26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Manisa'daki üç evrensel ana

Yaşar Atan

Yaşar Atan

Eski Yazar

A+ A-

Güzel Niyobe; eskilerin Sipilos dedikleri Manisa Dağı ve yöresinin kralı Tantalos’un kızıydı. Ölümlü bir dünyalı olmasına karşın Niyobe, ölümsüz tanrıça Leto’yla birlikte aynı sokaklarda, aynı bayırlarda oynayıp büyümüşlerdi.

Ne var ki yetişkinlik çağına eriştiklerinde , gitgide yolları ayrıldı…

TANRIÇA LETO’NUN ÇOCUKLARI:::

Bulutların üstündeki Olimpos Tanrılar Ülkesi’nde oturan Baştanrı Zeus; tanrıça güzel Leto’yu bir yolunu bulup baştan çıkardı… Gün gelip tanrıça Leto da ondan gebe kaldı. Zeus’un karısı tanrıça Hera’dan ürktükleri için, yeryüzündeki ülkelerden hiçbiri, çocuğunu dünyaya getirebileceği bir sığınak olmak istemiyordu tanrıça Leto‘ya! Sonunda Leto’ya acıyan Delos adası, ona sığınak olmaya karar verdi. Zaten küçücük ve çorak bir toprak parçası olan Delos adası, denizin dibine Zeus’un kalın halatlarıyla bağlı olmadığı için, yüzer-gezer bir adacıktı. Tanrıça Hera’dan çekindiği de yoktu!

İşte tanrıça Leto, ikiz çocukları tanrı Apollon ile tanrıça Artemis’i o adacıkta getirdi dünyaya…

Leto Ana ve çocukları tanrı Apollon ile tanrıça Artemis

Tanrıça Leto‘nun arkadaşı ölümlü prenses Niyobe de, bu arada evlendi: Tam bir düzine çocuğu oldu: altısı kız, altısı oğlan!.. Bu çok çocuklu Niyobe Ana; hem güzelliği hem de doğurganlığındaki başarısıyla sürekli övünmeye başladı. Hatta bu konuda tanrıçalardan bile üstün olduğunu, uluorta dillendirmekten çekinmiyordu!.. Birgün yabancı konukların da bulunduğu saraydaki bir şölen sırasında; tanrıça Leto’nun çocukluk arkadaşı olduğunu, bir tanrıça da olsa doğura doğura iki çocuk doğurabildiğini söyledi şaka yollu... Bu sözleri duyan tanrıça Leto, çocukluk arkadaşı ölümlü Niyobe’ye büyük bir öfke duymaya başladı. Bu öfke, gitgide fokurdayan bir volkana dönüştü. Sonunda tanrıça Leto; ölümlü bir kadın olan Niyobe’nin bu sözlerini, çocukları tanrıça Artemis ile tanrı Apollon’a aktardı; Niyobe’nin on iki çocuğunu da öldürmelerini istedi onlardan!

NİYOBE ANA’NIN ON İKİ ÇOCUĞU YOK EDİLDİ…

Ayrıca çocuklarının babası olan Baştanrı Zeus’u da kışkırtıp onu bu öç alma eylemine ortak etti. Homeros, ölümsüz destanı İlyada’da, bu olayı şöyle dillendirdi:

“Güzel saçlı Niyobe’nin

On iki çocuğu vardı hani:

Altısı kız, altısı oğlandı…

Tanrı Apollon çok öfkelenmişti Niyobe Ana’ya,

Öldürmüştü oğullarını gümüş yayıyla.

Kızlarını da okçu tanrıça Artemis.

Ölümlü Niyobe, bir tutuyordu kendini çünkü,

Güzel yanaklı tanrıça Leto ile:

Leto iki çocuk doğurdu, diyordu Niyobe,

Bense bir düzine!

Bu yüzden tanrıça Leto’nun çocukları,

Apollon’la Artemis,

Öldürdüler Niobe Ana’nın çocuklarını...

Çocuklar yatıp kaldılar kanlar içinde;

Üstelik kimsecikler yoktu onları gömecek!

Olimposlu tanrılar gömdü ölüleri onuncu günü…

Üzgün Niyobe Ana da,

Taş kesildi buyruğuyla Zeus’un,

Manisa Dağı’nın kayalıklarında.”

