Yandex
26 Mart 2025 Çarşamba
İstanbul 13°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Afrika’nın doğası spora can katıyor

Kamil Erdoğdu

Kamil Erdoğdu

Gazete Yazarı

A+ A-

Yüksek rakımlı Kenya kasabası Olimpiyat şampiyonlarını ve amatörleri ağırlıyor. Iten kasabasının üzerinde şafak sökerken, tozlu pistleri, genellikle okula giden neşeli çocukların takip ettiği, istikrarlı bir ritim tutan koşucu gruplarıyla canlanıyor.

Bazı sporcular elit Kenyalılar. Diğerleri ise daha uzaklardan geliyor. Hepsinin burada olmasının nedeni, bu mütevazı küçük kasabanın deniz seviyesinden yaklaşık 2 bin 400 metre yükseklikte yer alması ve dünyanın en iyi uzun mesafe koşucularından bazılarını yetiştirmiş olmasıdır.

Hem profesyonel hem de amatör sporcuların giderek artan ilgisini karşılamak için, Nairobi'nin 350 kilometre kuzeybatısında bulunan kasabanın etrafında oteller, pansiyonlar ve kısa süreli kiralık daireler türemeye devam ediyor.

Malta'dan Ryan Mex, "Bu elit koşu topluluğunu deneyimlemek için Kenya'ya geldim" diyor. Yarı profesyonel koşucu ve antrenör olan Mex, Malta'nın maraton sezonu öncesinde rekabet avantajı elde etmek için üç sporcuyu da beraberinde getirdi. Buraya ilk kez geliyor ve "Bir dahaki sefere daha büyük bir grupla gelmek istiyorum çünkü buradaki eğitim ortamını gerçekten seviyoruz. Burası, eğitim kampı için dünyada gelinebilecek en iyi yer" diye konuştu

OLİMPİYAT MİRASI

Iten, çoğunluğu geçimlik çiftçilik yapan yaklaşık 42 bin kişiye ev sahipliği yapıyor ve ayrıca iki kez Olimpiyat altın madalyası sahibi maratoncu Eliud Kipchoge ve 800 metrede yarışan David Rudisha olmak üzere birçok dünya şampiyonuna geçici bir yuva oldu. İkisi de Kenya'dandı, dört kez Olimpiyat şampiyonu olan İngiliz Mo Farah, Iten'de aylarca antrenman yaptı.

Kasaba, 2019'da Dünya Atletizm Mirası Simgesi ilan edildi ve gururla kendisini "Şampiyonların Evi" olarak adlandırıyor.

Hollanda adına üç kez Olimpiyatlara katılan Kenya doğumlu Lornah Kiplagat, Iten'de liseye gitti ve şimdi burada oyunlarını geliştirmek isteyen koşucular için bir eğitim merkezi işletiyor.

2008 Dünya Yarı Maraton Şampiyonu Kiplagat, "2 bin 400 metrede antrenman yaparsanız, akciğerleriniz genişler, kırmızı kan hücreleriniz artar ve bu nedenle düşük irtifaya çıktığınızda uçuyormuş gibi hissedersiniz" ifadesini kullandı.

Almanya'nın üst düzey maratoncularından Amanal Petros, her yıl Kiplagat'ın merkezinde altı ay geçiriyor. Eritre yaylalarında doğan Petros, yüksek irtifada koşmaya alışkındı, ancak Iten'in yüksekliği onun geri dönmesinin tek nedeni değil. Petros, bunu "ABD ve Avrupa'nın birçok yerinde antrenman yaptım. Avrupa'da bir antrenman partneri ayarlamak kolay değil ancak şampiyonların evi olan Iten'de nereye giderseniz gidin sizinle antrenman yapabilecek birçok sporcu bulursunuz" diye açıklıyor.

Jean-Paul Fourier, Kerio View Hotel'i 2002'de sadece birkaç odayla açtı. Şu anda 50 kişilik kapasiteye sahip ve bir fitness merkezi de bulunuyor. Fourier, "Küçük bir yatırım yaptım ve gerçekten büyüdü. Ana sezon Nisan'dan Eylül'e kadar sürüyor. Sadece otelime değil, komşu otellere de birçok yabancının akın ettiğini görüyoruz. Bölgede birçok otel açılıyor ancak yine de ziyaretçi payımızı alıyoruz" diyor.

BAŞLANGIÇ NOKTASI

Burada bir kişi, tüm bunlar olmadan önce Iten'in nasıl olduğunu hâlâ hatırlıyor: Rudisha, Vivian Cheruiyot, Matthew Birir ve Brimin Kipruto'nun mezun olduğu St Patrick's Lisesi'nin eski müdürü olan Kardeş Colm O'Connell.

