Tasmanya-Patagonya derken, Kıbrıs gidiyor elden!

Türkiye bugün dış politikada büyük bir itibar sorunu yaşıyor maalesef.

Ülkenin tutarsız, ehliyetsiz, basiretsiz, din ve mezhep eksenli bir anlayışla yönetilmek istenilen dış politikası, iç politikada ve ekonomide de olduğu gibi dibe vurmuş ve duvara toslamış durumda.

Türkiye neredeyse bütün komşularıyla ihtilaflı, ne dostluğunu, ne de caydırıcılığını sürdüremez halde bugün.

Gelişmiş, çağdaş demokrasilerden hızla uzaklaşan bir görüntü çiziyor. O nedenle olsa gerek, umudu-dostluğu ve ticareti Tanzanya-Madagaskar gibi dünyanın en ücra bölgelerindeki yoksul Afrika ülkelerinde arıyor sanki.

Ama gelin görün ki, bugün Kıbrıs, Rum-Yunan ikilisinin ısrarıyla, KKTC’deki “yes be annemci”, gayrı milli işbirlikçi unsurların da yardımıyla “müzakere” adı altında, büyük bir aceleyle AB toprağı yapılmak isteniyor. Türkiye’nin garantörlüğü sulandırılmak, Türk askerinin varlığı ise, “sembolik” düzeye indirilmek isteniyor ( örneğin; Türk Kolordusunun yerine bir tören mangası ya da merasim bölüğü kalabilir diyorlar). Mustafa Akıncı ise -fırsattan istifade- hızını alamayıp, sanki babasının toprağını verir gibi toprak tavizi vermeye kalkışıyor.

Aklını, izanını, milli hassasiyetlerini ve ulusal çıkarlarını yitiren bu zihniyet nedeniyle bugün Yunanistan FETÖ’cü kaçakları bile Türkiye’ye iade etmeyecek kadar, küstah ve aşağılayıcı kararlar almaya cesaret edebiliyor.

Böyle bir aşağılanmayı Türk milleti asla hak etmiyor.

Biraz vicdan, haysiyet ve ulusal çıkar kaygınız kaldıysa Yunan-Rum ikilisinin, Kıbrıs’ı AB toprağı yapmasına yönelik bu “kumpas müzakerelerini” derhal durdurursunuz. Bunun dışındaki afakî efelenmeler ve diklenmelerle ve/veya “geri kabul” anlaşmasını iptal tehdidiyle bu rezaletin altından kalkamazsınız. İşte o zaman referandumda milletten yiyeceğiniz HAYIR tokadı daha da sert olacaktır.