Arjantin: Elektrikli testere bozuldu
Geçen hafta, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, Javier Milei hükümetine 20 milyar dolarlık bir swap hattı teklif etti ve Arjantin tahvillerini satın alacağına söz verdi. Trump yönetimi, ideolojik müttefikini desteklemek amacıyla bu adımları attı. Bu önlemler, Milei’nin aşırı değerli para birimini savunmak için ülkenin döviz rezervlerini hızla tüketmesiyle tetiklenen Arjantin döviz ve tahvil piyasalarındaki çöküşü geçici olarak durdurdu.
Son aylarda, finansal piyasalarda, ana akım ekonomistler ve uluslararası kuruluşlar arasında Milei’nin kendi deyimiyle “testere ekonomisi”nin işe yaradığına dair büyük bir iyimserlik hâkimdi. Göreve geldiğinden bu yana Milei, sosyal yardımlar ve kamu hizmetlerindeki harcamaları kesmiş, binlerce kamu çalışanını işten çıkarmıştı. Bu sayede hükûmet bütçesi dengeye getirildi. Hükûmet, IMF’nin rekor düzeydeki kurtarma fonlarını kullanarak Arjantin pesosunu dolara karşı yüksek tutmuş ve böylece ülkenin feci enflasyon oranını düşürmeye çalışmıştı. Görünüşe göre her şey yolundaydı ve solcular ile felaket tellalları haksız çıkmıştı – testere ekonomisi işe yarıyordu.
Yabancı yatırımcılar ve uluslararası kuruluşlar, Milei hükûmetinin serbest piyasa hedeflerini ve mali disiplin önlemlerini, “pembe sosyalizm”e karşı başarılı bir alternatif olarak övmek için sıraya girdi. IMF Bahar Toplantısı sırasında, IMF Başkanı Kristalina Georgieva, ceketine Javier Milei’nin meşhur testere rozetini takarak düzenlediği bir basın toplantısında Arjantin halkına “istikrarlı kalmaları” ve Ekim ayındaki yasama seçimlerinde Milei’yi desteklemeleri çağrısında bulundu. “Değişim iradesinin raydan çıkmaması çok önemli,” dedi.
OECD de bu övgü dalgasına katıldı. Temmuz ayında yayımlanan Arjantin raporunda, “Makroekonomik dengesizliklerin zorlu mirası karşısında, Arjantin ekonomiyi istikrara kavuşturmak için iddialı ve eşi benzeri görülmemiş bir reform sürecine başladı. Reformlar meyvelerini vermeye başladı ve ekonomi güçlü bir toparlanmaya hazırlanıyor. Enflasyon son yıllarda görülmemiş seviyelere düştü. 2023 sonlarında başlatılan sert mali konsolidasyon süreci, yüksek enflasyonun dizginlenmesinde belirleyici oldu.” ifadeleri yer aldı.
BUENOS AIRES SEÇİMİ: TESTERENİN KIRILDIĞI AN
Ancak testere, Arjantin’in en büyük bölgesi olan Buenos Aires eyaletindeki yerel seçimlerle birlikte kırıldı. Milei’nin partisi, ekonomik politikalarının başarı gösterdiği varsayımıyla bu seçimlerde güçlü bir sonuç bekliyordu. Ancak beklenenin aksine tam bir felaket yaşandı. Milei’nin partisi, rakibi Peronist Parti karşısında 14 puan farkla kaybetti ve Peronistler 8 seçim bölgesinin 6’sını kazandı; üstelik bunlardan 3’ü 20 yıldır ilk kez ellerine geçti. Milei’nin parti oy oranı tüm bölgelerde düştü ve en önemli ekonomik merkez olan birinci bölgede 10 puan farkla kaybetti.
Ana akım ekonomistlerin, IMF’nin ve OECD’nin aksine, Arjantin halkı, Milei’nin anarşo-kapitalist “testere ekonomisi”ne pek sıcak bakmadı – özellikle hükûmetteki yolsuzluk skandallarıyla birlikte. Milei’nin “Patron” dediği ve Başkanlık Genel Sekreterliği’ne atadığı kız kardeşi Karina’nın, çeşitli çevrelerden rüşvet aldığı iddia ediliyor. Milei’nin kişisel avukatı, “Karina yüzde 3 alıyor” diye durumu özetledi.
Ancak Buenos Aires seçmenleri için daha önemli olan, testerenin işlerini yok etmesi, iyi maaşlı işleri bitirmesi, birçok işletmeyi kapatması ve insanları ‘kayıt dışı’ yani günlük kazançla hayatta kalmaya zorlamasıydı. Milei, yoksulluk oranının düştüğünü iddia etti. Gerçekten de enflasyon düştükçe resmi yoksulluk oranı 2025’in ilk yarısında yüzde 31,6’ya indi. Ancak bu oran, hâlâ güncellenmemiş bir yaşam maliyeti sepetine dayanıyor. Yakında güncellenecek olan bu sepetle, yoksulluk oranı daha yüksek çıkabilir.
DERİN YOKSULLUK VE ALTYAPI KRİZİ
Devasa kamu harcamaları kesintileri, çevresel riskleri artırdı. Zararlı haşereler, çöp birikimi ve kirlilik kaynaklarına yakınlık gibi kriterleri içeren bir endekse göre ciddi sorunlar yaşanıyor. Evlerin yalnızca yüzde 27’si asfalt yollarda bulunuyor, yüzde 46’sı toprak yollarda. Evlerin yarısında resmi su bağlantısı yok, bazı mahallelerde bu oran yüzde 95’e kadar çıkıyor. Elektrik şebekesine düzgün bağlı olmayan hane oranı yüzde 63 ve ailelerin yüzde 41’i, bazı bölgelerde yüzde 60’a kadar çıkan oranlarla, topluluk mutfaklarına bağımlı.
