6,2 sonrası hızlı mı normalleştik?

Türkiye deprem ülkesi.

Büyük depremler yaşadık.

Son 25 yılda olanlar…

17 Ağustos 1999 Gölcük…

2,5 ay sonra Düzce…

Ölü sayısı toplam 20 bine yakın.

6 Şubat bin yılın felaketi…

12 ilimizi etkiledi.

53 binden fazla insan yaşamını yitirdi.

200 binden fazla bina yıkıldı.

Bunların dışında hasarlı onlarca bina…

İSTANBUL

Bilim insanları İstanbul’a dikkat çekiyor.

7’nin üstünde deprem konuşuluyor.

Zamanı bilinmiyor.

Ama “yaklaştığı” ifade ediliyor.

Muhtemel kayıp tahminleri yapılıyor…

Yüzbinlerden, milyondan söz ediliyor.

Havadan çekilmiş fotoğraflar…

Plansız kentleşme, daracık sokaklar…

Rant uğruna ortaya çıkan durum…

İnsan düşünmek bile istemiyor.

ÖNLEMLER

Alınması gereken önlemler…

Uzmanlar tek tek sıralıyor…

İstanbul’un nüfusu çok fazla.

Acilen düşürülmesi lazım.

Fabrikalar riski az olan bölgelere taşınmalı.

Faylara yakın bölgeler…

Binalar hızla güçlendirilmeli.

Ama havanda su dövülüyor.

Araba devrilince yol gösteren çok oluyor.

Sürekli günah keçisi arıyoruz.

Suçlu aramaktan çözüme odaklanamıyoruz.

TABUT BİNALAR

“Riskli bina sayısı 1,5 milyon.

Bunların 600 bini çok tehlikeli” deniyor.

Bin 500 “tabut bina” olduğu ifade ediliyor.

Binalarda oturanlar suçlanıyor.

Burada inisiyatif vatandaşa bırakılamaz.

Devlet gerekeni yapmalı.

Bu binaları hemen kamulaştırmalı.

Oturanlar güvenli yerlere taşınmalı.

Ama nedense sadece konuşuluyor.

6,2 VE NORMALLEŞME

İstanbul’daki son 6,2’lik deprem.

Yürekler ağızlara geldi.

Ama 24 saat bile geçmedi.

İnsanlar evlerine döndü.

Ciddi bir hasar olmaması…

Can kaybı da yaşanmaması…

Bu da insanları rahatlattı.

Hiçbir şey olmamış gibi hareket ediliyor.

Hatta uyarı yapanlar eleştiriliyor.

“Moralleri bozmayın” deniyor.

Bilim insanları ısrarla uyarıyor.

“Beklenen büyük deprem bu değil.

7’nin üstünde deprem olacak” diyor.

Bu kadar hızlı normalleşme…

İnsanı çok ürkütüyor.

BİZ UNUTSAK DA…

Her depremden sonra korkuyoruz.

Ancak çok kısa sürüyor.

Hemen unutuyoruz.

Ama gerçek olan şu:

“Biz unutsak da deprem kendini hatırlatıyor.”

Prof. Dr. Doğan Perinçek’le konuştum.

Pazarcık merkezli büyük depremi önceden haber vermişti.

“6,2’lik depreme teşekkür edelim.

Bizi yeniden uyandırdı.

Önlemlerimizi almalı, çözüm üretmeliyiz” dedi.

BİNALARA PLAKA

Kent bilimci, inşaat mühendisi Hüseyin Aksu.

TOKİ’nin de kurucularından.

Aydınlık’a konuştu.

YATES modeli önerdi.

Önerisi özetle şöyle:

“Mevcut yapı stoku…

Kayıt altına alınmalı.

Afetlere karşı direnci belirlenmeli.

1-10 puan arası değerlendirilmeli.

1’den başlanarak yapılar dönüştürülmeli.

5 not alana kadar devam edilmeli.

Her binanın plakası olmalı.

Plaka yapının risk durumunu göstermeli.

Mor plaka: 3 ve altı not alanlar…

Kırmızı plaka: Kaçak ve ruhsatsız olanlar…

Beyaz plaka: Her yönden güvenli binalar.

Vatandaş da bu plakaları görmeli.

YATES’den tüm bilgilere ulaşabilmeli.

Öneri dikkat çekici.

Yetkililer incelemeli.