Ak Parti’nin fabrika ayarları (!)

Ak Parti’deki yanlışlar…

Suriye’den önce İsrail’le normalleşme(!)

ABD ile arayı düzeltme çabaları.

NATO’nun genişlemesine destek.

Üniversitelerde FETÖ konusunda duyarsızlık.

HDP’den yardım istenmesi.

Bazılarını çok umutlandırdı.

Uzun süredir suskunlardı.

Ortaya çıkmaya başladılar.

“Ak Parti fabrika ayarlarına dönüyor” diye sevinçliler.

FABRİKA AYARLARI

Partideki sıkıntıyı kullanıyorlar.

Ak Parti’nin ilk yıllarına vurgu yapıyorlar.

Beylerin “fabrika ayarları”ndan kastettikleri şu:

“ABD ve İsrail’le tam işbirliği.

AB’ye bağlılık.

FETÖ ile koalisyon.

PKK ile açılım.

Kıbrıs’ta Annan Planı.

BOP eş başkanlığının devamı.

Rusya, Çin, İran, …

Daha açık ifade ile Asya ile düşmanlık.

NATO’ya tam itaat…”

MÜMKÜN MÜ?

Peki böyle bir şey mümkün mü?

Hiç uzatmadan söyleyelim.

Kesinlikle hayır!

İktidar içinde isteyenler olabilir.

Geleceklerini ABD’de görenler elbette var.

Ama Türkiye;

PKK ile Hendek Savaşlarını…

FETÖ’nün kumpaslarını…

15 Temmuz’u yaşadı.

Fırat’ın doğusunda olanları,

Kıbrıs’ta Rumların silahlandırılmasını,

Yunanistan’daki üsleri,

Kafkaslardaki kışkırtmaları görüyor.

Aynı hatalara bir daha düşmez.

HALK

15 Temmuz’daki direniş…

Kimse hafife almamalı.

Muhafazakâr seçmende bilinç sıçraması oldu.

Ölümü göze alan halktan daha etkili silah olur mu?

Bazı zigzaklar yaşanabilir.

Ancak halk herkesi hizaya getirir.

FETÖ’lü, PKK ile açılımlı, … günlere dönmek hayal.

O devirler geçti.

Bu tür iddiaları ortaya atanlar…

Eski günlere dönüleceğini düşünenler…

Canları isteyebilir.

Ama mezarlıkta ıslık çalmaktan başka bir şey değil.

ULUSLARARASI DURUM

Uluslararası durum da ortada.

Güneş doğudan doğuyor.

Asya rüzgârı esiyor.

Dünya nüfusunun çoğunluğu...

Üretimin merkezi…

Yeni teknolojilerin kaynağı…

Hepsi orada…

ABD geriliyor.

Son birkaç yıl bile her şeyi özetliyor.

Kongre binasını basan ensesi kızıllar…

Yeniden sahneye çıkacakları güne hazırlanıyor.

Avrupa’ya gelince…

Bu kışı nasıl geçireceğini düşünüyor.

Batı’nın gençleri…

Uyuşturucu batağında debeleniyor.

LGBT gibi sapkınlıklar teşvik ediliyor.

Türkiye bu Batı’yı mı tercih edecek…

DOSTLARIMIZ KİM?

İçinde bulunduğumuz dönem.

Kim dost kim düşman herkes anladı.

2. İsrail Devletinin ilanı.

Bölge ülkeleri ile önledik.

Türkiye-Suriye sınırında ABD-İsrail Koridoru…

Türkiye, Rusya, İran, Suriye birlikte engelledik.

Karabağ’daki 30 yıllık işgal…

Yine dostlarımızla birlikte sona erdirdik.

Bütün bu yaşananlarda Batı neredeydi?

Yanımızda değil karşımızdaydı.

Avrupa gaz bulamıyor.

Türkiye ise rahat.

İktidar bununla övünüyor.

Bu koşullarda “fabrika ayarları”(!) neyin nesi.

Bu beyler kimden yana…

Her şey çok açık değil mi?

KİMSE BOŞUNA HEVESLENMESİN

Türkiye kararını verdi.

Geleceğinin nerede olduğunu gördü.

Yaklaşan seçimlerde ekonomi elbette etkili.

Ama onun kadar önemli bir başka konu da bu.

Küçük hesaplar yapanlar kaybeder.

Muhalefetin hali ortada.

ABD’de, İngiltere’de yalvarıyor.

Dağılmış bir halde.

Kirli parayı, “temiz para” diye yutturmaya çalışıyor.

Türkçede bir söz vardır.

“Kılavuzu karga olanın…”

O nedenle kimse boşuna heveslenmesin…