Milei yönetimi, sosyal yardım kuruluşlarının yolsuzluk yaptığını öne sürerek bu aşevlerinin finansmanını kesti. Cordoba’da yapılan bir araştırmaya göre, ailelerin yüzde 58’i Ağustos ayında temel gıda sepetini karşılayamadı. Hanelerin yarısı, genellikle akşam yemeği olmak üzere bir öğünü atladıklarını söyledi. Arjantin’de 14 yaş altındaki çocukların üçte ikisi yoksulluk içinde yaşıyor. Gelirle birlikte temel refah faktörlerine erişim eksikliğini de ölçen çok boyutlu yoksulluk oranı yıllık olarak yüzde 39,8’den yüzde 41,6’ya çıktı. Yapısal yoksulluk oranı ise yüzde 22,4’ten yüzde 23,9’a yükseldi. Yani Arjantinli ailelerin yüzde 25 ila yüzde 40’ı derin yoksulluk içinde yaşıyor. Eşitsizlik de arttı. En zengin yüzde 10’luk kesim, en yoksul yüzde 10’a göre artık 23 kat daha fazla gelir elde ediyor (bir yıl önce bu oran 19 kattı). En yoksul kesimin geliri reel olarak yüzde 33,5 düşerken, en zengin kesimde bu düşüş yalnızca yüzde 20,2 oldu. Gini eşitsizlik endeksi tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 0,47’ye ulaştı.
DOLAR KAÇIŞI VE SABİT KURUN SÜRDÜRÜLEMEZLİĞİ
Buenos Aires seçimleri, Milei’nin testere ekonomisinin ve serbest piyasa politikalarının işe yaradığını iddia eden hayali sona erdirdi. Hem yerli hem yabancı sermaye, Arjantinlilerin kısa süre içinde kahramanlarını görevden alıp, korkulan Peronistleri yeniden iktidara getirebileceğini fark etti. Bu da peso üzerinde baskı yarattı. Hükümet ve merkez bankası, pesonun ABD doları karşısında önceden belirlenmiş kur bandında kalmasını sağlamak için döviz rezervlerini kullanmak zorunda kaldı. Ancak rezervler haftada 1 milyar doların üzerinde eridi. Arjantin’in yalnızca 30 milyar dolarlık döviz rezervi var ve bu hızla pesoyu savunmak sürdürülemez hale geldi.
Milei hükûmeti bütçeyi dengelemiş olabilir, ancak dış ticaret açığının önüne geçemedi. İhracat az da olsa arttı, fakat ithalat da arttı ve ihracattan elde edilen gelir ülke dışına aktı. Cari işlemler dengesinde açık büyüdü.
Yatırımcılar döviz elde ettikçe bu parayı ülke dışına çıkardı. 2024’te yurtdışına yapılan portföy yatırımları 3,3 milyar dolara, ülkeye gelen yabancı portföy yatırımlarındaki düşüş ise 1,4 milyar dolara ulaştı – toplamda 4,7 milyar dolarlık net çıkış. 2025’te ise şimdiye kadar 2,6 milyar dolar daha çıktı. Bu dolar kaçışı sürdürülebilir değil.
YATIRIM EKSİKLİĞİ VE TEKNOLOJİK GERİ KALMIŞLIK
Hükûmet güçlü bir peso politikasını sürdürerek enflasyonu düşürmek istedi. Ancak bu, döviz rezervlerinin gelir ve yatırım açığını kapatmak için kullanılmasını zorunlu kıldı. Güçlü peso ithalat maliyetlerini düşürüp enflasyonu dizginledi, fakat Arjantin ihracatını dünya piyasalarında rekabet edemez hale getirdi. Bütçe dengesi doları artırmadı; bunun yerine ekonomik durgunluk getirdi. Son aylarda ekonomik büyüme yavaşladı. Yatırım düşük, çünkü sermaye kâr oranları düşük. 2024 ikinci çeyreğinden 2025 ikinci çeyreğine kadar yatırımın GSYH’ye oranı ortalama yüzde 15,9 ile yeni bir dip seviyeye indi.
Arjantin kapitalizminin uzun vadeli hikayesi bu. Ekonomi, 2008-09 Küresel Mali Krizi’nden bu yana, özellikle 2012’deki küresel emtia fiyatları patlamasının sona ermesinden bu yana, durgunluk içinde. 2012-2024 arasında ortalama reel GSYH büyümesi yalnızca yüzde 0,1 oldu. Sanayi üretimi düşüyor, hane halkı tüketimi durağan. Perakende satışlar azalıyor. Devlet maaşları reel olarak yüzde 33,8 azaldı. Halk geçinebilmek için kayıt dışı işlerde hayatta kalmaya çalışıyor.
IMF, bu yıl reel GSYH’nin yüzde 5,5 artacağını tahmin ediyordu. Bu bile gerçekleşse, sadece kişi başına düşen GSYH’yi 2021 seviyelerine geri getirir – pandemi sonrası toparlanma dönemine. 2011’deki zirveye göre hâlâ çok geride kalınmış olacak.
Ekonomik başarı için kilit faktör, iş gücü verimliliğinin artmasıdır. Bu da üretken sektörlere daha fazla yatırım yapılmasını gerektirir. Önceki IMF kredilerinin çoğu ya yurtdışına kaçırıldı ya da finansal spekülasyon için kullanıldı. Ne sağcı ne de Peronist hükümetler bu yağmayı durdurmak için bir şey yaptı.