03 Mayıs 2024 Cuma
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Brıcs ve Türkiye

Hakan Topkurulu

Hakan Topkurulu

Gazete Yazarı

A+ A-

Bu hafta 22 Ağustos Salı gününden itibaren dünyanın kaderini yakından ilgilendiren bir toplantı başladı. Güney Afrika’nın başkenti Johannesburg’da başlayan BRICS toplantısı basınımızda yeterince, hakettiği yeri bulmadı. Medyamız maalesef hala Atlantik refleksleri ile yoluna devam ediyor. Bir avuç Atlantik ülkesi hariç dünyanın tüm ülkelerinin yakından izlediği bu toplantı, Türkiye’de yeterince ilgi görmedi. Hala 5 üye ülkesi olan örgüt, (B-Brezilya, R-Rusya, I-Hindistan, C-Çin, S-Güney Afrika) bu haliyle bile dünyanın yakın gelecekteki en büyük ekonomileri olacak ülkeler tarafından temsil ediliyor. 40’tan fazla ülke resmen ya da gayriresmi olarak BRICS’e üye olmak için başvurdu. Sn. Cumhurbaşkanı da önceki yıllarda Türkiye’nin de örgütle ilgilendiğini açıklamıştı.
BRICS toplantısının ana gündem maddesi “Dolar hegemonyasından kurtulmak” olarak tüm kesimler tarafından kabul ediliyor. Atlantik para birimlerine, özellikle dolara karşı dünyada bir ortak mücadele yükseliyor. BRICS tarafından da bu toplantıda dolara karşı ne tür önlem alınabilir tartışmaları ön planda. “Ortak para birimi” ya da milli paralarla ticaret olasılık ve olanakları masaya yatırılıyor. Türkiye bir önceki ekonomi yönetimi Sn. Nebati ve Sn. Kavcıoğlu döneminde “liralaşma” adı altında dolarizasyona karşı önlemler içeren bir politika izlemeye başlamışlardı. Seçimlerden sonra gelen yeni ekonomi yönetimi bu politikalara karşı liberal ve Atlantik çizgisinde bir model izlemeye çalışıyorlar.
Türkiye art arda yaşadığı doğal afet ve ekonomik kriz sorunları nedeniyle zaten kırılgan olan ekonomisinde ciddi şekilde döviz ihtiyacı ortaya çıkınca kısa vadede önünü açacağını sandığı Atlantikçi çizgiye kaydı. Ancak Eylül ayı gelmesine ve ekim ayında yeniden yüklü miktarda enerji ihtiyacı ile dövize olan gereksinimin artması gündeme geleceği ortada. Atlantikçi çizgi halen Londra tefecilerini Türkiye’ye sokamadı.

TÜRKİYE’NİN İHTİYAÇLARI BRİCS’TE

Halbuki BRICS tam olarak Türkiye’nin ihtiyaçlarına karşılık gelen politikaları tartışıyor.
Türkiye gereksiz yere zaman harcayarak modası geçmiş Atlantik modeli ile krizi atlatmaya çalışmaktadır. Türkiye NATO zincirlerini parçalayarak ait olduğu yere geçmelidir. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Doğudan şimdi doğacak olan güneşe bakınız, şimdi günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan, bütün doğu milletlerinin uyanışlarını öyle görüyorum.” sözlerinin gerçek olmaya başladığı döneme girdik. Türkiye içine girdiği süreçte yönetilmemekte, aksine başına geçeni kendi çizgisine sokmaktadır. Bu gerçek çok uzun olmayan bir süreçte kendisini tekrar gösterecektir.

Not: Teori dergisi Ağustos 2023 sayısında BRICS tarafından tartışılan “ortak para birimine” karşı olduğumu, ortak para birimi yerine milli paralarla ticaretin tartışılarak uygun yöntemlerin ticarete konu olması gerektiğini gerekçeleri ile belirterek yazdım.

BRICS