Ağlayan Niyobe Ana’nın taş kesilen doğal heykeli

Manisa Dağı’ndaki bir derenin üstüne sarkan kapkara bir kaya, Baştanrı Zeus’un taşlaştırdığı Niyobe Ana’nın doğal anıtıydı artık. Ve bu anıtkayanın göze benzeyen oyuklarından, sürekli su sızmakta ve bu sızıntılar, orada akan dereye damla damla karışmaktaydı. Sıza sıza damlayan bu sular, Niyobe Ana’nın çocukları için döktüğü gözyaşlarının ta kendisiydi!.. Gene Niyobe’nin birkaç yüz metre ötesindeki çalılıklar içinde, doğurganlığın ve bereketin simgesi olarak algılanan başka bir anıtkaya, Anadolulu Ana Tanrıça Kibele’nin doğal heykeli vardı...

BU ÜÇ ANALAR SÜREKLİ SANATLARI TETİKLEDİLER…

Hiçbir tanrı yada tanrıça, akan çağlar içinde Kibele Ana kadar çok ve çeşitli adlarla nitelenmiş değildi. Tarih öncesi inançlardan tek tanrılı dinlerin yerleştiği döneme dek; Anadolu’dan başlayarak bütün Asya, Akdeniz ve Avrupa ülkelerine dek onun kültü, sürekli yaygınlık kazandı.

Oniki çocuklu ölümlü Niobe Ana

Son olarak Çatalhöyük’teki kazılarda ele geçen buluntular; İ.Ö. 7000 yıllarında da, Ana Tanrıça’nın tapınım gördüğü gerçeğini ortaya çıkardı. Sümer, Hitit, Yunan ve Roma uygarlıklarında olduğu gibi, daha sonraki çağlarda da tanrıça Kibele, sanatlara ve kültürel yaşama kaynaklık etti. Toprak ve bereketin tanrıçası olmasının yanında, doğayı ve insanı bütün yaratıcılığıyla simgeleyen evrensel bir yönü vardı Kibele Ana’nın...

Okçu tanrı Apollon ve tanrıça Artemis

Manisa’daki Niyobe ve Kibele Ana ikilisine; öç alan, analıkta her ölümlüden üstün olduğunu söyleyen tanrıça Leto Ana’yı da eklemeliyiz. Bu üç ana, doğurganlığın ve evrensel bereketin simgeleriydi. Leto, Niyobe, Kibele Analar, özbeöz Anadolulu olup anaerkil kültü benimsemiş toplumların öncüleriydi. Ve onlar, Anadolu uygarlıklarında kadın ağırlıklı toplumların varolduğunu kanıtlayan en belirgin delillerdi.

Tanrıça Kibele ve aslanların çektiği arabası

Günümüzde de, Niyobe Ana’nın gözyaşları döken ve büyük bir kayadan oluşan doğal anıtının az ötesindeki alanda, her yıl “Mesir Bayramı” denen bir bahar ve bereket şenliği düzenlenir. Ve bu gelenek; yukarıda adı geçen üç ananın binyıllardır sürdürdükleri etkinliği kanıtlamaktadır.

Tanrıça Kibele

Baştanrı Zeus’un taşlaştırdığı Niyobe Ana’nın karayazgısı; binyıllardan beri birçok tragedya yazarını, heykeltıraşı, ressamı etkiledi. Hemen hemen dünyadaki bütün büyük müzelerde, onun tanrılarca bir hiç uğruna öldürülen masum çocuklarının heykelleri, resimleri sergilendi ve sergilenmektedir...

Gene Niyobe Ana’nın Manisa Dağı’ndaki damla damla gözyaşları döken doğal anıtı; ölen çocuklarının ardısıra, için için, sesizce ağlayan anaların evrensel bir simgesiydi... (*)

***

(*) Mitolojiyle ilgilenen okurlarımıza aşağıdaki kitapları öneriyoruz:

Manisa'daki üç evrensel ana - Resim : 1 Homeros’un İzinde - Troya’dan Savaş Efsaneleri
Manisa'daki üç evrensel ana - Resim : 2 Akdenizli Tanrılar
Manisa'daki üç evrensel ana - Resim : 3 Küçük Prens