Iten'e ilk olarak 1976'da öğretmenlik yapmak için gelen O’Conell şunları söyledi: "Sadece birkaç ev ve St Patrick's adında bir okul vardı. Iten'in sonunda ne hale geldiğinin ve bugün gördüğümüz şeyin başlangıç ​​noktası buydu. Kasabanın dönüşümü spor profesyonel olduğunda başladı” diye konuştur. Ondan önce, sporcular iş yerlerine hapsedilmişti. Ancak, profesyonellik geldiğinde, sporcular artık yöneticileri ve ayakkabı şirketleriyle oturup hayır, tam zamanlı bir kariyer sporcusu olabilirim diye karar verebildiler."

Geri kalanı, dedikleri gibi, tarih oldu. O'Connell, St Patrick's'teki atletizm programını dönüştürmeye devam etti ve öğrencilerinden 25'i dünya şampiyonu oldu, bazıları kendi atletizm programlarını yürütmek için geri döndü.

Okulun etrafındaki kasaba, dünyanın dört bir yanından gelen koşucuların eğitim potansiyelini keşfetmesiyle patlama yaşadı. O'Connell, yoğun sezonda kasabada her an yaklaşık 500 koşucunun olduğunu tahmin ediyor.

"Eğlenceli koşucular görüyoruz, kişisel hedefleri olan koşucularımız var, bağış toplamak için maraton koşan insanlar var," dedi. "Başka bir deyişle, koşu herkes için bir spordur ve herkese sunabileceği bir şeyler vardır."

FİLİDİŞİ SAHİLİ’NİN SÖRFÇÜLERİ

Büyüdüğü plajda tahtasını cilalayan Süleymane Sidibe, Fildişi Sahili'nin ilk sörf yarışmasında jüriye geleceğin şampiyonu olduğunu göstermeye kararlı. Batı Afrika ülkesi, uluslararası alanda kakaosuyla tanınıyor. 570 kilometrelik sahil şeridi ve etkileyici dalgalarıyla, şimdi Güney Afrika, Fas ve Senegal ile birlikte bir sörfçü cenneti olarak ün kazanmak istiyor.

Şubat ayının sonlarında, Abidjan'a 80 kilometre uzaklıktaki Assinie plajı, kıta çapında bir yarışma olan Afrika Sörf Turu'na ev sahipliği yaptı. Sidibe, "Son birkaç yıldır, giderek daha fazla insan sörf yapmaya başladı" diyor. 30 yaşındaki sporcu, spora erişimi açmak için bir STK kurdu ve 2017'den beri ortaya çıkan bir avuç sörf kulübüne ek olarak kendi Souley Sörf Okulu'nu kurdu.

Afrika Sörf Konfederasyonu'nun Senegalli başkanı ve Assinie yarışmasının organizatörü Oumar Seye, "Afrikalı sörfçülere destek vermenin" çok önemli olduğunu vurguluyor ve “Harika dalgalarımız ve güzel bir sahilimiz var. Sporun yükselişe geçmesi için ihtiyacımız olan her şeye sahibiz" diye konuştu.

Sidibe, becerilerini geliştirmek için yurtdışına gitmesi gerektiği görüşünde. Yine de dalgaların deniz kenarına yakın kırıldığı ve sörfçüleri tekniklerini geliştirmeye teşvik ettiği Assinie'nin değerlerini övdü.

ENGELLER

Ancak Fildişi Sahili'nde ve komşu Gana ve Liberya'da halen engeller var. Fildişi Sahili'nden 29 yaşındaki Guy Constantin Bouillaud sudan çıkarken, “Sponsorlarımız olmadığı için Avrupa'da veya başka yerlerde yarışmalar için vize almak çok zor" dedi.

Sırasını bekleyen 21 yaşındaki Liberyalı Carlos Watson bu sözleri onayladı ve şunları söyledi:"Bu Afrika turundaki hedefim Liberya'yı haritaya koymak ve bir Liberyalının uluslararası bir sörf liginin parçasıi hatta şampiyonu olması."

Watson, Afrika'nın en fakir ülkelerinden biri olan Liberya'da herkesin "kendi kendine yetmesi” gerektiğini belirtti. Ekipmanın maliyeti de bir diğer engel. Fildişi Sahili'nde, sörf tahtası üreten tek şirket The West Factory. 2014 yılında açılan işletme, giderek artan bir ilgi gören ancak ekipmanın hâlâ yalnızca toplumun daha zengin kesimlerine açık olduğu bir sporun sembolü.

Abidjan'daki West Factory atölyesi yılda 555 ile 790 dolar arasında değişen fiyatlara satılan yaklaşık 50 ila 60 tahta üretiyor. Bu, ortalama asgari ücretin beş ila yedi katı. Reçine, köpük ve fiberglas gibi bazı unsurlar Güney Afrika'dan ithal ediliyor. Amatör sörfçüler bağışlanan ikinci el tahtalarla antrenman yapıyor.

Afrika