23 Nisan 2024 Salı
İstanbul 21°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Başkan parmağı ve ‘Kırmızı Gül’

Tunca Arslan

Tunca Arslan

Gazete Yazarı

A+ A-

Geçen hafta bu köşede “Vezir Parmağı” filmini eleştirmiş, Mahsun Kırmızıgül’ün önceki çalışmaları gibi başarısız olduğunu ve sinema tadı almadığımı belirtmiş, ayrıca da “himmet parası” vurgusuna dikkat çekmiştim.

Birkaç eleştirmen daha filme dair olumsuz notlar düştü. Bunun ötesinde, sayısal verilere bakıldığında açıkça anlaşılıyor ki seyirci de pek yüz vermedi “Vezir Parmağı”na. Bunlar bir tarafa...

Şimdi ise filmin keyfe keder gerekçelerle yasaklanmak istenmesini, ucuz kahramanlık şovlarının hedefi haline getirilmesini, açık sansür uygulamalarına konu edilmesini protesto ediyorum.

Bilindiği gibi, Anamur’un MHP’li Belediye Başkanı Mehmet Türe ve Kayseri-Develi’nin AKP’li Belediye Başkanı Mehmet Cabbar, “Ben olduğum müddetçe...” diye başlayan açıklamalarla, “Vezir Parmağı”nın milli ve manevi değerlere ters olduğu gerekçesiyle ilçe sınırları içinde gösterime girmesine izin vermeyeceklerini ilan ettiler.

Kırmızıgül’ün sosyal medya mesajlarıyla “teröre destek verdiğini” ileri süren Türe, “Vezir Parmağı”yla yetinmeyerek “ve benzerleri...” demeyi de ihmal etmedi ve ekledi: “Ben belediye başkanı olduğum sürece bu tür sinema, tiyatro, heykel ne olursa olsun izin vermeyeceğim.”

TEŞHİS - TANIMA TAMAM

Belediyenin web sitesinden öğrendiğim üzere Mehmet Türe, emekli jandarma istihbarat subayı ve “teşhis-tanıma” uzmanıymış. Pozantıspor’da lisanslı futbolcu olarak top koşturmuş. İşletme fakültesini bitirmiş, “Belediyelerin Halkla İlişkileri” üzerine yüksek lisans tezi yazmış. Yani anlayacağınız, Anamur’un “Başkan”ı, bundan böyle sinemadan heykele, resimden tiyatroya kadar yedi temel sanat alanında “teşhis-tanıma” yapacak, “uzman görüşü” belirtecek, buna göre sanat eserine izin verecek ya da vermeyecek!

Aslında haksızlık etmeyeyim, Türe’nin sinemaya da çok uzak olduğu sanılmasın; oyunculuk geçmişi, daha doğrusu “yakın geçmişi” var... Belediyenin sitesinde değinilmiyor ama Başkan Türe, daha yeni, 2016’nın mayıs ayında bir filmde rol almış.

Filmin adını hiç sormayın, şaka gibi: “Kırmızı Gül”.

Zeki Demir’in yönettiği, Anamur’da yaşayan ve geçimini hurdacılıktan kazanan bir gencin umutsuz aşkının ve hayat mücadelesinin ele alındığı filmin “iş arama” sahnesinde görülüyor Mehmet Türe.

Sahne şöyle: Zengin bir işadamının kızına âşık olan başkarakter Erdem, evinin ihtiyaçları için Belediye Başkanı’ndan ve Kaymakam Cengiz Cantürk’ten yardım istiyor. İkisinden de çok sıcak bir karşılama gören gariban delikanlı, mutlu bir şekilde ayrılıyor.

Devamını, “Kırmızı Gül”ü izleme olasılığı bulunan yüz binlerce insanı düşünerek anlatmayayım ama anlaşılan o ki Bay Başkan’ın sinemayla ilgili icraatlarına ve “parmak sallamasına” tanıklık etmeyi sürdüreceğiz.

SİYAD’IN AÇIKLAMASI

Peki, kendisini vezir sanan ilçe belediye başkanları aklına eseni yaparken, “Vezir Parmağı”nın bu derece keyfi biçimde sansürlenmesine - yasaklanmasına - engellenmesine, Sinema Yazarları Derneği - SİYAD dışında hiçbir kurumun tepki göstermeyişine ne diyeceğiz?

Anlı şanlı yönetmen, oyuncu ve senarist dernekleri, yapımcılar, sinema meslek birlikleri vs. vs. bir kez daha “ortada kuyu var, yandan geç” derken ve ölü taklidi yaparken, Kırmızıgül’ün filmini ağır biçimde eleştirenlerin örgütünden başka kimsenin ortalarda görünmemesini nasıl yorumlayacağız?

SİYAD’dan başka, “Filmin gösteriminin bazı ilçe belediye yönetimleri tarafından engellenmesi açık biçimde sansür uygulamasıdır ve ülkemizde sansürün ulaştığı yaygınlığın endişe verici yeni göstergeleridir. Sansürün her türlü biçiminin ortadan kaldırılması gerektiği konusundaki tutumumuzu yineliyoruz” diyebilen kimse kalmadı mı ülkede?

Eleştirmenlerden başka birileri de çıkıp “Siz kimsiniz? Ne anlarsınız sinemadan?” diye sormayacak mı?