28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Sefil bir 'çeyreklik' hikayesi!

Ufuk Söylemez

Ufuk Söylemez

Eski Yazar

Merkez medyada yazan ve konuşan ekonomi programcıları, sunucuları, yazarları, akademisyeninden-işadamına kadar alayının çok kısıtlı kelimelerle aynı “ezberi” aylardır tekrarlamalarından artık bıktık.
Neymiş efendim, ağır borç yüküyle ithalata bağımlı-ihracatın ise hamalı olan ekonomi büyümüyor ama ona karşın, enflasyon da, işsizlik de hızla artıyor olmasına rağmen “yeni bir hikâye” lazımmış.
Yani kumarhane kapitalizminden ötürü, başına pişmiş tavuğun bile başına gelmeyenlerin geldiği ekonomide insanları “gütmek-yönlendirmek ve kandırmak” için bir yeni “hikâye” uydurulmalıymış.
Aylardır hiç utanmadan, sıkılmadan ve nasıl bu hale gelindiğini sorgulamadan, ABD Merkez Bankası FED’in faizleri yüzde 0.25 (çeyrek puan) artırırsa nasıl ölüp biteceğimizi ve piyasaların nasıl sarsılacağını söyleyip-tekrarlamaktan hiç bıkmadı bu tipler.
Nüfusu 80 milyona dayanmış, jeopolitik konumuyla, genç ve dinamik nüfusuyla böylesi koca bir ülkeyi ve ekonomisinin kaderini, FED’in “çeyrek” puanlık faiz artırımı yapıp-yapmamasına bağlamak kimse kusura bakmasın ama acınacak ve utanılacak bir durumdur.
İnsanların yaşamlarını takside bağlayan, geleceklerini ipotek altına alan, tasarruf yerine tüketimi, imalat yerine ithalatı koyan, borç tuzağına sürükleyerek, tüketim yarışından bitap hale düşüren sıcak paracı, hatalı ekonomi politikaları sonucunda, kendi ayakları ve dinamikleri üzerinde duramayan bir ekonomi haline nasıl olup da geldiğimizi ve buradan nasıl çıkacağımızı düşünmeyen, akıl edemeyen, bilmeyen bu sözde ekonomi programcıları ve yorumcuları utanmadan-sıkılmadan, “yeni bir hikâye” yazmaya ve FED faiz arttırmasın dualar ve seanslar yapmaya devam ediyorlar.
Ne hazin ve sefil bir “çeyrek puan” hikâyesi değil mi?
***
O SİZİ HİÇ SEVMİYOR Kİ!
Madem ABD ve FED’den söz açıldı, ülkemizi bombalarla, darbelerle, terörlerle enkaza çeviren, mezhepçi akıl dışı politikalarıyla, Irak’tan-Suriye’ye, Mısır’dan İran’a Müslüman ülkelerle kavgalı ve çekişmeli hale sürükleyen, siyasal İslamcı zihniyet, Trump seçildi diye adeta “düğün-bayram” ediyor. Gerekçeleri de hazır; Trump ve yönetiminin F. Gülen ve ABD’de yuvalanmış FETÖ’nün elebaşlarını iade etme ihtimali.
Elbette F. Gülen ve çete elemanlarının Türkiye’ye iadesi son derecede iyi olur. Fitne-fesatçı, cemaat görünümlü bu kanlı ve karanlık örgüt tamamıyla çökertilmiş ve adalet yerini bulmuş olur. Bunu hepimiz isteriz. Zaten bu konuda bir farklı düşüncemiz yok.
Ama mesele şu ki, Trump’ın kendisi de, yakın danışmanları da, muhtemel bakanları da, hiçbiri ama hiçbiri “siyasal İslamcılardan” zerre kadar haz etmiyor. Hatta düşman görüyor.
Tam da bu nedenle, F. Gülen ve çete elemanlarını da iade etme ihtimalinin yüksek olacağı düşünülüyor ve umuluyor.
Trump ve ekibinin seçim kampanyası boyunca da, sonrası da, şimdi de yaptıkları bütün açıklamalar, Allah ile aldatan, muaviye mezhepçiliği yapan, bomba patlatarak dünyayı teröre ve kana bulayan, radikal tekfirci siyasal İslamcılardan nefret ettiklerini gösteriyor.
Demem o ki, Trump’tan Türkiye’deki laiklik karşıtı, “münafık kardeşler” kafalı, Allah ile aldatan, mezhepçilik yapan, radikal ve tekfirci siyasal İslamcılara “ekmek” çıkmaz!
Obama’nın “Ilımlı İslamı’nın” nasıl da radikal-siyasal İslam’a dönüştüğünü, Trump da gördü, dünya alem de gördü.
O nedenle, siyasal İslamcı, Allah ile aldatan, mezhepçi-yobaz zihniyetin Trump’tan ve yönetiminden medet umması, müttefik pozlar vermeye ve yanaşmaya çalışması, nafile bir çabadan öteye gitmez, gidemez.
Siyasal İslamcılar, isteseler de istemeseler de şu gerçeği görmeli ve anlamalıdır; “Trump sizi hiç sevmiyor ki”!