Amerikalı Sarkozy’den mahkûm Sarkozy’ye... Emperyalizmin ipi çektiği cumhurbaşkanı
Eski Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, 25 Eylül 2025'te Paris Ceza Mahkemesi tarafından “suç örgütü kurmak” suçundan beş yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme kararını, 2007 cumhurbaşkanlığı kampanyasının Libya tarafından finanse edilmesiyle ilgili davada verdi. Hapis cezasının infazı 13 Ekim 2025'e erteledi. Bu tarihte Ulusal Mali Savcılık, Sarkozy'nin hapis cezasının infaz tarihini belirleyecek ve Beşinci Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir cumhurbaşkanı hapse girecek.
Avukatları temyiz mahkemesine başvurdular ama Paris mahkemesi verilen kararın temyiz kararı beklenmeden derhal uygulanması kararını verdi. Sarkozy’nin diğer mahkumlardan ayrı özel ve savunmasız kişilerin kaldığı bölüme yerleştirileceği ifade ediliyor. Ama içeri girdikten sonra avukatları cezasını evde çekmesi için başka bir mahkemeden talepte bulunacak. Uzun süre cezaevinde kalmayabilir. Daha sonra temyiz mahkemesi nasıl bir karar verecek? Bekleyip göreceğiz.
‘SUÇ ÖRGÜTÜ KURMAK’
Nicolas Sarkozy'nin kendisi dört suçtan yargılanıyordu: “yolsuzluk, kamu fonlarının zimmete geçirilmesi, yasadışı kampanya finansmanı”. Mahkeme, “yolsuzluk anlaşması” suçunu kanıtlamak için yeterli delil bulunmadığını değerlendirerek bu üç suçu reddetti. Kararda “yargılama süreci, bu paraların seçim kampanyasını gizlice finanse etmek için hangi kanallardan geçtiğini veya bu paraların kampanyaya ulaşıp ulaşmadığını kanıtlamaya yetmez” denildi.
Böylece sadece “suç örgütü kurmak” suçu kabul edildi. Mahkeme, Sarkozy’yi 2007 seçim kampanyasının finansmanı için eski İçişleri Bakanları Claude Guéant ve Brice Hortefeux’yu Muammer Kaddafi'nin Libya'sına göndermesini “suç örgütü kurmak” şeklinde değerlendirdi ve bu nedenle hapis cezası verdi.
5 YIL HAPİS VE SEÇİMLERE KATILMA YASAĞI
Le Monde mahkeme kararından bazı bölümleri yayımladı: “Ayrıca, beş yıl süreyle tüm kamu görevlerinden men cezası ve beş yıl süreyle seçilme hakkı ile sınırlı olmak üzere medeni, yurttaşlık ve aile haklarından mahrum bırakma cezası verilmesi ve bu cezaların geçici olarak infaz edilmesi gerekmektedir. Hem en yüksek makama aday olan bir kişinin işlediği suçun koşulları hem de bu suçun kurumlara duyulan güveni zedelediği göz önüne alındığında, Nicolas Sarkozy'nin seçimlere katılmasının ve kamu görevini icra etmesinin yasaklanması gerekmektedir.”
Sarkozy’ye bu derece ağır bir ceza verileceği beklenmiyordu. Daha önce de seçimlerde limiti aşan harcamalarla ilgili hapis cezası almış ama bu ev hapsine çevrilmiş ve cezasını bileğinde elektronik bir kelepçe ile evde çekmişti. Yine böyle bir ceza bekleniyordu.
Mahkeme ise verdiği 400 sayfalık kararda, bu fiillerin “olağanüstü ciddiyet arz ettiğini, vatandaşların kendilerini temsil eden ve kamu yararına hareket etmesi beklenen kişilere, hatta Cumhuriyet'in kurumlarına olan güvenini sarsacak nitelikte” olduğunu kararına yazdı.
LİBYA’DA GİZLİ GÖRÜŞMELER İTİRAF EDİLMİŞ
Le Figaro gazetesi kararın gerekçesiyle ilgili şöyle yazıyor: “2005 yılında Claude Guéant ve Brice Hortefeux'nun Libya'da, UTA'nın DC10 uçağına düzenlenen saldırı nedeniyle Fransa'da müebbet hapis cezasına çarptırılan Abdallah Senoussi ile yaptıkları görüşmeler, Nicolas Sarkozy'nin yolsuzluk anlaşması yapmak amacıyla suç örgütü kurmaktan mahkûm edilmesine yol açan gerekçenin merkezinde yer alıyor”. Gazete, mahkemenin “Nicolas Sarkozy adaylığını ciddi olarak değerlendirirken (...), adayın en yakın işbirlikçisi ve arkadaşı, üç ay arayla büyük bir gizlilik içinde (...), rejimin iki numarası Abdallah Senoussi ile görüştü” diye değerlendirdiğini yazıyor.
