile önemli mevzi TRT değil sosyal medya... sanki... Tank topa da gerek yok. Bir iki tuşa basmak yeterli.
Büyülü kavalcı.
Yalan haber düğmesi.
Şimdi Türkiye müthiş eleştiriye hedef oluyor.
Kullanıcı haklarının ihlali kategorilerinde 2016’da çok kötü karneler notlar verildi.
Kim en başta?
Merkezi Washington’da bulunan Freedom House, Türkiye’de internet özgürlüğünün büyük tehlike altında olduğu değerlendirmesini yapıyor.
Peki bu değerlendirmeleri çok ciddiye alınan “Freedom House” kim oluyor? Belki abartıyorum diye düşünürsünüz. Onun için kendi dillerinden, kendi tanımlamalarını vereyim:
“We advocate for U.S. leadership and collaboration with like-minded governments to vigorously oppose dictators and oppression.”
ABD'nin önderliğini ve işbirliğini, aynı anlayıştaki hükümetlerle birlikte savunuyor. “Diktatörlüğe ve baskıya” karşı. Kim diktatör? Teröre karşı vatanını savunmak teröristlere baskı mıdır? Bu sorunun yanıtları böyle veriliyor. Değerlendirmeler bu hareket noktasında yapılıyor.
Hani diyorlar ya “internet, geleneksel medya formatında üretim yapma imkanı olmayan alternatif medyaya, kendini var etme, olabildiği kadar haber alma hakkını kullandırtma ve üretme fırsatı da sundu.” “Alternatif” bu oluyor. “Üretme” bu oluyor.
Eskiden “illegale geçer” ya da “yeraltına indi” denirdi. Şimdi “sosyal medyaya” çıkıyor.
Ayrıca bu notları ekonomiden bileceksiniz.
Keyfe keder.
15 Temmuz'dan sonra yazmıştım.
İlk terör olayları çıkaracaklar. Sonra da ekonomide kredi notlarını açıklayacaklar diye söylentiler vardı. “Son darbeleri öyle indirecekler” diyorlardı. “Yatırım yapılamaz!” derecesi. Hizaya girdin, girdin... yoksa!!
Bu notlar da planlı, programlı.
Ne yapmalı?
Siyasi olarak eşit ilişkiler kuracaksınız, kimseye milletiniz dışında “iktidar için” minnet altına girmeyeceksiniz.
Emperyalizme açık ve belirgin tavır.
Bunun için de üretim ekonomisini yapılandıracaksınız. Gereği neyse o. Yandaş mandaş değil. Türkiye hem insan, hem kültürel hem iklim ve coğrafya açısından öyle şanslı bir ülke ki... Çok kolay. Biliyorum.

Yeniden böyle gülen yüzlü olmak istiyorum! Yeniden böyle paralar istiyorum!
KISA HİSSELER
AB GİZLİ RAPORU
İngiliz The Times gazetesi, Avrupa Birliği’nin gizli istihbarat raporunda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ordudaki muhalif unsurları tasfiye etme kararını darbe teşebbüsünden önce aldığının bildirildiğini ileri sürdü.
“Muhalif” dediği kim? FETÖ mensubu. AB kimden yana? Darbe kalkışması zaten neden yapıldı?
ÇÖP ZENGİNİ, İNSANLIK FAKİRİ
AB ülkelerinde her yıl yaklaşık 88 ton yiyecek çöpe atılıyormuş. Bu Avrupa'daki yiyecek yoksunu 55 milyon kişiyi dokuz kezden fazla doyurabilirmiş.
CEZAEVİ RAPORU
Tagesspiegel Berlin, cezaevindeki bir tutukluyla söyleşi yapmış. Alman cezaevlerindeki angarya, yani zorunlu iş gördürmeye bir son vermek için direniş örgütlemiş. Almanya Almanya dersiniz buyrun işte! Sanki Ortaçağ! Bizde olsa bütün AB ayağa kalkardı. Raporların bini bir para...
MİLLETE HAKARET
HDP Milletvekili Garo Paylan'ın sözde Ermeni soykırım iddialarını savunmasına en ağır tepki Azerbaycan milletvekili Ganire Paşeyava'dan gelmiş:
“Garo Paylan yatıp kalkıp dua etsin ki Türkiye Cumhuriyeti'nde milletvekili oldu. Dünyanın hiçbir ülkesinde onun bir gün bile milletvekili olmasına izin vermezler. Dünyada en hoşgörülü millet Türk milletidir. Ama galiba dozunu biz de biraz kaçırmışız ki böyleleri milletin Meclisi'nde millete hakaret ediyor.”
1923'te Almanya'daki yüksek enflasyon parayı öylesine pul yapmış ki... duvarı duvar kağıdı yerine kağıt parayla kaplamak daha ucuz olmuş.
Aman gördüğünüz gibi beterin beteri var...