Le Monde’un haberine göre, “Guéant ve Sarkozy'nin uzun süredir arkadaşı olan Brice Hortefeux, aynı zamanda Libya lideri Kaddafi'nin damadı olan Abdallah Senoussi ile gizlice görüştüklerini itiraf ettiler… Sarkozy'nin Libya'dan finansman sağlamak için aktif bir adım attığı kanıtlanamasa da mahkeme için onun yakınlarının bunu onun adına yaptığı açıktır ve bu da on yıl hapis cezası ile cezalandırılan suç örgütü kurma suçunu oluşturmaya yeterlidir.”
‘SUÇSUZUM YATIRMAK İSTİYORLARSA BAŞI DİK GİDER YATARIM’
V. Cumhuriyetin altıncı Cumhurbaşkanı Sarkozy, mahkemeden çıkarken yaptığı açıklama “Nefretin kesinlikle hiçbir sınırı yok. Sorumluluklarımı üstleneceğim ve eğer beni hapiste yatırmak istiyorlarsa, hapiste yatacağım. Ama başım dik. Ben masumum. Bu adaletsizlik bir skandaldır. Benden bu kadar çok nefret edenler beni küçük düşürmek istiyorlar. Bugün küçük düşürdükleri şey Fransa'dır.”
Kendi partisi Cumhuriyetçiler’in milletvekilleri Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Sarkozy’yi başkanlık yetkisini kullanarak “affetmesini” istediler. Sarkozy ise bunu kabul etmeyeceğini açıkladı. Suçsuz olduğunu ve bunun için sonuna kadar mücadele edeceğini açıkladı. Diğer taraftan Macron, Sarkozy’nin aldığı ceza ile ilgili bir yorumda bulunmadı.
Mahkeme başkanı ve üyelerinin ölüm tehditleri aldığı açıklandı. Cumhurbaşkanı Macron suçluların yakalanması ve cezalandırılması için gereken yapılacaktır açıklamasında bulundu. Dava Fransa’da deprem etkisi yaptı; yargıçları haklı bulanlar olduğu gibi “yargı darbesinden”, “Yargı otoritesinden” ve “yargının siyasallaştığından” bahseden açıklamalarda yapıldı.
Nicolas Sarkozy’nin 42 yıllık siyasi yaşamı aldığı beş yıllık hapis cezasıyla sona erdi. Bu 42 yılın son 12 yılı ise Libya-Kaddafi davası diye bilinen davaya katılmak ve kendini savunmak ile geçti.
Genç yaşta siyasete atılan Sarkozy 20 yıla yakın Paris’in en varlıklı ilçelerinden Neuilly-sur-Seine belediye başkanlığı görevini yaparken aynı zamanda milletvekili olarak Meclis’te bulundu. Hükümete ilk kez 1993 yılında bütçe bakanı ve hükümet sözcüsü olarak katıldı. Daha sonra ekonomi, maliye ve sanayi bakanlığı ve iki kez içişleri bakanlığı görevlerinde bulundu. Ardından 2007-2012 yılları arasında cumhurbaşkanlığı yaptı.
AMERİKALI SARKOZY
2007’de Sarkozy’nin cumhurbaşkanı seçilmesi Fransa’da yeni bir dönemin başlangıcı olmuştu. 2007 seçim sloganı “rupture” yani “kopuş”; bunun ne anlama geldiğini beş yıllık cumhurbaşkanlığı döneminde gördük: Fransa’nın De Gaulle’cü gelenekten kopması; De Gaulle döneminde NATO’nun askeri kanadından ayrılan Fransa’nın yeniden NATO’ya dönmesi, ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nde (BOP) görev alması: Libya saldırısı ve ABD’nin sağladığı istihbaratla Fransız savaş jetlerinin Kaddafi’nin konvoyunu bombalanması ve katledilmesi, Suriye’de ABD ve İngiltere ile birlikte Devlet Başkanı Beşar Esad’a karşı cihatçı teröristleri kışkırtması ve desteklemesi, yine ABD’nin desteği ile Afrika’da Fildişi Sahili’ni askeri olarak işgal etmesi, İran’a karşı izlenen saldırgan politikalar, ekonominin mafyalaşması, sosyal devletin sonu, yabancı düşmanlığı ve çıkardığı ırkçı göçmen yasaları, emeklilik yaşını 60’dan 62’ye, tam maaş emeklilik yaşını 65’den 67’ye çıkaran yasayı onaylaması.… Daha da sayabiliriz.
Sarkozy’nin Amerikanvari şortlu, kasketli, ormanda koşu yapan fotoğrafları gazeteleri süslüyordu. Atlantik ötesine hayranlığını saklamıyor ve dış politikada ABD politikalarını Avrupa’da hayata geçiriyordu. ABD’nin Irak işgaline karşı çıkan Jacques Chirac döneminde oluşan Paris-Berlin-Moskova hattına sırt çevirmiş, yönü Washington’a dönmüştü.Yeni lakabı “Sarko l'Américain” yani “Amerikalı Sarkozy”ydi. Jean-Philippe Immagerion, “Sarko l'Américain” adında da bir kitap yayımlamıştı.
Sarkozy öncesi Fransa küreselleşmenin ve neoliberal programların alt üst ettiği bir dönem yaşıyordu: İşsizlik, yoksulluk, gelecek korkusu, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı, depresyon artık günlük hayatın doğal parçası olmuştu. Cinsiyetlerin birbirine karıştığı ve ahlaksızlığın had safhaya ulaştığı bir ortam. Yabancı işçilerin günah keçisi olarak gösterildiği, huzursuzluğun ve işsizliğin kaynağının Müslüman siyah Afrikalı, Arap ve Türkler olduğunun propagandasının yapıldığı bir Fransa. İşte Sarkozy’yi başa getiren ve bu seçimlerle gücünü pekiştirecek olan bu puslu ortam olmuştu.
SARKOZY’NİN ÜZERİ 2012 SEÇİMLERİNDE ÇİZİLDİ
ABD’nin BOP’u hayata geçirmek için Fransa’ya ihtiyacı vardı. Fransa’nın da içinde bulunduğu sosyal krizi bastırmak için bir sopaya ihtiyacı vardı. Sarkozy ABD tarafından bu günler için yetiştirilmişti. Beş yıl boyunca ABD’nin verdiği her görevini yerine getirmişti ama Fransız halkına bir şey verememişti. Halk Sarkozy’den nefret ediyordu.
2012 seçimlerinde yeniden aday oldu. Ama halkın desteğini yitiren ve seçimleri kazanamayacağına kesin gözüyle bakılan Sarkozy’nin üzeri ABD ve Atlantik basını tarafından çizilmişti. Sarkozy’nin karşısında Sosyal Demokrat François Hollande vardı. Hollande da sistemin sol ayağını temsil ediyordu. Sarkozy ile sosyal demokrat Hollande arasında belirgin bir farklılık görülmüyordu. Sarkozy, NATO’cu, Hollande ondan da NATO’cu, Sarkozy, Libya’ya yapılan haçlı seferinin komutanı, Hollande ve partisi destekçisi. Sarkozy ABD ile birlikte Suriye’ye saldırının başını çekiyor, Hollande ‘BM askeri müdahalede bulunsun’ diyordu. ABD tercihini Sosyal Demokrat Hollande’dan yana yapmıştı.
Sosyal demokratlara yakınlığı ile bilinen Mediapart internet gazetesi 28 Nisan 2012'de, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin iki turu arasında, Libya'nın Sarkozy'nin 2007 kampanyasını finanse ettiğine dair ”Koussa notu" diye bilinen bir belge yayınladı.10 Aralık 2006 tarihli belgede “cumhurbaşkanlığı seçimleri adayı Nicolas Sarkozy'nin seçim kampanyasına 50 milyon avro tutarında destek” sağlandığını belirtiyordu.
Sarkozy’nin ipi çekilmiş oldu ve seçimleri kaybetti. Bu belgeyle birlikte Sarkozy’nin mahkeme maratonu başladı ve 25 Eylül 2025 tarihinde mahkemenin 5 yıl hapis cezası vermesiyle sona erdi.